Taliban'ın tam kontrol sağlamasıyla milyonlar yollara düşecek: Türkiye, yeni Afgan göç akınlarıyla karşılaşabilir

20 yılın ardından Taliban yine Afganistan'ın yönetiminde. Birçok devlet, vatandaşlarını tahliye ederken ülkede kaos ve kargaşa hakim. Milyonlar yollara düşerken komşu ülkeler ve Türkiye yeni göç dalgalarıyla karşı karşıya

Taliban sonrası ülkesini terk eden Afganistanlılar, ne getireceğini bilmedikleri yolculuğu ölümüne göze alıyor / Fotoğraf: Ruşen Takva

Kimse bu kadar hızlı olacağını düşünmemişti.

Dünyanın jandarması ve istihbarat ağının en güçlüsü ABD bile bu kadar çabuk gerçekleşeceğini ön göremedi. 

Hatta "ABD istihbaratı Taliban, 90 gün içinde Kabil'i alabilir" demişti. 

İstihbarat bilgileri kaynak gösterilerek dile getirilen "90 gün" öngörüsü bir hafta içinde yerle bir oldu, Kabil düştü. 

Ülkenin Cumhurbaşkanı Eşref Gani, kaçarken uçak merdivenlerinde el salladığı alanlar artık Taliban'ın elinde. 

Yarım asırdır ismini "savaş ağaları" olarak duyuranların akıbetleri ise tam olarak bilinmiyor. 

Türkiye'nin desteklediği Raşid Dostum'un Afganistan'ın kuzeyine giderek askerleri koordine ettiği ve Taliban ile çatıştığı iddia edildi. 

Ama bu iddia birkaç saat sonra Dostum'un taraftarlarıyla birlikte ülkeyi terk ettiği ifade edildi. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Öngörüler fiyasko ile sonuçlandı

Kısacası Taliban'ın hızlı ilerleyişi konusunda çok kişi yanıldı. Öngörüler çıkmadı.

Günlerdir gündemdeki yerini koruyan Afgan göçmenler konusundaki bilgiler de alt üst oldu. 

Bilinen çok açık ve net bir şey var: ABD'nin Dünya Ticaret Merkezi'ni yerle bir eden 11 Eylül saldırılarından hemen sonra acil bir şekilde dünyanın birçok ülkesinin desteğini alarak vurduğu Taliban aradan geçen 20 yılda zafer kazandı.

Şimdi ise ne kadar Afganistanlının ülkesini terk edeceği ve nerelere gidecekleri merak konusu. 

Oysa bu konuda da kafa karışıklığı var. ABD, ülkeden çekileceğini açıkladığı andan itibaren yüzbinlerce Afganistanlı yurdunu terk etti. 

632a55a0-8e30-4ea4-a70d-7113a67fa9ce.jpg
Taliban korkusuna kapılan Afganlar, komşu ülkelerin sınırlarına yığıldı / Fotoğraf: Reuters


Göçmen akınına yenileri eklenecek

On binlercesi 2 bin 400 kilometrelik yolu kat ederek Türkiye'ye geldi.

Tamamı genç erkeklerden oluşan Afgan göçmen akınına yenilerinin ekleneceği konuşuluyor. 

Türkiye'ye çok sayıda kişi geçmesine rağmen resmi rakamlar tam olarak bilinmiyor.

Bu konuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11 Ağustos'ta yaptığı açıklamada, "Sosyal medyada birilerinin abarttığı şekilde, sınırlarımızdan düzensiz göç akını söz konusu değil" dedi.

4 gün sonra yani 15 Ağustos Pazar günü ise Erdoğan bu sefer, "Giderek yoğunlaşan ve İran üzerinden gelen bir Afgan göçmen dalgası ile karşı karşıyayız" demek durumunda kaldı. 

Peki kimler Afganistan'ı terk ediyor? 

Binlerce kilometre yolu aşarak ölüm riskine rağmen yurtlarını terk edenler nereye gidiyor? 

2021-08-16T105449Z_1386237064_RC2A6P9EVMB6_RTRMADP_3_AFGHANISTAN-CONFLICT.JPG
Afgan göçmenler sınırlara örülen duvarları aşarak ülkelerini terk ediyor / Fotoğraf: Reuters 


Her etnik gruptan göç edenler var

Afganistanlı askeri danışman, yazar ve gazeteci Esedullah Oğuz'a göre son dönemdeki sığınmacıların arasında her etnik gruptan insan var. Hatta Tacikler ve Peştunlar daha fazla.

Oğuz'un anlattığına göre Afganistan'da sözünü etmeye değecek sayıda Kırgız kalmadı. Bunlar Pamir dağlarından Badağşan bölgesinde yaşayan birkaç yüz aileden ibaret. Diğerleri ise çoğunlukla Türkiye ve Kırgızistan'a göç etti. 

Şii oldukları için Taliban'ın saldırılarına maruz kalma ihtimalleri yüksek olan Hazaralar ise ülkeden kaçıyor. Ama bunlar, İran'dan kalmayıp Türkiye'ye geliyorlar. Bu yolu göz önüne almak istemelerinin sebebiyse Avrupa'ya gitme planları. 

"İran, Şii Afganları da istemiyor" 

"İran, mültecileri özellikle Türkiye'ye doğru sürüyor, zaten mülteciler de orada kalmak istemiyor. Son hedef Batı, ama Türkiye de Batı olmadığı takdirde ikinci bir iyi durak" yorumunda bulunan Oğuz, "İran, göçmenleri, Türkiye'nin üzerine sürüyor. Herkes yükü birbirinin üzerine atıyor. Ama Türkiye'de insanlar komplo teorilerine son derece meraklı olduğu için böyle senaryolara kolayca inanıyorlar. Ayrıca bu senaryoları medyada dillendiren bazı politikacılar var" diye konuştu. 

Esedullah Oğuz
Esedullah Oğuz / Fotoğraf: Independent Türkçe


Türkiye için çalışan 105 tercüman ortada mı kaldı? 

ABD'nin tüm göçmenler için değil, sadece tercümanların üçüncü ülkelere gitmesini ve oradan vizeye başvurmasını istediğini, bu ülkeler arasında Türkiye'nin de olduğunu hatırlatan Oğuz, şu bilgileri paylaştı: 

"ABD dahil tüm NATO ülkeleri, Afganistan'da çalıştırdığı tercümanlarına sahip çıkarken TSK için çalışan 105 Afgan tercüman kaderlerine terk edildi. Bu tercümanların çoğu Türkiye'de üniversite eğitimi görmüş Türkmen ve Özbek gençlerden oluşuyor. Genç ve eğitimli insanların gelmesi, Türkiye için bir avantajken Türkiye, bu insanları yüzüstü bırakıyor. Maalesef TSK için çalışan ve Türkiye'yi ikinci bir vatan olarak gören bu Türk asıllı genç tercümanlar, Taliban'ın insafına terk edilmiş durumda." 
 
"'Hain' ve ‘işbirlikçi' dediği herkesi cezalandıracak"

Oğuz'a göre, Taliban şu an savaşla ve bölgeleri fethetmekle meşgul olduğu için tercümanlar veya diğerleri ile ilgilenecek durumda değil. Ama bölgeye ve ülkeye iyice hakim olduktan sonra elbette ki "yerli hain" ve "işbirlikçi" olarak gördüğü insanları cezalandıracak. Kandahar'da öldürülen yaşlı komedyeninin bunun en somut örneği olduğu dile getiren Oğuz, "Taliban yönetimi daha tam olarak oturmuş değil. Ayrıca Afganistan'dan çıkanlar, Taliban'ın kontrolündeki kapılardan değil, kaçak yollardan dağları bayırları aşarak, yürüyerek çıkıyorlar. Türk konsoloslukları kapalı ve Afganistan'ın komşuları da kapılarını kapatmış durumda. Asıl tehlike daha sonraki daha büyük olacak" diye konuştu. 

674d9eae-3ccc-4ded-882f-8be2dcad73ae-1.jpg
Taliban, Kabil'e böyle girdi / Fotoğraf: Reuters


"NATO çatısındaki ülkeler Afganistan'da sınıfta kaldı"

ABD'nin demokrasi ve özgürlük getirme iddiasıyla "yeni toplum inşa etme" projesinin çöktüğünü, toplum ve medeniyetin kilit taşlarıyla oynandığını dile getiren Esedullah Oğuz, sözlerini şöyle tamamladı: 

"ABD ve NATO çatısı altında yer alan ülkeler, Afganistan'da sınıfta kaldı. NATO'nun Afgan ordusuna verdiği eğitim hiçbir işe yaramadı. NATO danışmanları, Afgan askerlerine düzenli ordu eğitimi verirken, Afganlar 40 yıldır gerilla taktikleri ile savaşıyorlar hem de kendilerine özgü bir gerilla taktiğiyle. Ama NATO danışmanları bunu anlayamadı. Böylece hastaya yanlış tedavi uygulayarak onun ölmesini sağladı. Elindeki son model Amerikan silahlarına rağmen Afgan ordusu Taliban karşısında sapır sapır döküldü. Afganistan halkı yine ağır bir bedel ödeyecek." 

"ABD'nin ulus inşa etme planı başarılı olmadı" 

Geçen süre içinde Afganistan'da her ırk, inanç ve mezhep gruplar temsilcilerinin Amerika Birleşik Devletleri'yle ilişkileri olduğunu söyledi.

2011 yılında Taliban'ın ABD tarafından devrildiğini hatırlatan Keskin, ulus inşa etme projesinin başarılı olmadığı görüşünde. 

Taliban'ın Şiileri İslam dışı gördüğünü, ülkedeki farklı mezhep mensuplarının problemli olarak görüldüğünü ifade eden Keskin, "Taliban, 1994 yılında harekete geçtiğinde kendisi gibi olmayanları dışlamış, başka mezhep mensuplarını öldürmüştü. Şimdi de Şii olan diğer unsurlara yönelik bazı saldırıların olacağını düşünüyorum. Bu nedenle göçmenlerin arasında daha çok farklı mezhep mensuplarını olması normal" dedi.

Geçmişte İran ile ilişkileri bozuk olan Taliban'ın bu dönemde Tahran yönetimiyle diyaloga geçmeyi tercih ettiğini hatırlatan Keskin, "Şu anda ilişkileri kötü değil. İranlı yetkilileri göre Taliban, ülkedeki Şiilere karışmayacağına dair söz vermiş. Ancak problem şu: Afganistan yaşayan farklı inanç mensupları Taliban'a ve İran'a güvenmiyorlar. Bu nedenle ülkeyi terk ediyorlar. Taliban'ın tüm ülkeye hakim olmasıyla birlikte göç etmek isteyenlerin sayısı artacaktır" diye konuştu.

237a2084-269a-4c3a-9e51-fde1a3f7d1a2.jpg
Taliban mensupları, Kabil'de yol kontrolü yapıyor / Fotoğraf: Abdullah Rahimoğlu


"İran'daki Afgan sığınmacılar mutlu değiller" 

"Bizi çok sıkıntılı günleri beklediği çok açık" diyen Keskin, şöyle devam etti:

Hazaralar, Taliban'ın Tahran yönetimine verdiği güvenceye itibar etmiyor. Taliban güçlendikçe, Hazaralar başta olmak üzere diğer etnik gruplar kendilerini daha fazla tehlikede hissedecekler. İkinci hususta şudur: İran'da olan Afgan sığınmacılar, mutlu, mesut ve rahat değiller. Üstelik bu yeni bir durum da değildir. 1979'dan sora Afganlar sürekli olarak İran'a geliyorlar. Ancak İran'da bir türlü ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan rahat olamadılar ve tutunamadılar. İşin ilginç tarafı şu ki Tacikler, Fars dilliler. Doğal olarak İrani kökenliler. Afganistan'da Farsça resmi bir dil olarak kabul ediliyor. Afganistanlılar, netice itibarıyla Farsçayı da bilirler. Ama buna rağmen Tacikler ve Hazaralar, İran'da tutunamıyorlar. İran toplumu, Afganistanlıları ret ediyor. Afganistanlıların İran'daki imajı çok kötü. Bu nedenle orada yaşam mücadelesi verenleri durumu hiç iyi değil.

"İran'ı terk etmek istiyorlar" 

Yıllardır İran'da ikamet etmelerine rağmen Afganistanlılara uzun süreli oturum izni verilmediğini, orada doğup büyüyen çocukların eğitim hakkından mahrum kaldığını dile getiren Keskin, "İran'da yaşayan Afganistanlılar, kendilerini rahat hissetmiyorlar. Bu nedenle İran'ı terk etmek istiyorlar. Bazıları da ülkelerine dönmek istiyor. İran Göç Kurumu'nun verdiği bilgilere göre pandemi döneminde 800 binin üzerindeki Afgan göçmen İran'ı terk ederek ülkesine geri döndü" ifadelerini kullandı.

Arif Keskin.jpg
Arif Keskin / Fotoğraf: Independent Türkçe


"İran, Afgan göçmenleri Türkiye'ye yönlendiriyor" 

Keskin'e göre İran, ülkesine geçen Afganistanlıların başka ülkelere gitmesini istiyor. Hatta bunları yönlendiriyor. Doğal olarak da en çok Afgan göçmenin Türkiye'ye geçmesine kolaylık sağlıyor.

İran'ın Afgan göçmenleri istememesinin başlıca nedeni ise ekonomik yük oluşturmaları. Ambargolarla köşe sıkıştırılan İran'ın yeni göç dalgalarıyla baş çıkacak gücü yok denilecek kadar az.

Bu hususa dikkati çeken Arif Keskin, "Bir yandan ekonomik ambargolar, diğer taraftan pandeminin yol açtığı ekonomik kriz nedeniyle İran büyük güçlük çekiyor. Onun için 3,5 milyona varan yeni göçü kaldıramaz. Buna ek olarak gelen yeni Afgan göçlerini de ciddi problem olarak görüyor. Bunun için Afgan göçmenlerin sınır dışı ediyor. O göçmenler de doğal olarak Türkiye sınırına yoğunlaşıyorlar. İran, göç akınları nedeniyle Türkiye'nin sıkışması ve Suriye dahil olmak üzere Ortadoğu'daki etkinliğinin azalmasını istiyor. Onun için de ülkesinden geçen Afganların, Türkiye-İran sınırına yığılmalarına göz yumuyor" değerlendiremesi yaptı.  

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU