Fehmi Koru: AK Parti bu hallere düşecek bir parti miydi?

Koru AK Parti’nin kuruluşundan bugüne yaşadıklarını özetlediği yazısında “Sorulacak daha çok soru var, ama onları da sizler düşünüp kendi kendinize sorun” dedi

Fotoğraf: fehmikoru.com

Gazeteci Fehmi Koru, kişisel blogunda kaleme aldığı yazısında AK Parti’nin geçmişi ile bugünü kıyasladı ve “AK Parti bu hallere düşecek bir parti miydi?” diye sordu.

Koru, köşe yazısında AK Parti’ye dair tanık olduklarını şöyle anlattı:

Kuruluşuna giden günleri gözümün önüne getiriyorum…  Ardından seçim öncesi ve sırasında yaşananları…  İktidara geliş ve seçim zaferi sonrasında kurulan ilk hükümeti…  Hükümet programı hazırlıklarını…  Yeni hükümetin kendisini de sınırlayan ilk 100, 500 günlük icraat programlarını…  Çeşitli meslek örgütlerinin görüşleri alınarak ve RTÜK tarafından düzenlenen bir medya zirvesine hiçbir ayrım gözetmeden çağrılan gazetecilerin de katkılarıyla hazırlanan Türkiye’nin en özgürlükçü basın yasasının çıkarılmasını… Avrupa Birliği (AB) ile yakınlaşma ve Kopenhag zirvesinde tam üyelik sözü alınmasını… Ortaklık müzakerelerini bile beklemeden Avrupa’da geçerli ilkelerin benimsenip uygulamalara yansıtılmasını… O günlerde yaşanan heyecanları…

Kuruluşunda AK Parti’de yer alan ancak şu an farklı siyasi oluşumlar içerisinde bulunan bazı kişileri hatırlatan Koru, şunları yazdı:

O günlerle bugün arasında zihinsel yolculuk yapar ve “Kimler vardı, şimdi kimler var?” mukayesesi ile devirlere bakarken işte o soru gelip takılıyor aklıma: “AK Parti bu duruma düşecek parti miydi?” sorusu…

Acaba ülkenin makus talihini değiştirecek bir yapılanmaya gönüllü olarak katılmış, kuruluş öncesi ve sırasında yeni parti oluşumu için beyinlerine fazla mesai yaptıranlar olmasaydı da bugün AK Parti’nin itibar ettiği kalem erbabı ile ekranlara çıkartılan destekçileri o görevi yapsalardı… Beşir Atalay’ın başında bulunduğu ANAR ve onun bir araya getirdiği parlak isimlerden oluşan kadro yerine şimdi doğru-yanlış bakmadan her icraatı iyi gösterme amaçlı raporlara imza atanlar ilk parti programını hazırlasalardı… İlk AK Parti hükümetini Abdullah Gül kurmasa, hükümet programı farklı insanların eseri olsaydı…

O sıralarda AK Parti kadroları ile siyasi çizgisine şaşı bakan meslektaşların yakından tanıdığımı bildikleri için bana ısrarla ama inanmaz ifadelerle sordukları “Erdoğan’ının önünü açıp başbakanlığı bırakır mı Gül?” sorusu aklıma her geldiğinde, “Acaba Gül yerine herhangi bir başka isim onun konumunda olsaydı bunu yapar mıydı?” diye düşünmeden edemiyorum. Sahi yapar mıydı?

Yukarıda andığım isimler ve onların temsil ettiği görüşler uzun yıllar AK Parti içerisinde varlığını sürdürmeseydi, 1 Mart tezkeresi reddedilebilir, hükümetin önüne kurulmak istenen -darbe hazırlıkları gibi, parti kapatma davası gibi, 367 rezaleti gibi- tuzakların üstesinden gelinebilir, askeri vesayet aşılabilir miydi? Sorulacak daha çok soru var, ama onları da sizler düşünüp kendi kendinize sorun. Benden bu kadar.

 

fehmikoru.com, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU