DEVA Partisi'nden "İrfan Fidan" açıklaması: Yargıtay'da cübbe giymeden AYM üyeliğine aday olması yargı bağımsızlığı için bir tehlikedir

Konuya ilişkin açıklama yapan Yeneroğlu, "Atamalarda iktidarın istek ve taleplerinin dikkate alındığının açık kanıtıdır" dedi

Fotoğraf: DEVA Partisi

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Haukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, eski Başsavcı İrfan Fidan’ın Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeliğine aday olmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yazılı açıklama yapan Yeneroğlu, yargının bağımsızlığının teminatı olarak görev yapması gereken Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun (HSK), son günlerde kamuoyunda tartışma yaratacak önemli atamalara imza attığını belirtti.

Söz konusu atamalardan birisinin de İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Sayın İrfan Fidan’ın Yargıtay üyeliğine seçilmesi olduğunu belirten Yeneroğlu, "Sn. İrfan Fidan’ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı boyunca pek çok soruşturmayı siyasi iktidarın arzu ettiği doğrultuda yürüttüğü kamuoyunun malumudur" dedi.
 

thumbs_b_c_a722a1f06e63c8d833a0ae989c033f69.jpg
Yargıtay üyesi İrfan Fidan / Fotoğraf: AA


"Fidan’ın İstanbul’daki görev süresi içinde hukuk adına ortaya koyduğu hazin tablo ortadadır" diyen Yeneroğlu şöyle devam etti:

Ancak Sn. Fidan Yargıtay üyeliğine seçilmesinden sadece birkaç gün sonra, önümüzdeki ay yapılacak olan Anayasa Mahkemesi üyeliğine Yargıtay’ın kontenjanından aday olduğunu açıklamıştır. Sn. İrfan Fidan Yargıtay’da henüz cübbesini dahi giymeden Anayasa Mahkemesi’ne üye olmak için aday olması yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı için ciddi bir tehlikedir. 

"Atamalarda iktidarın istek ve taleplerinin dikkate alındığının açık kanıtıdır"

Yeneroğlu, Fidan’ın AYM üyeliği için adaylığını açıklamasının, HSK tarafından Yargıtay üyeliğine seçilmesinden kısa bir süre sonra olmasının atamalarda iktidarın istek ve taleplerinin dikkate alındığının açık kanıtı olduğunu öne sürdü.

Yargıtay üyeliğinin bir atlama tahtası olarak kullanılmaması gerektiğini dile getiren Yeneroğlu, "Bu durum Yargıtay üyeliğinin de itibarını da ayaklar altına almaktadır. Yüksek yargımızı rencide edecek bu uygulamalara son verilmelidir" ifadelerini kullandı.

Yeneroğlu şöyle devam etti:

Ayrıca aday olan bazı üyelere çekilmeleri konusunda baskı yapıldığı, çekilmek istemeyenlere mobbing uygulandığı iddiaları ise durumun vahametini ortaya koymaktadır. Bu iddialar Sn. Fidan’ın Yargıtay’a atanmasının ve Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday olmasının olağan olmadığını, bilakis planlı bir şekilde bu konuma getirildiğini açıkça ortaya koymaktadır.

Türkiye’de yargı organının en temel yapısal sorunları; yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı, hukukun üstünlüğü, adil yargılanma ihlalleri ve liyakattir. Ancak iktidar, en yüksek yargı merci olan Anayasa Mahkemesi’ne üyelik seçimlerinde liyakat esaslarını göz ardı etmektedir. Tamamen iktidarın hesapları üzerinden Yüksek Yargı şekillendirilmeye çalışılmaktadır.

Bu durum demokratik bir hukuk devleti ve anayasanın üstünlüğünün korunması için vazgeçilmez olan ve kanunların anayasaya uygunluğunu denetleyen Anayasa Mahkemesi’nin iktidarın güdümü altına alınması arzusunun bir sonucudur. Kaldı ki, iktidarın yargı reformundaki samimiyetsizliğinin de açık kanıtıdır. 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU