İBB'nin işten attığı isimler anlattı… İslamcılar "28 Şubat bin yıl sürüyor" diyor, solcular 12 Eylül'e benzetiyor: İBB, bakanlıkla kavgasında bizi kurban etti, hem sağdan hem soldan attı

İçişleri Bakanlığı'nın, "İBB'de teröristler çalışıyor" çıkışının ardından belediyede iç denetim başlatıldı, AK Parti döneminde işe alınan eski sabıkalı İslamcı ve solcular kovuldu. Peki bu isimler kim, hikayeleri nasıl?

İBB'de kurulan "Arşiv Kaydı Komisyonu", yıllardır belediye çalışan eski hükümlülerin işlerini kaybetmesine neden oldu / Fotoğraf: Arşiv

İçişleri Bakanlığı geçtiğimiz aylarda bir açıklama yaparak İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde (İBB) çalışan birçok kişinin terör örgütü olarak kabul edilen yapılanmalara mensup olduğunu savundu.

Bu açıklamadan birkaç ay sonra, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir televizyon yayına katılarak İBB'ye yönelik "terör soruşturmasının" yakında biteceğini belirtmiş ve "Ak-kara belli olacak. Buradan söyleyeyim; rezil olacaksınız ve rüsva olacaksınız" demişti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu süre zarfında İBB, kendi içinde bir denetim ekibi kurdu ve çoğunlukla eski İBB yönetimi zamanında işe alınan 20'ye yakın personelin işine son verdi.

Yıllardır İBB'de çalışan ve belediyeye bağlı şirketlerde çalışan isimlerin sözleşmeleri, "işverene yalan beyanda bulunmak" suçlamasıyla feshedildi. 

Peki bu isimler kimlerdi?

Haberlerde tek cümleyle ve sayılardan ibaret bir şekilde anılan bu isimlerden bazılarına ulaştık. 

"İşimi düzgün yapmaya, paramı hak etmeye çalıştım"

Ramazan Avşar, 2001 yılında Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde idamla yargılandı. 

"Mahkemede ne söylersek söyleyelim dinlemiyorlardı, o dönem DGM'ler öyleydi. Örgüt üyeliği ve bir eylemi üzerime yükleyerek 7 yıl ceza verdiler" diyen Avşar, kendilerine verilen adli sicil sildirme hakkından da faydalandığını ve sicilini sildirdiğini söyledi. 

 

Ramazan avşar.jpg
Ramazan Avşar / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

İş bulmanın çok zor olduğunu kaydeden ve verilen cezaların bu yönüyle tahliye olduktan sonra da devam ettiğini belirten Avşar, "2018'in temmuz ayında İBB'de işe girdim. İşimi doğru düzgün yapmaya, aldığım parayı hak etmeye çalıştım. Böyle 2022'nin nisan ayına kadar da çalıştım" dedi. 

"İçişleri Bakanı Soylu'nun, ‘Belediye PKK'lıları, DHKP/C'lileri işe alıyor' mesajı veren açıklamasının ardından CHP'li belediyenin ‘operasyon öyle yapılmaz, böyle yapılır' dercesine eski dönemde işe alınanların dosyalarının raftan indirdi" diyen Avşar şunları söyledi:
 

Yıllardır hiçbir şekilde sorun olmayan bir mesele böyle raftan inmiş oldu.

28 Şubat sürecinde, inancımızı yaşadığımız için bir kumpasa maruz kalmıştık.

Hayatımızın bir döneminde cezaevinde yatmış olmamız bizim işimizden edilmemize neden oldu.

28 Şubat mağduru birkaç arkadaşımız daha işten çıkartıldı. ‘28 Şubat bin yıl sürecek' sözünün haklı çıkarılmamasını istiyor ve yetkililerden duyarlı olmalarını istiyoruz. 


"28 Şubat ortamında ceza aldık, kararlar hukuksuzdu"

Haziret Karagöz de 2001 yılındaki bir operasyon neticesinde İBDA/C davasından cezaevine atılan isimlerden biriydi. 

"Bize operasyon yapan savcı, hakim ve polis yetkililerinin tamamı FETÖ şüphelisi olarak yurtdışında firari olarak yaşıyor" ifadelerini kullanan Kargöz, "28 Şubat'ta bu yönde verilen yargı kararlarının çoğu hukuksuzdur. Ancak o dönem sesimizi duyuramamıştık ve 6 yıl 8 ay süren bir cezaevi sürecim oldu" şeklinde konuştu.
 

haziret kargöz.jpg
Haziret Karagöz / Fotoğraf: Independent Türkçe


Cezaevinden çıktıktan sonra çeşitli işler yaptığını dile getiren Karagöz, "Üç yıl da İBB'de çalıştım. Hükümet ile İBB arasındaki savaşta kurban verilmesi gerekiyordu o kurbanlar da biz olduk. İşten atılanlar arasında solcu arkadaşlarımız da var" dedi.

"İşvereni kandırmak" iddiası yalan

İşe girerken sabıka kayıtlarının tamamını dosyalarına eklediklerini ve "işvereni kandırmak" iddiasının en baştan yalan olduğunu savunan Karagöz, "Ama bunu bahane ettiler. Netice itibariyle kıdem tazminatı hakkımız da elimizden alındı. İşten çıkarılma gerekçesi nedeniyle işsizlik maaşı hakkı da kazanamadık" ifadelerini kullandı.

"İBB'de bizim gibi arkadaşların tamamına mobbing uygulamaya başladılar" diyen Karagöz, "Zorunlu izne çıkartılan ya da evlerine çok uzak bölgelerde görevlendirilen arkadaşlarımız var. Onlara da böylece ‘Biz sizi çıkartmıyoruz, siz kendi isteğinizle istifa edin' demek istiyorlar" şeklinde konuştu.

TİKB pankarı nedeniyle 23 yıl önce ceza aldı, 11 yıldır çalıştığı İBB'den şimdi kovuldu

Ahmet Turan ise yaklaşık 11 yıldır İBB'de çalışıyordu.

1999 yılındaki 1 Mayıs'ta, Türkiye İhtilalci Komünistler Birliği'ne (TİKB) ait bir pankart taşıdığı için "terör örgütüne yardım" suçlamasıyla cezaevine girdi. 

Yargılandı ve ceza aldı. 3 yıl 9 ay cezaevinde kaldı. 
 

78a3c9c6-ad44-4145-b3ed-28a0cc8fc728.jpeg
Ahmet Turan / Fotoğraf: Independent Türkçe


Tahliye olduktan bir süre sonra İBB'de önce sivil savunma biriminde ardından İBB'ye bağlı İSPER'de çalıştı. 

Belediye ile İçişleri Bakanlığı arasındaki kavga şiddetlenince işten atılanlardan biri de o oldu. 

Belediye tarafından benzer gerekçeyle işten çıkartıldı.

"İBB'de çalıştığım süreç boyunca suç teşkil eden hiçbir şey yapmadım. Herhangi bir eyleme katılmadım. Sadece işimi yaptım. İşe AK Parti döneminde girmiş olmam suç mu? Bugün bir AK Parti'li de MHP'li de CHP'li İBB'ye iş başvurusu yapabilir. Ama onlar AK Parti'nin yapmadığını yaptı" diyen Turan şunları söyledi:
 

AK Parti döneminde kimliğim, mezhebim, dilim belli olmasına rağmen saygı gösterdiler, net olduğum için de desteklediler. Ama CHP İBB'yi aldıktan sonra ilk iş olarak beni sürgüne gönderdiler sonra işten attılar.

Bu ülkede inanç ve fikir özgürlüğümüz zaten elimizden alınmıştı şimdi de çalışma özgürlüğümüz elimizden alınıyor. Biz ne yapalım? Yıllardır bedeli biz ödüyoruz ama sırtımızdan onlar geçiniyor.

"Çocuk okutuyoruz, evimiz kira… Ne yani, kaydımız yüzünden hiçbir yerde çalışmayalım mı? Her gittiğimiz yerde kapılar yüzümüze mi kapansın? Diğer işverenler, ‘Seni burası kovuyorsa biz neden alalım' demez mi?

Zaten bundan önce, Gazi Mahallesi'nde oturmamız nedeniyle başka semtlerde işe giremiyorduk. Şimdi de benzer bir durum yaşıyorum.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU