İran nükleer bombaya ne kadar yakın?

İran nükleer anlaşmayı ihlal etse de UAEK'le işbirliği yapmaya devam ediyor

ABD ve UAEK, İran'ın bir zamanlar nükleer silah programı olduğuna inanıyor (AFP)

ABD, Birleşik Krallık, Almanya, Fransa, Çin ve Rusya 2015’te İran’la nükleer programı konusunda bir anlaşma imzalamıştı. Buna göre İran, ekonomik yaptırımların kaldırılması karşılığında nükleer faaliyetlerini sınırlandırmayı ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (UAEK) denetimlerini kabul etmişti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Anlaşmanın bir diğer önemi de İran’ın bomba yapmaya karar verdiği takdirde bunu gerçekleştirmesine yarayacak bölünebilen maddeyi üretme süresi iki ila üç ayken bunu bir yıla kadar uzatmasıydı.

Ancak anlaşma, zaman geçtikçe zarar görmeye devam ediyor. Zira ABD Başkanı Donald Trump’ın 2018 Mayıs’ında çekilme kararıyla İran, şartları çiğnemeye başlamıştı.

Buna rağmen UAEK’in denetimlerine izin verilirken kurum, İran’ın söz konusu süreyi bir yıldan aşağı çekmeye başladığını ancak yine de fazla hızlı ilerlemediğini bildirmişti.

Joe Biden’ın ABD seçimlerini kazanmasıyla Avrupa devletleri anlaşmayı kurtarmayı umuyordu ancak 27 Kasım'da İran’ın en önemli nükleer fizikçilerinden Muhsin Fahrizade’nin öldürülmesiyle bu umutlar fazlasıyla zarar gördü.

Kısıtlamalar ne ve İran ne yaptı?

ABD’nin çekilmesiyle İran anlaşmanın kısıtlamalarının çoğunu çiğnese de UAEK’le işbirliği yapmaya devam ediyor ve bir ulusa uygulanan en müdahaleci nükleer doğrulama denetimlerine rağmen müfettişlere tesislerine erişim hakkı veriyor.

Zenginleştirilmiş uranyum: İran’ın anlaşmadan önce 8 tondan fazla zenginleştirilmiş uranyum stokuna sahip olduğu belirtilirken anlaşma, ülkenin bu stokunu 202,8 kilogramla sınırlandırmıştı. Ancak İran, sınırı geçen yıl aştı ve UAEK’in kasımdaki raporu 2,5 tona yaklaştığını gösterdi.

 

 

Zenginleştirme seviyesi: Anlaşma İran’ın, uranyumdan elde edeceği bölünebilen maddenin saflık oranını yüzde 3,67’de tutmuştu. Tahran yönetimi, bundan önce yüzde 20’ye kadar çıkarken şu an seviyeyi yüzde 4,5’te bıraktı. Nükleer silah için gereken seviyeyse yüzde 90.

Santrifüjler: İran’ın yer altında bulunan Natanz tesisininde 19 bin santrijüf varken kapasitesi 50 binden fazlasını mümkün kılıyor. Anlaşmayla birlikte İran’ın burada 5 bin birinci nesil IR-1 santrijüfüyle zenginleştirilmiş uranyum üretilmesine izin verilmişti.

UAEK 2019'da, İran’ın Natanz’daki bir yer üstü tesisinde gelişmiş santrifüjlerle uranyum zenginleştirmeye başladığını söylemişti. O zamandan beri İran, gelişmiş santrifüjlerinin üç kaskadını (birbirine bağlı kümeler) yeraltına taşıdı. Kasımdaysa UAEK, İran’ın, yeraltındaki kaskadların ilkine, uranyum hekzaflorür gazı vermeye başladığını duyurdu.

Fordo Nükleer Tesisi: Bir dağın içine gizlice inşa edilen bu tesis, 2009’da istihbarat servisleri tarafından ortaya çıkarılmıştı. Söz konusu anlaşmayla da buradaki nükleer faaliyetler yasaklanmıştı. İran’ın şu an burada bin 44 IR-1 santrifüjü bulunurken bunlar, kararlı izotoplar üretmek gibi amaçlarla kullanılıyor.

İran nükleer bombaya sahip olmaya ne kadar yakın?

Bu konudaki tahminler epey değişiyor. Zira birçok diplomat ve nükleer uzmanı, İran’ın bir yıldan daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu söylüyor. Ancak eski bir Birleşmiş Milletler silah müfettişi David Albright, İran’ın anlaşmayla ortadan kaldırdığı bin gelişmiş santrifüjü kullanarak 3,5 ay gibi bir sürede bomba için gereken malzemelere sahip olabileceğini düşünüyor.

İran’ın bomba için başka ne yapması gerekiyor?

Eğer İran yeterli miktarda bölünebilen madde biriktirmiş olsaydı, balistik füzeleriyle taşınabilecek kadar küçük bir bomba yapması gerekecekti ancak bunun tam olarak ne kadar süreceği belli değil. Zira bölünebilir madde biriktirmek, nükleer silah yapmadaki en büyük engel olarak görülüyor.

 

Independent Türkçe, Reuters

DAHA FAZLA HABER OKU