Gig ekonomisinin yükselişi

Canan Duman Independent Türkçe için yazdı

Görsel: Pixabay

Bugün birçok profesyonel, gig ekonomisinin sunduğu esneklik için 9-6 işlerin güvenli alanını geride bırakıyor.

Son 10 yılda serbest çalışan insan sayısı artıyor. Tercih edilen zaman ve yerde çalışmak, gig ekonomisi için cazip teşvikler halini alıyor. 

Gig ekonomisi, geleneksel 9-6 arası işler yerine serbest, sözleşmeli veya yarı zamanlı istihdamda yer alan işgücü segmentini ifade ediyor.

Gig çalışanlarına örnek olarak serbest yazarlar, çevrimiçi öğretmenler, dijital pazarlama uzmanları, web geliştiricileri, siber güvenlik uzmanları ve çok daha fazlası dahil edebiliyor. 

Aslında popüler inanışın aksine, gig ekonomisi yeni bir şey değil. Bu çalışma konsepti, işletmeler geçici veya mevsimlik işçileri işe almaya başladığından beri vardı. 


Genç neslin ilgisi fazla  

Gig işleri yeni bir kavram değildi, ancak yıllar içinde genç nesil arasında popüler hale geldi. Birçok kişi pandemide ortaya çıkan finansal krizden kurtulmak için serbest veya sözleşmeli çalışmaya yöneldi.

Bununla birlikte, pandemiden önce de, birçok Amerikalı zaten gig ekonomisine geçmişti. 2017'de tahmini 55 milyon Amerikalı gig ekonomisinin bir parçasıydı. 


Gig ekonomisi platformları yeni bir girişimci sınıfı yaratıyor

Peki, çok sayıda çalışan neden geleneksel işler yerine gig ekonomisine geçiyor?

Merak ediyorsanız yanıtlayayım: Bana göre, gig ekonomisinin büyümesini önemli ölçüde etkileyen iki faktör var.

Biri, çalışanların tercih değişikliği. 9-6 arası iş, artık birçok çalışanın, özellikle de genç neslin hayalindeki iş değil.

Geleneksel istihdam çekiciliğini yitiriyor. Daha fazla kişi, programlarını seçmelerine izin veren esneklik sunan işler arıyor.

Artık günde en az 8 saat, bir ofis masasında mahsur kalmak istemiyor. Bu nedenle, giderek daha fazla çalışan, gig ekonomisine katılmaya ikna oluyor. 


Esneklik ve özerlik talebi artıyor  

Bu açıdan bakıldığında şirketlerin, çalışanlara nerede, nasıl ve ne zaman çalışacakları konusunda daha fazla çeşitlilik ve esneklik sağlaması önemli hâle geliyor.  

Yeni esnek çalışma modellerine hakim olması gerekiyor. Çünkü çalışanların esneklik isteğinin kalıcı olacağı görülüyor.

Uzun vadeli istihdam, yerini proje ve görevlere bağlı işlere bırakıyor. Tam zamanlı istihdama ilgi azalıyor.   


Dijital göçebeler 

Bugün birçok kişinin hayalindeki iş, dünyayı dolaşırken dizüstü bilgisayarlarında çalışmak.

Dijital göçebeler, işlerini göçebe bir şekilde yapmak için yeni teknolojileri kullanan bireylerdir. Uzaktan çalışan oldukları için işlerini ofis alanlarında değil, cafelerde, halk kütüphanelerinde, plaj önlerinde yapıyorlar.

Genellikle bir yerde birkaç ay geçirip sonra başka bir yere geçebiliyorlar.


Gig ekonomisinin yükselişinde internet etkili oldu 

Gig ekonomisinin yükselişinin ikinci nedeni, internet. Yeni dijital teknolojiler yalnızca iş ortamını değiştirmedi aynı zamanda insanların işlerini nasıl yaptıklarını da yeniden şekillendirdi.

İnternet, insanların işini her yerden yapmasını ve geçimini sağlamasını mümkün kıldı.

Yaklaşık 50 yıl önce böyle bir senaryo hayal bile edilemezdi, ancak salgın, çalışmanın artık ofis alanlarına bağlı olmadığını vurguladı. 


Gig ekonomisi ve işgücü

Şirketler, işin geleceğinin daha çok gig ekonomisi etrafında döneceğini kabul etmelidir.

Çünkü gig ekonomisi sadece Amerika Birleşik Devletleri'nde değil, dünyanın diğer bölgelerinde de yükselen bir trend haline geliyor.

Gig ekonomisinin büyümesi, yeni iş fırsatları ve birden fazla gelir kaynağı sunarak bugün birçok çalışana önemli ölçüde fayda sağlıyor.

Çünkü gig çalışanları aynı anda birkaç işte çalışabiliyor. Gig çalışanları, ek beceriler öğrenirken düşük yoğunluklu işler alabildikleri için geleneksel çalışanlara göre yeni beceriler kazanmak için daha fazla zaman ayırabiliyor. 

Gittikçe karmaşıklaşan iş dünyasında kurumlar ayakta kalabilmek, büyümek ve karlılığı arttırmak için kurum dışı katkı sunanlara daha çok ihtiyaç duyuyor.

Gig ekonomisi şirketlerin BT ve pazarlama gibi niş becerilerde uzmanlaşan çalışanlar bulmasına da olanak tanıyor.

Niş becerilere sahip son derece deneyimli çalışanları işe almanın şirketler için maliyeti oluyor.

Bu nedenle birçok işletme için niş becerilere sahip freelancerlardan hizmet almak avantajlı oluyor. Çünkü şirketler aynı becerileri daha düşük bir gider maliyeti ile elde edebiliyor.


Avantajları neler? 

Gig ekonomisi, durgunluk dönemlerinde bile çalışanların ve işletmelerin ayakta kalmasına yardımcı olabiliyor.

Şirketler gider maliyetlerinden daha fazla tasarruf ederken, çalışanlar herhangi bir noktada birden fazla iş yapabiliyor.

Hayatlarını konserlerle kazanan caz müzisyenleri gibi, gig ekonomisindeki çalışanların da başarıya ulaşmak için sürekli zanaatlarını geliştirmeye ve mükemmelleştirmeye devam etmeleri gerekiyor.


Dezavantajları neler? 

Gig ekonomisinde serbest çalışanlara yönelik bir güvenlik krizi bulunuyor. Şirketler, bu çalışanları korumakta veya desteklemekte başarısız oluyor, bunun yerine riski onlara yüklüyor.  

Örneğin Uber gibi şirketler, "riskleri işçilere yükleyerek kârlarını korumaya" çalışıyor. Ancak bu yaklaşımlar mahkemeye taşınıyor.

Şöyle ki, Uber, ekosistemi içindeki insanları bağımsız serbest çalışan "ortaklar" olarak kabul ediyor.

Geçtiğimiz yıl İngiltere yüksek mahkemesi, Uber'in sürücülerinin şirketin çalışanları olarak tanımlanmaları gerektiği bildirdi.

Karar, İngiltere'de binlerce Uber sürücüsünün yıllık izin ve asgari ücret hakkı kazanacağı anlamına geliyor.

Ayrıca, karar dolayısıyla Uber'in söz konusu haklara ilişkin yüklü tazminat talepleri ile karşılaşması da mümkün. Uber'in sadece başkent Londra'da 45 bin sürücüsü bulunuyor. 

Yine geçen yıl Hollanda Mahkemesi, akıllı telefon uygulaması üzerinden taksi hizmeti veren Uber'in tüm sürücülerini şirketin çalışanı olarak göstermesi gerektiğine hükmetti.

Uber, teknoloji şirketi olarak sadece yolcularla sürücüleri buluşturma hizmeti verdiği şeklinde savunmada bulunarak kararı temyize götüreceklerini iletti. Hollanda'da yaklaşık 4 bin Uber sürücüsü bulunuyor.

Fransa'da da Yargıtay benzer bir kararla Uber'de sürücülük yapan kişilerin çalışan olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti ve çalışanlara ücretli tatil tarzında bazı haklar getirmesi gerektiğini ifade etti.  

Ayrıca İspanya'da dijital platformlara çalışan kuryelere sözleşme zorunluluğu getirildi.


Dünya, sınırları olmayan şirketlere evriliyor. İşin geleceği, iş gücü ekosistemlerinden geçiyor.

Dolayısıyla kurumsal süreçlerde bir değişim söz konusu: işgücü ekosistemini tüm yönleriyle tanımak ve tanımlamak, içerdeki ve dışardaki işgücünü bir bütün olarak benimsemek ve İK politikalarını uygun hale getirmek, iş gücü ekosistemi nasıl yönetilir öğrenmek gerekiyor.  

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU