Hendek davasında 432'şer yıla kadar hapis cezası çıkabilir... Taşçı: Sanıklar bu sonucu öngördüler ama daha fazla kâr hırsıyla önlem almadılar

Karar çıkması beklenen davada, sanıklara olası kastla öldürme ve yaralama suçlamasına karşı ek savunma için süre verildi. 7 kişinin öldüğü 127 kişinin yaralandığı patlamayla ilgili 432'şer yıl hapis cezası çıkma ihtimali var

Hendek davası, Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor / Fotoğraf: Independent Türkçe

Sakarya'nın Hendek ilçesindeki Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası'nda 3 Temmuz 2020'de 7 kişinin ölümü 127 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan patlamayla ilgili davada karar çıkması bekleniyordu. Ancak mahkeme, sanıklara ek savunma için süre verdi ve karar duruşması için 28 Şubat tarihini belirledi. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Davanın 2021 sonundaki duruşmasında, savcılık 8 sanık hakkında "bilinçli taksirle öldürme" suçlamasıyla cezalandırılması için mütalaa vermişti.

Savcılığın mütalaasına göre, sanıkların 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması öngörülüyordu.

Mahkeme olası kast için ek süre verdi

Patlamada hayatını kaybeden işçilerin avukatları ise, savcılık mütalaasına karşı beyanlarında suç vasfının değiştirilmesi gerektiğini, sanıkların olası kastla öldürme suçlamasıyla cezalandırılması gerektiğini savundu. İtiraz üzerine mahkeme, sanıklara "olası kastla öldürme" ve "olası kastla yaralama" suçlamasına karşı ek savunma yapmaları için süre verdi.

432'şer yıl hapis cezası çıkabilir

İstenilen cezayı değerlendiren avukatlara göre, sanıklar hayatını kaybeden her işçi için ayrı ayrı hapis cezasına çarptırılabilir. Yani, sanıkların olası kastla öldürme suçundan cezalandırılmaları halinde hayatını kaybeden 7 işçinin her biri için 25 yıla kadar, toplamda 175'er hapis cezası verilebilir. Olası kastla yaralama suçlamasının cezasının üst sınırı ise 2 yıl. 127 kişinin yaralandığı patlamayla ilgili sanıklar olası kastla yaralama suçlamasından cezalandırılırsa, 254'er yıl hapis cezası verme ihtimali var.

Avukat Taşçı: En başından beri "olası kast" dedik

Hendek patlamasıyla ilgili davada gelinen aşamayı, dava sürecini başından beri takip ederek hayatını kaybeden işçilerin yakınlarına hukuki destek sunan Sosyal Haklar Derneği üyesi avukatlardan Akçay Taşçı anlattı.

Savcılığın bilinçli taksirle öldürme suçundan dava açtığını ve mütalaasını da bu yönde sunduğunu hatırlatarak söze başlayan Taşçı, "Bilinçli taksir, temel olarak sanıkların sonucu öngördükleri, tahmin ettikleri ama bu sonucun gerçekleşmeyeceği inancıyla hareket ettikleri anlamına gelir. Biz ise en başından beri sanıkların olası kastla hareket ettiğini iddia ettik" diyerek söze başladı.
 

WhatsApp Image 2022-02-02 at 22.01.59.jpeg
Avukat Akçay Taşçı / Fotoğraf: Independent Türkçe


"Yapmaları gereken iş güvenliği yatırımı, kar oranını baltalayacaktı"

Sanıkların ortaya çıkacak sonucu öngörmelerine rağmen, bunu göze alarak hareket etmeleri nedeniyle olası kastla cezalandırılmaları gerektiğine değinen Taşçı, "Çünkü bu sonucun ortaya çıkmaması için yapmaları gereken iş güvenliği yatırımı, üretim planlaması elde ettikleri karı büyük oranda baltalayacaktı. Şirket yönetimi ise bu önlemleri almak yerine, zaten çok tehlikeli olan bu işi daha da tehlikeli hale getiren şeyler yaptılar" dedi ve Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası'ndaki ihmalleri sıraladı:

Mesela emniyete başvurup reddedilmelerine rağmen kaçak barut ürettiler çünkü barut en yüksek gider kalemlerinden biri. Yine mevzuat gereği yapmak zorunda oldukları sığınak binası için ruhsat başvurusu yapıp inşaat ruhsatı aldıktan sonra sığınak binası yapmak yerine ham madde deposu yapmayı tercih ettiler. Bunun gibi birçok örnek sayabiliriz ama bunlar sanıkların üretime ve iş güvenliğine hangi gözle baktıklarının kanıtları. 

"Aynı davranışlara inatla devam etmişler"

2014 yılından aynı fabrikada yaşanan bir patlamada bir işçinin hayatını kaybettiğine ve açılan davada yargılananların bilinçli taksirle öldürme suçundan cezalandırıldığına değinen Taşçı, "2014'te bilinçli taksirden cezalandırılmalarına rağmen aynı davranışlara inatla devam etmişler. Dolayısıyla artık bu sonucun gerçekleşmeyeceği inancıyla hareket ettiklerini düşünemeyiz. Bu kadar inat bir kabullenmenin bir göze almanın göstergesidir" ifadelerini kullandı. 

"Mahkemenin ek savunma istemesi başlı başına bir kazanım"

Gelinen aşamada, savcılığın esas hakkındaki mütalaasında sanıkların bilinçli taksirle öldürme suçundan cezalandırılmasını talep etmesinden sonra ayrıntılı beyanlarda bulunduklarını ve mahkemenin sanıklara olası kastla öldürme suçundan ek savunma yapmaları için süre verdiğini belirten Taşçı, "Bu durum tek başına olası kastla cezalandırılacakları anlamına gelmez ama mahkemenin olası kasttan ek savunma istemiş olması bile başlı başına bir kazanımdır" dedi.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU