Medyada gerek televizyon programlarında gerek ise haberlerde erkek uzmanların temsiliyetinin kadın konukların birkaç katına yükselmesine karşı harekete geçildi.
Geçen hafta Kadın Adayları Destekleme Derneği'nin (KA.DER), 13 televizyon kanalında yayınlanan programları baz alarak yaptığı çalışmanın sonuçları da erkek konuk sayısının orantısız yüksekliğine dikkati çekti.
KA.DER'in televizyon programlarına erkek egemen konuk düzenine karşı "kadın konuşmacı havuzu" hamlesinin benzerleri de hayata geçti.
Bunların arasında, 22 yıllık gazeteci Semin Gümüşel'in meslektaşı Ayşe Karabat'la fikrini oluşturdukları Sensiz Olmaz Sessiz Olmaz platformuna bağlı "Bana Kadınlar Anlatsın" projesi de bulunuyor.
Sivil toplum alanında uzman Ayşe Yırcalı, Sabiha Şenyücel ve Özge Genç ile proje koordinatörü Berin Çalışkan'ın da katılımıyla 3 hafta önce hayata geçirilen Sensiz Olmaz Sessiz Olmaz platformu ile "Bana Kadınlar Anlatsın" çalışmasını, projenin kurucularından Semin Gümüşel'le konuştuk.
"Belli bir kesime yakın durmak gibi bir niyetimiz asla yok"
Medyada ve kamusal alanda kadının daha görünür olmasını amaçladıklarını belirten Gümüşel, kurdukları platformun alanında yetkin ve uzman tüm kadınlara açık olduğunu söyledi.
Bilgisini paylaşmaya gönüllü her kadının, kendisine bir yer olduğunu bilmesini isteyen Gümüşel, belli bir kesime yakın durmak gibi bir düşüncelerinin olmadığını kaydetti.
Meslek hayatı boyunca medya kuruluşlarında "Kadın konuğa yer vermeyelim" şeklinde bir görüşe hiçbir zaman tanık olmadığını dile getiren Gümüşel'e göre, ortada 'normal olmayan ama doğallaşmış' bir durum varmış gibi programlarda yer verilen erkek konukların sayıları kadın konukların birkaç katı.
Gümüşel, oluşturulan veri tabanıyla kadınların görünürlüğü artırılırken, televizyon kanallarından internet sitelerine, gazetelerden haber kanallarına pek çok kuruluşun gün içinde konuk bulma telaşına da son verebilmeyi amaçladıklarını belirtti.
"Bilgisini paylaşmaya gönüllü olan kadınları bekliyoruz"
"'Kadın uzman var mı?' sorusuna yanıt verebilmenin kolay bir yolu var ve biz bunu göstermek istedik" diyen Gümüşel, kadınların medyada yer alma konusunda her zaman çok istekli olmayabildiğini de belirterek, "Erkekler, daha kolay yayına çıkabiliyor. Ortada kasıt yok ama çok eşitsiz bir tablo var. Bu veri tabanı sayesinde, haberlere, programlara, röportajlara ve hatta panellere kadın uzman arayanlar ile uzmanların buluşmasını amaçladık. Bilgisini paylaşmaya gönüllü kadınları bekliyoruz. Onlara ulaşmaya çalışıyoruz, 'gelin üye olun' diyoruz ve bunun neden gerekli olduğunu anlatmaya gayret ediyoruz. Bize sosyal medyadan ulaşsınlar, internet sitemize başvuru yapsınlar" ifadelerini kullandı.
"Kız çocuklarının ekranda kadın konukları izleyip onları rol model alması çok önemli"
Semin Gümüşel, konusunda uzman bazı kadınların medyada görünür olmamayı tercih ettiğini belirtse de özellikle kız çocuklarının ekranda kadın konukları izleyip onları kendilerine rol model almalarının önemine vurgu yaptı.
Medyanın davranış kodlarımızı çok etkilediğine de değinen Gümüşel, kadınların daha görünür olmasıyla toplumda daha eşit bir temsiliyetin oluşmasının yanı sıra kadına yönelik şiddetin de azalmasını umduklarını söyledi.
"Bana Kadınlar Anlatsın" çalışması kapsamında ise mayıs sonundan itibaren Türkiye'nin birçok ilinde iki gün sürecek medya eğitimleri düzenlenmeyi planladıklarını dile getiren Gümüşel, bazı kadınların medyada yer almaktan çekindiğini, ancak bunu bir kere bile denimleyenlerin kaygılarını yenebildiğini ve daha istekli olabildiklerini ifade etti.
Medya denildiğinde akla sadece haber tartışma programları gelmemesi gerektiğine dikkati çeken Gümüşel, gazetelerden internet sitelerine, dergilerden sosyal medyaya geniş bir mecradan bahsettiklerini vurguladı.
"Kanallarda kavga eden erkek görüntüsünü hafızalardan silmeye çalışıyoruz" diyen Gümüşel şunları kaydetti:
Mayıs ayının son haftası eğitimlere başlamayı planlıyoruz. İki günlük eğitim olacak. İlk günü daha teorik olacak ve cinsiyet eşitliği meselesi işlenecek. Bunun biz kadınlar için toplumsal sorumluluk olduğu anlatılacak. Medya kuruluşlarından isimler size geldiğinde ihtiyaçları nedir, onlarla nasıl iletişim kurulmalıdır, sosyal medya kullanımında nelere dikkat edilmeli gibi sorulara yanıt bulunacak. İkinci günde ise pratik eğitimle kadınlara stüdyoda röportaj ve görüş vermelerinde deneyim kazandırılacak. Kaygılarını yok ederek, medyada rahat etmeleri sağlanacak. Doğru bilginin kullanımında en etkili mecra medyada.
"Onların kendilerini yetkin görüp, 'bilgi arayışına çözüm olabilirim' demeleri önemli"
Oluşturulan platformun akademisyenlere özel bir mecra olmadığını da vurgulayan Semin Gümüşel, her alanda bilgisini paylaşmak isteyen kadınların çalışmaya dahil olmasını beklediklerini belirterek, sistemde depremden endemik bitkilere, genetik mühendisliğinden aşı çalışmalarına, yapay zekadan gıdaya, insan haklarından mimarlığa pek çok uzmanlık alanının bulunduğunu anlattı.
Platforma katılan kadınların mahremiyetinin korunmasına da önem verdiklerini söyleyen Gümüşel, "Sivil toplum alanında, özel sektörde çalışıp deneyim kazanmış çok sayıda kadın var. Lojistik, tıp, finans, saymakla bitmez. Sosyal medya hesabımızı da takip etsinler. Onların kendilerini yetkin görüp, 'bilgi arayışına çözüm olabilirim' demeleri önemli. Varsa daha önce katıldıkları programların linklerini, yayınladıkları makaleleri ya da yer aldıkları haberleri de oraya koymak istiyoruz. Ancak kadınların mahremiyetini de korumaya çalışıyoruz. Telefon numarası, e-mail adresi gibi kişisel bilgilerden hangilerinin gözükmesini istiyorlarsa onu işaretliyorlar" şeklinde konuştu.
Semin Gümüşel, yakın bir zamanda telefonlara indirilebilen uygulamalara yönelik çalışmaların da tamamlanacağını sözlerine ekledi.
© The Independentturkish
