Kayıtları yok ama kendileri var: Türkiye'deki yüz binlerce aşısız düzensiz göçmenin durumu ne olacak?

Göçmenlere yönelik tepkilerin büyüdüğü bir ortamda kayıtdışı yabancıların salgının yayılımını hızlandırdığı eleştirilerini doğru bulmayan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve Zafer Sağıroğlu'na göre bu kişiler zaten en büyük mağduriyeti yaşıyor

Kovid-19 aşısı olanlarda hastalığı ağır geçirme ve hastaneye yatma oranları düşük seyrediyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın verdiği bilgiye göre hastanede yatan koronavirüs hastalarının yüzde 95’ini aşısı tamamlanmamış kişiler oluşturuyor. Türkiye'de ilk doz aşı uygulanmamış 22 milyonu aşkın kişiye ek olarak bir de sayıları 1 milyonu bulduğu tahmin edilen düzensiz göçmenler var / Fotoğraf: AA

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını Delta varyantının da etkisiyle yayılımını sürdürüyor.

28 Temmuz koronavirüs tablosuna göre günlük vaka sayısı 22 bin 291'e yükselirken, 76 kişi yaşamını yitirdi.

22 milyonu aşkın kişinin aşısı yok

Salgını kontrol altına almada bilinen en etkili yöntem olan aşılamada en az bir dozu yaptıranların sayısı ise 40 milyona ulaştı.

Ancak 22 milyon 124 bin 434 kişinin henüz ilk doz aşısı bulunmuyor.

Aşı olmayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ek olarak ülkede kayıtdışı şekilde yaşadığı için aşılanmamış olan yabancılar da var.

Salgın sürecinin dezavantajlı gruplarının başında da yine "düzensiz göçmen" olarak adlandırılan bu kesim geliyor.

Kayıtdışı göçmen sayısı yükseliyor

Göç İdaresi verilerine göre resmi olarak Türkiye'de en yoğun nüfusa sahip göçmen kesimi, sayıları 3 milyon 690 bin 896'ya ulaşan Suriyeliler.

İçişleri Bakanlığı'na bağlı Göç İdaresi tarafından "geçici koruma" altındaki bu kişiler, tıpkı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları gibi sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanıyor.

Ancak asıl sorun, "düzensiz göçmen" olarak bilinen ve kayıt altına alınamayan kesim.

Zira Türkiye'de "geçici koruma" altına alınmadan yaşamını sürdüren çoğu Suriyeli ve Afganistanlı toplam göçmen sayısının 1 milyonu aştığı ifade ediliyor.

Kayıtdışı göçmenler sağlık hizmeti alamıyor

Bu kişiler yasal olarak sağlık hizmetlerinden faydalanamadığından koronavirüs aşısı da olamıyor.

Son günlerde Türkiye'de göçmenlerle ilgili çıkan haberlere ek olarak, kayıtdışı olduğu için aşısız olan bu kesimin, aşı olmayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları gibi salgının yayılmasına olumsuz etkide bulunduğu tartışmaları var.

"Salgının en büyük mağduru kayıtdışı göçmenler"

Independent Türkçe'nin görüş aldığı Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Fincancı Korur ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBU) Göç Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (GPM) Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Ali Zafer Sağıroğlu'na göre göçmen karşıtlığının "tetiklendiği" şu günlerde, bir de "Kayıtdışı olanlar salgının yayılmasına etki ediyor" demek doğru bir davranış değil.

Zira Korur ve Sağıroğlu, toplumda aşılanmayan milyonlarca vatandaşın bulunduğunu belirterek, kaydı bulunmadığı için sağlık hizmeti alamayanların zaten en büyük mağduriyeti yaşadığı görüşünde.

"Geri döndürülme korkusu yaşamayacakları bir ortam oluşturulmalı"

Göçmenlerin kendi topraklarını keyfi sebeplerle terk etmediğini ve şiddet, yoksulluk, ölüm tehdidi gibi gerekçelerle vatanlarından ayrılmak durumunda kaldıkları gerekçesiyle bu kişilerin hedef haline getirilmemesi gerektiğini savunan Şebnem Korur Fincancı, özellikle sınır dışı edilme korkusuyla aşı olmayan kayıtdışı kesimin zaten en büyük zararı kendilerine verdiğini söyledi.

"Düzensiz göçmenlerin de aşılanması için bir programa ihtiyaç duyuluyor"

TTB Merkez Konseyi Başkanı Fincancı, düzensiz göçmenlerin de aşılanması için bir programa ihtiyaç duyulduğu görüşünde.

Bu kişilerin geri döndürülme korkusu yaşamayacakları bir ortam oluşturulması gerektiğini dile getiren Fincancı, aksi takdirde sınır dışı edilecekleri kaygısıyla sağlık problemlerini bildirmediklerini ve sürecin ölüme kadar uzanabildiğini söyledi.

"Seyahat de bir haktır" diyen Fincancı, kayıtların bulunmayan sığınmacıların sınır dışı edilme korkusu yaşadıklarından dolayı sağlık hizmeti almaya gitmediklerini aktararak, "Sağlık hizmetine erişim olmayınca da ölümcül hale geliniyor. Aşılanmamak asıl aşısızlar için risk çünkü onlar hastalığı daha ağır geçiriyorlar. Bir de yalnızca koronavirüs değil başka hastalıkları da yaşıyorlar, tedavi olamıyorlar, sağlık sorunları büyüyor ve ölümcül hale geliyor" dedi. 

Toplum genelinde aşıları tamamlanmış kişilerin sayısının yüksek olduğunu ve aşılama hızının da yeterli olmadığını savunan Fincancı, sayı olarak düzensiz göçmenlerin, aşı olmayan 20 milyonluk kesime kıyasla çok daha küçük bir nüfus oluşturduğunu da sözlerine ekledi.

 

Şebnem Korur Fincancı
Yoğun bakımlardaki her 10 kişiden 9'unun aşısız olduğunu belirten Şebnem Korur Fincancı, aşı çağrısı yaptı / Fotoğraf: TTB

 

"Yerli toplumdan daha farklı şekilde yaymıyorlar, onları günah keçisi yapmamak gerekiyor"

Öğretim Üyesi Dr. Zafer Sağıroğlu da göçmenlerin yerel halktan farklı şekilde salgını yaymadığı gerekçesiyle eleştiri oklarının hedefinde yer almamaları gerektiği görüşünde.

Aşısız göçmenlerin salgının yayılmasını etkilediği görüşünü, "bilimsel olmayan bir önyargı" olarak niteleyen Sağıroğlu, "(Salgını) Yerli toplumdan daha farklı şekilde yaymıyorlar, onları günah keçisi yapmamak gerekiyor. Salgında hareketlilikleri daha da kısıtlandığı için hastalığın yayılmasında yerlilere göre etkilerinin daha az olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.

 

Dr. Öğretim Üyesi Ali Zafer Sağıroğlu Fotoğraf aybu.edu_.tr_.jpeg
Dr. Öğretim Üyesi Ali Zafer Sağıroğlu / Fotoğraf: aybu.edu.tr

 

"Salgınla ilgili en büyük mağduriyeti kayıtdışı göçmenler yaşadı"

Salgınla ilgili en büyük mağduriyeti kayıtdışı göçmenlerin yaşadığını öne sürerek, bu kişilerin polise yakalanma ve sınır dışı edilme korkusuyla evden dahi çıkamaz hale geldiğini ifade eden Dr. Zafer Sağıroğlu, "Kayıtsız olmamaları, karantina dönemlerinde ya da sokağa çıkma yasağında onları daha çok etkiledi. Hareketlilikleri kısıtlandı. En fazla hareket edemez hale gelen gruplar, onlar oldu. Yakalanma kaygısıyla işe gidemeyenler de oldu. Zaten pek çoğu insani olmayan koşullarda çalıştırılıyor. Salgın hastalıkların mültecilerle ilişkilendirilmesi ya da onların hastalığın etkisini artırdığı iddiası, çok moda olan ama bir o kadar da haksız bir durum" değerlendirmesinde bulundu. 

Düzensiz göçmenlerin kayıt altına alınması gerektiğini belirten Sağıroğlu, bu kişilerin çalıştıkları ya da bulundukları ortamlarda bulaştırıcılık risklerinin, diğer aşısız bireylerden farklı olmadığını söyledi ve ekledi:

Sağlık hizmeti alamadığı için ölenler var. En büyük risk, kendileri için...

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU