İran'dan Lübnan'a bir uyanış

Yüzleşme süreklidir; derin bir nefes ve hakiki gereçleri gerekli kılar

Fotoğraf: AA

Lübnan'da düzenlenen seçimlerin sonuçları; İran, Irak ve Lübnan'da İran projesine ve bölgedeki destekçilerine karşı bir uyanışın varlığına ışık tuttu.

Aynı zamanda bize bölgenin Batı medyası, Batılı politikacılar ve ABD tarafından da tekrarlandığı gibi bir vekalet çatışmasına tanık olmadığını söylemiş oldu.

Irak'taki seçim sonuçları ve protestoların yanı sıra Lübnan'da Hizbullah'ın destekçilerini kaybettiği seçimler, aynı zamanda Suriye'de siyasi teminatların düşüşü ve İran'daki protestolar İran projesinin reddedildiğini kanıtlıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İran'da dahi İran karşıtı bir ayaklanma mevcut. Tahran nüfuzunun bulunduğu Irak, Lübnan ve Yemen'de de böyle bir durum görülürken şayet Suriyeliler tutumlarını ifade edebiliyor olsaydı Suriye'de de İran ve yandaşlarına karşı ayaklanmalara şahit olurduk.

Lübnan'da seçimlere katılım düşük olsa da Lübnanlı seçmenler, İran projesini destekleyen siyasi seçkinlere bir darbe indirdi. Hizbullah ile birlikte Emel Hareketi de destekçilerini kaybetti. İran ittifakının düşmanları, güçlerini yeniden kazandı.

İran'ın bölgeye yönelik projesinin hem İran'da hem de nüfuzunun bulunduğu ülkelerde reddedilmesi, aslında ABD başta olmak üzere Batı'ya, İran'ın bölge vatandaşlarından gerçek destekçileri olduğuna inanan herkese yönelik bir mesaj niteliği taşıyor. 

Yalnızca Sünniler değil, bilhassa Şiiler ve tüm mezheplerden kesimler de İran'ın projesini reddediyor. Batı'nın bu hususu güzelce idrak etmesi gerekiyor.

Özellikle de Irak ve Lübnan açısından bakıldığında, İran'ın yürüttüğü projenin bu başarısızlığı aslında tehlikenin ortadan kalktığına değil, tehlikenin daha da büyüdüğü, oy kaybeden İranlı grupların silahlara başvurabileceğine işaret ediyor. Bakın biz buna Irak'ta şahit olmuştuk.

Lübnan'da tehlikenin hatları çok net. Şarku'l Avsat'ın haberine göre 'vaziyetin tehlikeli olduğu' ifadelerini kullanan Lübnan Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri, 15 Mayıs'tan sonraki durumun zor olacağı uyarısında bulundu. Zirâ 'aşırılığın eskisinden daha fazla olacağı' öngörüsünde bulunan Berri, bir sonraki aşamanın yol haritasının çizilmesi çağrısını göndermeyi düşünüyor.

"Birlikte yaşama konusunda istekliyiz" ifadelerine başvuran Hizbullah'ın Parlamento'daki Grup Başkanı Muhammed Raad ise "Sakın bize düşman olmayın. Ulusal barış kırmızı çizgidir" uyarısında bulunuyor. Ayrıca rakiplerini işbirliğine çağırıyor.
 


Daha da tehlikelisi Lübnanlıları açıkça iç savaş ile tehdit eden Raad, "Ulusal bir hükümeti reddederseniz, Lübnan'ı uçuruma sürüklemiş olursunuz. Bir iç savaşa yakıt olmayın" diyor.

Nitekim Batı, bölgemizde İran'ın projesinin reddedildiğine dikkat etmeli. Bölgenin aklı başında insanları bu sürekli gelişmeyi güzelce düşünmeli ve bundan akılcı bir şekilde faydalanmalı. Aşırı iyimser olmamalı, zirâ yol uzun.

Bu yalnızca uzun değil, aynı zamanda tehlikeli bir yol. Zirâ Haşdi Şabi'den Hizbullah'a İranlı grup ve milisler, bir arada yaşamak ve devlete saygı duymak için değil de yalnızca kazanımlarını elde etmek için güvendiği sandıklarda başarısız olmaları ardından artık silahlanabilir.

Özetle, yüzleşme süreklidir; derin bir nefes ve hakiki gereçleri gerekli kılar.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Adem İpekyüz

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU