Sosyal Darwinistlerin yaşam kalitesi kişilik sorunları nedeniyle düşüyor

"Bu, demokratik bir eğilim değil"

Sosyal Darwinistlere göre bireyler, gruplar veya uluslar arasındaki rekabet, insan topluluklarında sosyal evrime neden oluyor (Unsplash)

Yeni bir araştırmada bilim insanları sosyal Darwinist bir dünya görüşünü benimseyenlerin yaşam kalitesinin kişilik sorunları nedeniyle düştüğünü ortaya koydu.

Buna göre sosyal Darwinistlerde bağlanma problemleri, yüksek kaygı ve antisosyal eğilimler gibi bir dizi sorunlu kişilik özelliği görülme ihtimali daha yüksek.

Adını evrim teorisinin kurucusu, biyolog Charles Darwin’den alan bu dünya görüşüne sahip bireyler, genellikle dünyayı yalnızca güçlülerin hayatta kaldığı rekabetçi bir orman gibi görme eğiliminde.

Polonya Bilimler Akademisi'nden Piotr Radkiewicz liderliğinde yapılan araştırmanın yazarları, "Birçok araştırmacı, bireylerin ve sosyal grupların davranışlarının, sosyal ilişkilerin doğasına dair görüşleriyle koşullandığını gösteriyor" ifadelerini kullandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Hakemli bilimsel dergi Plos One’da yayımlanan araştırmada 2 bin 500 Polonyalı yetişkin yer aldı. Bu kişiler, sosyal Darwinizm'i ne kadar desteklediklerini ölçecek soruların yer aldığı bir ankete katıldı.

Daha sonra katılımcılar, bir dizi kişilik testine tabi tutuldu. Bu testler aracılığıyla araştırmacılar, sosyal Darwinist eğilimlere sahip kişilerin kişilik özelliklerini ortaya çıkarmayı amaçlıyordu.

Söz konusu testler, katılımcıların bağlanma stilini, dışadönüklük, uyumluluk, vicdanlılık ve duygusal istikrar gibi özelliklerinin belirlenmesini sağladı. Testlerde ayrıca bireylerin temel insani değerlere yaklaşımı da incelendi.

Araştırmacılar, yaş ve cinsiyet gibi demografik bilgileri de göz önünde bulundurarak çıkarım yaptı.

Bunun sonucunda sosyal Darwinizm'i onaylama olasılığı daha yüksek kişilerin, "olumsuz" kişilik özelliklerini yansıtan testlerde daha yüksek puanlar aldıkları görüldü.

Örneğin bu kişilerin güvenli bir bağlanma stilinden çok, korkulu, saplantılı veya kayıtsız bir bağlanma stili sergileme olasılığı daha yüksekti. Duygusal istikrar seviyeleri ise daha düşüktü.

Söz konusu kişiler narsisizm, Makyavelizm ve psikopatinin oluşturduğu "karanlık üçlü" diye bilinen psikolojik durumlara da daha yatkındı.

Bunun yanı sıra yardımseverlik, sadakat ve şefkat gibi değerler yerine hırs, beceriklilik ve güvenlik gibi değerleri tercih ettikleri görüldü.

Araştırmacılar ayrıca, erkeklerin sosyal Darwinizm'e kadınlardan daha yatkın olduğunu ve bu dünya görüşüne bağlı inançların yaşla birlikte azaldığını bildirdi.

"Darwinist inançların, işbirlikçi, yardımsever ve nispeten eşitlikçi bir toplum inşa etmek için elverişsiz bir sosyal yaşam görüşü olduğu tartışılmaz" diyen araştırmacılar, sözlerini şöyle noktaladı:

Bu, demokratik bir eğilim değil.

 

Independent Türkçe, Forbes

Derleyen: Çağla Üren

DAHA FAZLA HABER OKU