Erdoğan: Fahiş fiyat artışlarının en önemli sebebi işte bu iki faktör

Cumhurbaşkanı Erdoğan, fahiş kazanç elde etme peşinde koşanlara verilen cezaları arttırdıklarını bildirdi

Fotoğraf: TCCB

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, küresel enerji ve gıda ile hammadde fiyatlarında yaşanan artışların ister istemez tüm dünyayla birlikte Türkiye'yi de etkilediğini aktararak, "Üstelik bunun üzerine bir de 2018'den beri döviz kurunda yaşanan istikrarsızlıkla mücadele etmek durumunda kaldık. Son dönemde çarşıda, pazarda, hayatın her alanında görülen fahiş fiyat artışlarının en önemli sebebi işte bu iki faktördür" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu'nda düzenlenen iftar programında esnaf ve sanatkarlarla bir araya geldi.

İftar sonrası yaptığı konuşmasına, esnaf ve sanatkarların ramazanını tebrik ederek başlayan Erdoğan, "Bereket ve hayır günleri olan bu mübarek ayda tuttuğumuz oruçların, yaptığımız ibadetlerin, ettiğimiz duaların, dağıttığımız sadaka ve zekatların Rabbimizin katında kabulünü diliyorum. Milletimizle birlikte tüm insanlığın sıkıntılarından kurtulduğu, mazlumların ve mağdurların yüzünün güldüğü, dostluk ve kardeşlik ikliminin dört bir yanımızı kuşattığı günlere de inşallah en kısa sürede ulaşırız" ifadelerini kullandı.

Esnaf ve sanatkarın, Anadolu'nun vatan haline gelmesinde çok önemli misyonu olan Ahilik geleneğinin bugünkü temsilcileri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Asırlar boyunca Anadolu'da devletler kurulmuştur, yönetimler değişmiştir ancak binlerce yıllık birikimiyle esnaf ve sanatkarımız daima bu toprakların harcı olmaya devam etmiştir" diye konuştu.

Esnafın her zaman haktan yana olduğunu, bulunduğu mahallenin ve sokağın vicdanını temsil ettiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

Ahi Evran-ı Veli'nin ifadesiyle 'Ahi her şeyde, her yerde ve her çağda denge ve düzen tutturandır. Dağıtan değil toparlayandır. Yıkan değil, yapandır.' Zaman ve mekandan bağımsız bir değer olan Ahiliğin bu tarifi, günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. Bugün birçok ülkede en derin şekilde yaşandığını gördüğümüz sosyal adaletsizliklerin, vicdanları yaralayan görüntülerin, milletimiz için de kök salamamasının içinde işte bu anlayış vardır. Mesela bunun son örneğini koronavirüs salgını döneminde hep birlikte gördük, yaşadık. Bu süreçten olumsuz etkilenen kesimlerin başında esnaf ve sanatkarımız geliyordu. Devlet olarak verdiğimiz desteklerle bu zorlu dönemde sizlerin yanında olmaya çalıştık. Bu kapsamda salgın nedeniyle ticari faaliyetleri olumsuz etkilenen ticaret erbabımıza gelir kaybı ve kira olarak 4 ay süreyle 1000'er lira hibe desteği sağladık. Türkiye genelinde verilen destek tutarı 4,6 milyar lirayı aşmıştır. Bunun yanında yaklaşık bir yıl önce gelir vergisi mükellefi, esnaf ve sanatkarımız ile gerçek kişi tacirlerimize dahil oldukları gruba göre 5 bin ve 3 bin liralık yeni bir hibe desteği daha verdik. Bu desteğin toplam tutarı da 4,3 milyar lirayı buldu. Ayrıca esnaf ve sanatkarımızın kredi ve kefalet kooperatiflerine olan borçlarını yeniden yapılandırabilmelerini temin ettik.

Kooperatif kefaletiyle veya doğrudan Halkbank'tan kullanılan kredilerin geri ödemelerini 2020'de iki kez, 2021'de ise bir kez olmak üzere 3 defa ertelemeye tabi tuttuklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, taksiti ötelenen kredi tutarının 13,5 milyar lira olduğunu söyledi.

"Ahilik geleneğimize sahip çıkmamız demek, istiklalimizi ve istikbalimizi yaşatmamız demek"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Salgının etkilerinin azalmasıyla yeniden ekmek teknesinin başına geçen esnaf ve sanatkarımızı ihtiyaçlara göre yeni araçlarla desteklemeyi sürdüreceğiz" dedi.

Esnaf ve sanatkarın, kendi yaşadıkları sıkıntılara rağmen çevrelerindeki herkese el uzattıklarını, yardımcı olduklarını, imkanlarını bölüştüklerini bildiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

Bunun için de her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Bizi herkesten daha güçlü yapan, farklı kılan, zorluklar karşısında dayanıklı hale getiren işte bu vasfımızdır, işte bu erdemimizdir. Dolayısıyla Ahilik geleneğimize sahip çıkmamız demek, bizi biz yapan değerleri ve onun üzerinde yükselttiğimiz istiklalimizi ve istikbalimizi yaşatmamız demektir. Sizler, işinizin başına her geçtiğinizde dükkanınızın, atölyenizin, aracınızın kapısını her açtığınızda aynı zamanda bu sorumluluğu da üstlenmiş oluyorsunuz. Sizler evinizin nafakasını çıkartacak, tezgahınızın dönmesini sağlayacak kazancı elde ederken aynı zamanda kendinizle birlikte çevrenizdeki herkesi gözetip kollamanın vebalini de üstlenmiş oluyorsunuz. Ahinin olduğu yerde kötülük kök salamaz, tırnak tutamaz, ahlaksızlık özellikle tırnak tutamaz. Seviyesizlik itibar göremez. Pislik kalıcı olamaz. Hayatımızın bir döneminde biz de esnaflık yaptığımız için bu vasıfları sadece gözleyerek, sadece okuyarak, duyarak değil bizzat yaşayarak, hıfzederek, tatbik ederek öğrendik. İnşallah büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını da hep birlikte gerçekleştireceğiz.

"Vicdanı, ahlakı ve değeri olmayana ne deseniz boş"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının küresel düzeyde dengeleri bozan ve fiyatları arttıran etkileri yeni yeni atlatılırken bu defa da Karadeniz'in kuzeyindeki krizin ağır sonuçlarıyla karşı karşıya kalındığına işaret etti.

Küresel enerji ve gıda ile hammadde fiyatlarında yaşanan artışların ister istemez tüm dünyayla birlikte Türkiye'yi de etkilediğini aktaran Erdoğan, "Üstelik bunun üzerine bir de 2018'den beri döviz kurunda yaşanan istikrarsızlıkla mücadele etmek durumunda kaldık. Son dönemde çarşıda, pazarda, hayatın her alanında görülen fahiş fiyat artışlarının en önemli sebebi işte bu iki faktördür" ifadelerini kullandı.

Bununla birlikte bilhassa ülke çapında faaliyet gösteren kimi tedarik ve perakende zincirlerinin yöntemlerinden kaynaklanan şikayetleri de gözden ırak tutmadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Önceki günkü kabine toplantımızın ardından yaptığım millete sesleniş konuşmasında da ifade ettiğim gibi bu tür sorunların çoğu hukuki değil, ahlaki sebeplere dayandığı için yaptırım imkanları da sınırlıdır. Vicdanı, ahlakı ve değeri olmayana ne deseniz boş. Tabii bu, elimiz kolumuz bağlı bir şekilde yaşanan rezaletlere seyirci kalacağımız anlamına da gelmiyor. Tedarik ve perakende satışlarını Ahilik geleneğimizin temsilcisi esnaf ve sanatkarımızı gözetecek şekilde düzenlemeye, bütün bunlara yönelik hazırlıklarımız var. Fiyatları, stokçuluk veya anlaşma yoluyla haksız şekilde yükselterek vatandaşlarımızın mağduriyeti pahasına fahiş kazanç elde etme peşinde koşanlara verilen cezaları arttırıyoruz. İnternet üzerinden satış yapan elektronik ticaret platformlarına da çekidüzen veriyor, belirli sınırlamalar getiriyoruz. Kendi işini kurmak, yaygınlaştırmak, büyütmek isteyen girişimcilerimize verdiğimiz destekleri artırıyor ve genişletiyoruz. Çeşitli işbaşı istihdam projeleriyle özellikle gençlerimizin hem meslek öğrenmelerini hem de kazanç sahibi olmalarını sağlamaya çalışıyoruz. KDV sadeleştirmeleriyle bir yandan vatandaşlarımıza daha hesaplı ürün satışını temin ederken bir yandan da esnafımızın işini kolaylaştırmayı hedefliyoruz.

"Çalışanların gelir seviyesini yükseltmek için pek çok önemli adım attık"

Çalışanların gelir seviyesini yükseltmek için yılbaşından bu yana pek çok önemli adım attıklarını anlatan Erdoğan, "Şartlara göre ilave adımlar da atarak insanlarımızın refah seviyelerini korumalarını temin etmeye çalışıyoruz" diye konuştu.

Erdoğan, bunların yanında devletin aldığı ürünlere üreticinin alın terinin hakkını verecek taban fiyat belirleyerek, gerektiğinde hızlı tedarik kanalları oluşturarak, kooperatif marketlerini yaygınlaştırarak piyasadaki dengesizliklerin önüne geçecek yeni tedbirler aldıklarını bildirdi.

Amaçlarının esnaf ve sanatkarla rekabet etmek değil, esnaf ve sanatkarın da şikayetçi olduğu piyasadaki fahiş fiyat hareketlerini kontrol altında tutmak olduğunun altını çizen Erdoğan, "Ülkemizi bu imtihandan da Allah'ın izniyle beraberce dimdik çıkartacağımıza, 2023 hedeflerimize ulaşacağımıza, evlatlarımıza güçlü bir 2053 vizyonu miras bırakacağımıza yürekten inanıyorum" dedi.

Katılımcılarla ihracata dönük yatırımlar ve döviz kazandırıcı turizm faaliyetleriyle ilgili bir müjdeyi paylaşmak istediğini bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:

İhracata dönük yatırımlara yerli makine kullanımı, kısmi yurt dışı finansmanı ve bölgesel teşviklere ilave olarak yıllık yüzde 9'a varan faiz oranıyla Türk lirası cinsinden uzun vadeli finansman imkanı getiriyoruz. Benzer bir uygulamayı turizm sektöründe de hayata geçirerek, döviz kazandırıcı hizmet veren firmalara yüzde 9'a kadar inen faiz oranlarıyla uzun vadeli Türk lirası finansmanı sağlıyoruz. Proje finansmanı prensipleriyle harcama mukabili ve belge karşılığı kullandırılacak bu krediler için 100 milyar lirası ihracat, 50 milyar lirası turizm için olmak üzere toplamda 150 milyar liralık bir kaynak ayırdık. KOBİ'ler için 250 milyon lira, KOBİ dışı firmalar için 1,5 milyar lira limiti olan yüzde 9'a varan yıllık faiz oranı ve 2 yılı ödemesiz 3 ila 10 yıl arası vade ile kullandırılacak bu kredi paketinin sektörlerimize hayırlı olmasını diliyorum.

Erdoğan, çalışan, üreten, istihdam eden, ülkeye kazanç sağlayan herkesin yanında olmayı sürdüreceklerini belirterek, iftar programına katılanlara bereketli, bol kazançlı ve huzurlu çalışmalar diledi.

 

AA

DAHA FAZLA HABER OKU