'Haziran'da seçim bekliyorum' diyen Akşener: AK Parti en çok kararsız seçmenden korkuyor

En fazla kopuşun AK Parti seçmeninde olduğunu savunan Akşener, kararsız seçmen kitlesinin kimi yerlerde yüzde 22’leri bulduğunu söyledi. Akşener, 2021 haziranında da bir seçim beklediğini sözlerine ekledi

Akşener, siyasi polemik yapmak yerine sokağa çıkıp vatadaşın derdini dinlediğini söyledi / Fotoğraf: AA

İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener, Karar TV YouTube kanalında “Gündem Özel” programına konuk olarak Elif Çakır ve Taha Akyol’un sorularını cevaplandırdı.

Anketlerde ortaya çıkan kararsız seçmenlerin partilerin oy oranına göre dağıtıldığını ancak en fazla kararsız seçmenin AK Parti’de olduğunu savunan Meral Akşener, AK Parti’nin de en çok bu kararsız seçmenlerden korktuğunu belirterek şöyle konuştu:

AK Parti ağırlıklı seçmenlerle karşılaşıyorum. Diyorlar ki ‘dilini devam ettir, taban siyasetine devam ettir, bu defa sıra senin’. Ama biz bunu bilmiyoruz. Bazı yerlerde yüzde 22, bazı yerlerde yüzde 17 gri bir kitle var.

“Erdoğan elini yıkayıp çıkıyor”

Türkiye’nin pek çok meselesinin çözümü için eğitime yatırım yapılması gerektiğini belirten Akşener, “Milli Eğitim Bakanlığı yapmış olanlara ben çok üzülüyorum. Erdoğan elini yıkayıp çıkıyor. Başarısızlıkta faturayı başkasına kesiyor. Sayın Erdoğan her seferinde ellerini yıkayıp çıkıyor. Kovid işinde vatandaşlar, kahveciler suçlu. 5 müteahhit kredi aldı. Tuzu kuru olanlar kredi aldı, bir kısmı ev aldı, bir kısmı dolar aldı ama ihtiyaç sahipleri sıfır” dedi.

“Önce Sayın Erdoğan olsun aşıyı”

Türkiye’nin de koronavirüs için sipariş ettiği Çin aşısı hakkında henüz üçüncü aşamayı geçmedikleri şeklinde haberler okuduklarını söyleyen Meral Akşener, “Önce Sayın Erdoğan olsun aşıyı o zaman bakalım duruma” dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“Katar’ın Müslüman olmasıyla alakalı değil, bu gizlilikle alakalı”

“İtibardan tasarruf olmaz kavramını doğru bulmuyorum, medeniyetle alakası yok" diyen İYİ Parti lideri Akşener şu ifadeleri kullandı: 

Katar’la kurulan ilişkilere muhalefetin tepkisini iktidarın farklı şekilde aksettirdiğini belirterek, “Katar yerine başka yerde olabilir yatırımcı gelmesi açısından itiraz etmemiz mümkün değil ister Hollandalı ister Katarlı orada mesele yok. Tank Palet Fabrikası konusunda 50 milyon dolarlık bir eksik sebebiyle verildiğini biliyoruz. Bu rahatlatacak bir yatırımsa 50 milyonu biz getirelim. Bütün mesele Katar ile olan ilişkilerdeki gizlilik. Su meselesi deniliyor ne olduğunu bilmiyoruz ticari sır diye bir kavram var. Niye ekonomisi şeffaf olması gereken ülkelerde böyle bir şey yok. Katar’ın Katar olmasıyla Müslüman olmasıyla alakası yok bu gizlilikle alakalı. Bu tür ilişki biçimleri ileriki aşamalarda Türkiye’nin başını derde koyar. 

“Uygurlar Müslüman değil mi?”

İktidarın Sincan Uyur Özerk Bölgesi’nde yaşananlara sessiz kaldığını belirten Akşener, “Uygur Türkleri ile ilgili meseleyi de anlıyorum. Sonuçta Doğu Perinçek de iktidarın bir parçası. Bir yandan. O konuda Çin’in dokunulmazlığı var arkadaşta. Uygurlar Müslüman değil mi? Bir taraftan yerli ve milli tanımı üzerinden hain gibi tanımların uçuştuğu bir Türkiye’de yaşıyoruz. Bir yandan kamplarda kampların içinde ve her eve bir Çinli erkeğin yerleştirilmesi söz konusu. Bu çok vahim. Bunlara ağzınızı açmıyorsunuz. Çin’in Türkiye’deki savunucusu Doğu Perinçek ve sizin iktidarınızın bir savunucusu. Hey gidi günler hey, kimler, kimlerle berber” dedi.

“Haziranda seçim bekliyorum”

Siyasetteki polemikler yerine sokağa çıkıp vatandaşların dertlerini dinlediğini söyleyen İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, “Tarihe not edelim kavga eden kaybedecek. Vatandaş seçim istiyor ama kavga istemiyor. Vatandaş kendi derdinin konuşulmasını istiyor. Siyaset sınıfı şu anda vatandaşın talebine uygun kendini henüz konumlandıramadı” dedi.

Türkiye’nin partili cumhurbaşkanlığı sistemini taşıyamadığını söyleyen Akşener, “Bu seçim olacak, 2023’e kalamaz. Fakirliğin yönetildiği bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Milletvekilinin itibarı yok. Seçim kazanmaları mümkün değil. Gördüğüm kadarıyla 2021 Haziran gibi seçim olabilir. Erdoğan kışı sevmez. Haziran’da seçim bekliyorum, olması da gerekir. Çok feci bir fakirlik var” dedi.

“Kayınpeder sebep, damat sonuç”

Berat Albayrak’ın istifası hakkındaki soruya da yanıt veren Meral Akşener, “Faiz sebep enflasyon sonuç diyor ya bu önermeden yola çıkarak kayınpeder sebep damat sonuç benim önermem de bu. Sayın Albayrak’ta liyakat konusunda problem vardı…Biz dış yatırım almak istiyorsak, iç yatırım almak istiyorsak hukuku demokrasiyi tam ve kamil uygulamak zorundayız. Bakan gitti çözüm oldu ama kök sorun yerinde duruyor. Mesela Tarım Bakanı tarımın T’si ile ilgisi olmayan bir arkadaşımız” şeklinde konuştu.

“ İki kişi bana devletin doğru bilgi vermeyeceğini iddia etti; biri Özdağ diğeri Perinçek”

İYİ Parti’den ihraç edilen İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın iddiaları sorulan Akşener, “Sayın Özdağ hakkında çok fazla bir şey konuşmadım. Hiçbir arkadaşımız hakkında incitici bir söz söylemedim, her istifa eden arkadaşımızın canımızı yaktığını ifade ettim. İstifa bir irade beyanıdır o kişileri seçen seçmenle kişiler arasındaki ilişkidir" dedi.

Akşener, Özdağ'la arasında geçen görüşme trafiğini ise şöyle anlattı:

Sayın Özdağ benimle görüşmeye geldi fezlekesinden dolayı grup başkanı olmak istediğini söyledi ben de hayır demedim. Buğra Kavuncu’nun FETÖ’cü olduğunu söyledi ve gitti. Sonra aradım kendisini siz bana elinizdeki belgeleri bilgileri getirin ben gereğini yapacağım. Çünkü biz bu FETÖ meselesinden o kadar haksızlığa uğradık ki. Benim için devlet önemlidir ama millet hepsinden önemlidir. Hayatım boyunca önce millet önce devlet demişimdir. Sayın Aytun Çıray bir teklifle geldi. Dedi ki; “biz bu indirilen sayıyı hem MİT’e hem emniyete soralım FETÖ ile bağlantısı var mıdır diye”, biz de onayladık ve soruldu. Bu isimlerin içinde bir tane FETÖ çıkmadı.

Bir pazar günü sayın Özdağ geldi anlattı bana belge bilgi yok sadece anlattı ben de bir A4 kâğıt çıkardım tek tek yazdım. Nerden aldınız bu bilgileri MİT’ten aldım askeriyeden jandarmadan aldım dedi. Bu servis yapan alanları aradım ve kurumlardan çıkmış olduğu iddia edilenleri sordum. Türkiye’de devleti çok fazla kutsayan arkadaşlarımızın devletin d’sinden haberi yok. İki kişi devletin bana doğru bilgi vermeyeceğini iddia etti biri Sayın Özdağ biri Doğu Perinçek, bu çok ilginç. Devlet yalancı mı? Devlet veremeyeceği bilgiyi söyler. Bana İçişleri Bakanlığı'ndan aldım deseydi ben Sayın Süleyman Soylu’yu da arardım. İspat et diyorsunuz ispat edemiyorsunuz. Bu demokrasi değildir. Sayın Özdağ elindeki bilgileri çıkıp mahkemeye vermek zorundadır. 

 

Independent Türkçe

 

DAHA FAZLA HABER OKU