ABD'nin iddialarından tatmin olmayan AB Dışişleri Bakanları tanker krizinde bağımsız araştırma istiyor

Lüksemburg'daki AB Konseyi toplantısında ABD’nin geçmişte Irak Savaşı’ndaki istihbaratı kötüye kullandığı iddiası da hatırlatıldı

ABD ve İran arasındaki tanker krizinin büyümesi AB ülkeleri için de endişe konusu oldu / Fotoğraf: AFP

AB Dışişleri Bakanları yaptıkları bir toplantıda, ABD’nin geçen hafta Umman Körfezi’nde yaşanan iki petrol tankerine yönelik saldırıdan İran’ı sorumlu tutması sonucu, olaya ilişkin bağımsız araştırma yapılmasını istedi.

ABD’nin iddiasını ikna edici bulmayan liderler, Birleşmiş Milletler’in (BM) bağımsız bir araştırma yürütmesini ve olaya ilişkin daha fazla kanıt sunulmasını istedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Konsey toplantısına katılan bakanlardan biri, 28 AB liderine, Irak Savaşı döneminde istihbarat bilgisini kötüye kullanmasının bu konuda da şüphe uyandırdığına vurgu yaptı.

AB dışişleri bakanları, tanker krizinin yanı sıra Sudan'daki gelişmeleri, Küba’yla ticaret politikalarını ve Venezuela’daki krizi de masaya yatıracak.  

Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas, AB ülkelerinin tanker krizine yönelik “bilgi toplamaya devam ettiğini” söylerken, Hollanda Dışişleri Bakanı Stef Blok da ülkesinin “ortaya konulabilecek tüm açıklamalarla ilgilendiğini” belirtti.

Maas, “ABD ve İngiliz istihbaratının neredeyse kesin sonuç zannedilebilecek bulgularını biliyoruz. Biz bunları kendi bilgilerimizle kıyaslıyoruz. Bu konuda çok dikkatli ilerleme kaydetmek gerekiyor” dedi.

Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn da, “Dışişleri bakanlarının esas görevinin savaştan kaçınmak olduğunu düşünüyorum. Bugün bunu yapmalıyız. Tıpkı 16 yıl önce olduğum gibi ikna oldum. Ortadoğu’da silahlarla sorun çözüleceğine inanmak gibi bir hataya düşmemeli” diye konuştu.

Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto da, AB ülkelerinin herhangi bir sonuca varmadan önce “tam kanıt” görmesi gerektiğinin altını çizerek şunları kaydetti:

BM Genel Sekreteri Guterres’in tüm somut verileri masaya yatırarak doğru bir araştırma yapılması gerektiği inancına katılıyorum. Ancak bundan sonra neler yaşandığına bakabiliriz ve olayın ardında kimin olduğunu görebiliriz. Bu çok endişe verici bir durum ama önce ayrıntılara bakmak lazım.

İtalya Dışişleri Bakanı Enzo Moavero da, “Dünyada barış ve istikrarın sağlanabileceğini düşünüyoruz” dedi.

Tanker saldırısının ardında İran’ın bulunduğuna yönelik güçlü kanıtlar bulunmasa da, ABD’nin yayımladığı bir videoda İran’a ait bir devriye botunun, tankerlerden birinden infilak etmemiş bir mayın çıkardığının görüldüğü ileri sürüldü.

İngiltere adına toplantıya katılan Dışişleri görevlisi Harriet Baldwin de, “Haftasonu bu saldırının ardında İran’ın bulunduğundan neredeyse emindik. Bu önemli uluslararası kanalın ticarete açık kalması için elimizden geleni yapmaya hazırız” dedi.

 

 

Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt pazar günü, olayın ardından İran’la savaşa girmenin “büyük risk” olduğunu söylemişti. Öte yandan ABD, tüm askeri müdahale de dahil diğer seçenekleri değerlendireceğini belirtmişti. Trump yönetimi içindeki savaş yanlıları, uzun zamandır Ortadoğu’da savaşa olumlu bakıyor.

ABD Başkanı Donald Trump, İran’la Obama döneminde imzalanan nükleer anlaşmadan çekildikten sonra AB, anlaşmadan yana durmuştu.

Umman Körfezi’nde 13 Haziran’da Panama bandıralı Kokuka Courageous ve Marşal Adaları bandıralı Front Altair adında ham petrol yüklü iki büyük tankerde patlama meydana gelmişti. İçlerinden birinin alev almasıyla sonuçlanan saldırıdan İngiltere ve ABD, İran’ı sorumlu tutmuştu.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/world/europe

Independent Türkçe için çeviren: Ayşe Yıldız

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU