Beşiktaş'ın şampiyonluğu sadece peri masalıydı

Okan Can Independent Türkçe için yazdı

Kolaj: Independent Türkçe

Türkiye'de başarısızlığın tanımı ve bir bedeli yok maalesef. Başarısızlık kime göre, neye göre ve kimin yaptığına göre değişkenlik gösteriyor.

Arada bir "Bu benim hatam" ya da "Yanlış yaptık" sözlerini duysak da sorumlu kişilere, bunun bir bedeli olmuyor yine de.

Başarı geldiği zaman müthiş bir gururla, her şeyin doğru yapıldığını söyleyenler, başarısızlıkta ise açıklamayı karşı taraf olarak belirledikleri bir rakibin, hile yaptığını söyleyerek açıklıyorlar.

Maalesef futbol sisteminin manipüle edilebilmesi, hakemlerin sonuçlara etki etmesi ve sürekli bir güç savaşı olması, gerçekler ile yüzleşmesini engelliyor seyirci ve taraftarların.

Bu şekilde yönetimler, daha fazla görevde kalırken, teknik adamların da yeterlilikleri çok fazla sorgulanamıyor.

Geçen yıl, maddi açıdan şartları zor olan takımların avantajı olan, sempatiyi üzerinde topladı Beşiktaş.

Bu sempati, aynı zamanda Sergen Yalçın'ın kendine has karakteri ile de yoğrulunca, Beşiktaş için psikolojik bir avantaj oluştu.

Koşulların zorluğu, özellikle takım sporlarında dayanışmayı artırırken, Beşiktaş'ın mücadelesine de itici bir güç oldu maddi zorluklar.

Rakiplerinin havalı ve transfer kabiliyetinin yüksek olması da siyah beyazlılar üzerinde baskıyı azalttı.

Beşiktaş yönetimine eleştiriler olsa da beklentiler, rakiplerine göre düşüktü. Bu şekilde, bir anda işi kolaylaşmış oldu Beşiktaş yönetiminin.

Taraftarın da desteği eklenince, sahada araştıran, coşku ile oynayan, kutsal bir amaca yürüyen bir takım çıktı ortaya.

Beşiktaş, şampiyonluk yolunda yakıtını bu koşullardan alırken, rakiplerin maliyeti yüksek yanlışları ve hataları da Beşiktaş'ın yolundaki tümsekleri azaltmış oldu.
 

1.jpeg
Kolaj: Cumhuriyet

 

Avrupa kupaları, Türk futboluna kralın çıplak olduğunu gösteriyor

Geçen yılın 14. haftasında Beşiktaş, 4 mağlubiyet almış, 29 gol atmış ve 19 gol yemiş. 14 maçta 2 puan ortalamasını yakalamış siyah beyazlılar.

Bu sezon ise Şampiyonlar Ligi'nde 0 puan çeken Beşiktaş'ın, sezonun 14. haftası tamamlanan ligde, puan ortalaması 1,42 olmuş.

Ligde 6 mağlubiyet alan takım, 21 gol atıp 21 gol yemiş. Tabi ki bu maçların yanında, oynanan oyun düzeyi yüksek 5 şampiyonlar Ligi maçı da eklenince, ortaya başarısız bir tablo çıkmış oluyor.

Yani tabloyu bozan, gerçek maçların oynandığı Şampiyonlar Ligi maçları oluyor aslında.

Bu gerçeği, Galatasaray da son Şampiyonlar Ligi'ndeki grubunda sadece 2 puan alarak yaşamıştı.

Başakşehir de aynısını yaşamış ve Şampiyonlar Ligi dönüşünde ligde kaybolmuştu.

Zaten Avrupa'daki maçlar, Türk futboluna kralın çıplak olduğunu, en güzel gösteren maçlar oluyor.

Bakıldığında, geçen yıl peri masalı yaşayan Beşiktaş'ın, aynı masalı tekrar yaşaması çok zor. Çünkü artık koşullar değişti.

Geçen yılın koşullarını da bir sistem ve plan üzerinde Beşiktaş belirlememişti.

Çünkü yere sağlam basan, kolonları olan bir yapı ile değil, romantik bir süreç ile gelmişti şampiyonluk.
 

2.jpg
Kolaj: Independent Türkçe

 

Beşiktaş geçen yıldan farklı değil, şampiyonluk aldatıcı oluyor

Avrupa'ya gittiğinde, camianın çok sevdiği Sergen Yalçın'ın teknik direktörlük yeterliliği ile yüzleşme gerçeğini de yaşamış oldu Beşiktaş camiası. 

Futbol artık bilimle, teknik detaylar, taktiksel yeterlilik belli bir oyun kültürü ile sonuç alınan bir oyun.

Fakat Türkiye'de şampiyonluk için bunlara gerek yok. Bu yüzden Türkiye'deki şampiyonluklar, aldatıcı olabiliyor. 

Başarılar ve şampiyonluklar, bir sistem üzerinde kurulmadıkça, sürdürülebilir başarı ve devamlılık oluşmuyor maalesef.

Şampiyonlar Ligi'nde, takımlarının saha içi organizasyonları ve oyun kültürü nasıl belli bir standartta ise Süper Lig şampiyonları da o standarttan o kadar uzaklar maalesef.

Bu yüzdendir ki standardı olmayan Süper Lig takımları, bu kadar çok transfer yapıyor.

16 Mayıs 2021 tarihli gazete ve internet sitelerinin spor sayfaları, Sergen Yalçın'ın başarısı ve Beşiktaş'ın şampiyonluğu üzerinde yazılan yazılar ile dolu.

Sadece 6 ay sonra, eleştiriler ve istifa tartışmaları çıkıyor bu sayfalarda.

Aslında ne Sergen Yalçın değişti ne de Beşiktaş'ın oyunu çok fazla.

Sadece geçen yılki hikâyesi bitti.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU