4 yılda 3,5 milyon kadın telefonuna indirdi... "KADES hayat kurtarıyor ama tek başına yeterli değil"

İçişleri Bakanlığı tarafından Mayıs 2018'de hayata geçirilen ve 3,5 milyon kadının acil durumda başvurduğu Kadın Destek Uygulaması (KADES) çok önemli bir adım olarak görülse de farklı hamlelerin de gerekliliği vurgulanıyor

Kadın hakları savunucularına göre bir şiddet olayına karşı harekete geçmek önemli olsa da aslolan toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayarak bu durumu (şiddet) kaynağında sonlandırabilmek / Fotoğraf: AA

Bir 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne daha taciz edilen, şiddete uğrayan, bin bir zorlukla mücadele etmek zorunda bırakılan, hayalleri çalınan, öldürülen ya da yaralı kurtulsa bile yaşadığına pişman edilen kadınların trajik durumları ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin neden olduğu sorunlarla girildi.

Kadınlara yönelik eşit hak, imkan ve olanaklar konusunda adımlar atılsa da yaşanan şiddet olayları, mevcut hamlelerin yetersiz kaldığını gösteriyor.

Kadın haklarıyla ilgili tartışmaların odağında ise Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'ne taraf olmaktan çıkması yer alıyor.

Independent Türkçe'nin görüşlerine başvurduğu kadın hakları savunucuları, sözleşmeye yeniden taraf olunması gerektiği görüşünde.

Pek çok olumsuz haberin karşın şiddete karşı atılan adımlar da yok değil. Bunların başında Kadın Destek Uygulaması (KADES) geliyor.

KADES, İçişleri Bakanlığı tarafından 16 Mayıs 2018'de hayata geçirildi.

Edinilen bilgilere göre bu uygulamayı 3,5 milyon kadın telefonuna indirerek kendilerini ve çocuklarını şiddet, taciz gibi eylemlere maruz kalmaktan kurtardı.

Kadın hakları savunucuları, KADES'in kadına şiddete karşı kritik bir adım olduğu ancak birtakım eksikliklerin de bulunduğu konusunda hemfikir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"KADES uygulaması önemli bir adım ama özellikle medya görünürlüğünde yetersiz"

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü'ye göre KADES, çağrı mekanizması bakımından örnek gösterilebilecek ve kadınların telefonunda mutlaka yer alması gereken bir uygulama.

Bu konuda zorlayıcı bir unsurun bile devreye sokulabileceği görüşünde olduğunu ifade eden Güllü, İçişleri Bakanlığı'nın KADES ile ilgili çalışmalar konusunda daha fazla veri paylaşmasının şart olduğunu söyledi.

"5 milyon hedefi yetersiz"

Türkiye'de 84 milyon civarındaki kayıtlı nüfusun 40 milyonun kadınlardan oluştuğunu, 14-50 yaş aralığının şiddete maruz kaldığı düşünüldüğünde bunun 22 milyon kadın anlamına geldiğini belirten Güllü, KADES'te ulaşılması beklenen 5 milyon hedefinin yetersiz kaldığını savundu.

Medyada görünürlük konusunda eksikliklerin bulunduğunu savunan Güllü, "Şiddete maruz kalındığında bir düğmeye basıp yardım alabilmenizi iktidardan başka kimse sağlayamazdı. Bu sağlanmalıydı da ancak bilinirlik hala çok düşük. Yaygınlaştırmak, farkındalığı ve müdahale anında yetkinliği artırmak gerekli. Ulusal medyada daha sık görülmeli, haber yapılmalı, dizilerde, programlarda gösterilmeli, kısacası KADES'e daha fazla yer verilmeli. Kamu spotları tek başına yeterli gelmez" diye konuştu. 

 

Canan Güllü TKDF.png
Canan Güllü / Fotoğraf: TKDF

 

"Olay yerine giden polisler şiddete karşı davranışta eğitimsiz"

Canan Güllü'ye göre KADES'e ilişkin bir diğer eksiklik ise polislerin şiddete maruz kalmış bir kadınla iletişime geçme konusundaki yetersizliği. Türkiye'nin vakaya erişimde hızlı davrandığını ancak çoğu zaman KADES üzerinden bildirimde bulunulduğunda olay yerine giden polislerle ilgili davranış sıkıntısı yaşandığını öne süren Güllü, bu kişilerin şiddetle ilgili "eğitimsiz" olduklarını savundu. 

Güllü şunları söyledi:

"Karakollarda şiddet biriminde çalışan arkadaşlar var. Ancak KADES'te telefon tuşuyla çağrı yaptığınızda sokakta denetimdeki polis geliyor. Şiddete karşı davranış eğitimi almamış oluyor. Örneğin o anda kadın tir tir titrerken onu sakinleştirecek, 'Biz yanınızdayız, sizi koruruz, yasalarımız var, size destek olacağız' gibi söylemlerle kalkan hale getirip onları güçlendirecekken, 'T.C. kimliğini ver' diyen polis memurları oluyor. Memur arkadaşların şiddete, tacize uğramış, darp almış bir kadına o anki davranışı çok farklı olmalı."

"Ekip otolarında mutlaka kadın polis bulunmalı"

Türkiye'yi "eril şiddetin sıkıntılarını yaşayan bir toplum" olarak niteleyen ve mağdur kadınların, karşılarında hemcinslerini gördüğünde daha rahat hissedeceğini dile getiren Güllü, ekip otolarında kadın polis bulundurulmasının şart oldu görüşünde.

Türkiye'de kadınların yoksul bırakılma sorununa da değinen Canan Güllü'ye göre öncelikle eğitime ulaşım sorunu çözülmeli.

Erken yaş evliliği, istihdama erişebilme zorluğu, kreş eksikliği, yaşlı bakım merkezlerinin olmaması gibi durumların da kadınların pek çok alanda varlık göstermesini engellediğini vurgulayan Güllü, "Kadının ev içi emeği; ücretsiz, güvencesiz, görünmez halde. Ev içi emeğe bağlı kalan kadın işçi de sayılmıyor. Tarımda da böyle" sözleriyle emeklerinin görünür olmamasını da eleştirdi.

Son olarak ev içi şiddetle ilgili farkındalığın hala düşük olduğunu belirten TKDF Başkanı Canan Güllü, iş dünyası, belediye ve baro dahil çeşitli toplantılarda bu konuya daha fazla yer verilmesinin şart olduğunu da sözlerine ekledi.

Kadına şiddet Pixabay.jpg
Fotoğraf: Pixabay

 

"KADES tek başına yeterli değil"

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Av. Gülsüm Kav da KADES'in özellikle pandemi döneminde daha da fark edilen bir uygulama olduğunu ancak tek başına yetersiz kaldığını belirtti. 

Kav'a göre "İstanbul Sözleşmesi'nin ruhuna uygun şekilde hazırlanmış" 6284 sayılı kanunda KADES gibi pek çok tedbir yer alıyor. Bu kanundaki diğer maddelerin de KADES gibi öne çıkartılıp tanıtılması gerektiğini dile getiren Gülsüm Kav, şiddet tehdidi altındaki kadınların tüm ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğini ifade etti. 

Kadınların şartlarının iyileştirilmesi, onlara mali yardımda bulunulması gerektiğinin altını çizen Kav, "Kaç kadının mali yardım aldığını resmi veriyle bulamıyoruz. Halbuki böyle bir tedbir var. Resmi kurumlar uygulamalı ve şeffaf şekilde bilgileri paylaşmalı. Kadınlara haklarının duyuruları en iyi şekilde yapılmalı. İhmalleri ortadan kaldırılmalı" diye konuştu. 

"Yoksulluğun pençesinde, şiddetin gölgesinde yaşamayacağız"

Hak arama yoluna giren ve tedbir kararı alan kadın oranının düşüklüğünü cesaretsizliğe bağlayan, bunun temel sebeplerinin başında da ekonomik güçsüzlüğün geldiğini aktaran Kav, milyonlarca kadının iş gücünde bile sayılmadığı, ekonomik gelirinin bulunmadığı Türkiye'de, şiddete açık hale gelindiği uyarısını yaptı.

Son olarak 8 Mart'a ilişkin mesajını da sorduğumuz Kav, "Kadınlar kendisini yalnız hissetmesin. Yoksulluğun pençesinde, şiddetin gölgesinde yaşamayacağız. Hep birlikte mücadele edelim. Yalnız yürümeyeceksiniz. Her türlü hakkınızı birlikte arayalım" ifadelerini kullandı.

 

Gülsüm Kav. Tükenmez Haber..jpg
Gülsüm Kav / Fotoğraf: Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu

 

"Şiddetle mücadele etmek için toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi artırılmalı"

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı'ndan Av. Ceren Akkaya da KADES'in varlığının çok önemli olduğu ancak tek başına yetersiz kaldığı görüşünde.

Sadece akıllı telefonlara indirilebilen bir uygulamanın her kadın için ulaşılabilir olmamasını "en büyük dezavantaj" olarak niteleyen Akkaya'ya göre okur yazarlığın düşüklüğü ve derinleşen yoksulluk da diğer faktörler arasında.

İstanbul Sözleşmesi'ne taraf olmaktan çıkarak "devletin yükümlülüğü üzerinden attığı" eleştirisinde de bulunan Akkaya, bir uygulamayla şiddetin çözülemeyeceğini, bunun bütüncül bir program şeklinde ele alınması gerektiğini vurguladı.

Şiddeti kaynağında sonlandırmak gerektiğini belirten Ceren Akkaya, bir olay gerçekleştikten sonra müdahale etmektense önlem almanın gerekliliğine vurgu yaptı.

Akkaya sözlerini bir eleştiride bulunarak noktaladı:

"Kanunları uygulamada sıkıntı var. Fiziksel şiddetin yanı sıra işin ekonomik, psikolojik şiddet boyutu var. Devlet bütün sac ayaklarıyla, şiddetle mücadele etmeli. İstanbul Sözleşmesi tam da bunu söylüyordu. Etkin soruşturma yürüteceksin, eşitlik temelli politikalar uygulayacaksın. Bu işin ilk adımı budur. Şiddetle mücadele etmek için toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi artırılmalı. Kadın istihdamının önünün açılması, kadınların maddi olarak güçlenmesi, eşit haklara sahip olması gerekiyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği tabiri, resmi kaynaklarda kullanılmıyor. Şiddetin kaynağına ilişkin bir inkar var."

 

Avukat Ceren Akkaya. Independent Türkçe. jpg
Ceren Akkaya / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

KADES nasıl işliyor?

Sistem, akıllı telefonlar üzerinden yapılan ihbarlar yoluyla hızlı bir şekilde Kadın Acil Destek İhbar Sistemi'ne ulaşmayı sağlıyor.

Böylelikle önceden T.C. kimlik numaralarıyla sisteme kayıtlı olan kadınlar, acil durumlarda cihaz konum bilgisini açarak bir tuşla 155 Polis İmdat Acil Çağrı Merkezine ulaşabiliyor.

Olay yerine en yakın ekip ya da devriye müdahalede bulunuyor ve kadınların uğradığı mağduriyeti sonlandırıyor.

 

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU