Ev sinemasında bu hafta: Bruce Willis'i harcayan bir film; Açık Kaynak

Sonunda bu filmi izleyen birinin aklına gelebilecek en bariz soru şu olacaktır; en acemi oyuncunun bile senaryodaki sorunlar nedeniyle geri çevirmekte tereddüt etmeyeceği böylesi bir filmde Bruce Willis'in işi ne?

17 Kasım 2020 tarihinde T.C. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nde alınan ve 18 Kasım 2020 itibarıyla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından kamuya duyurulan tedbir kararları doğrultusunda yapılan açıklamalarda Kovid-19 tedbirlerine sinema salonları yeniden dahil edildi.

Mart ayında Kovid-19 salgınının Türkiye'ye sıçramasıyla kapanan sinemalar, temmuz ayından itibaren kademeli ve kısmen açılmıştı, ancak son açıklamalara göre sinema salonları yıl sonuna kadar kapalı olacak.

Haliyle beyaz perdede film izleme keyfini bir süre daha askıya alacağımız ve yüzümüzü ev sinemasına çevireceğimiz şu dönemde çevrim içi yayınlar ve televizyon ekranları bu boşluğu dolduruyor olacak.


Bruce Willis'i harcayan bir film; Açık Kaynak

Yönetmen: Matt Eskandari / Oyuncular: Jesse Metcalfe, Bruce Willis, Lala Kent, Natalie Eva Marie, Texas Battle, Sergio Rizzuto, Swen Temmel, Jon Galanis, Tyler Jon Olson, Leslee Emmett, Nicholas Petron, Abigail Esmena, Jacquie Nguyen, Katie Groneman, Adam Huel Potter, Chris Petty, Timothy C. Sullivan, Alex Eckert, Lea Hutton Beasmore, John E. Brownlee, Javon Cameron, Jason Marcus Griffith, Al Harland, Jenny McManus, Jerry Mullins, Aaron Pullins IV / Süre: 98 dakika
 


Hem Netflix'in hem de Amazon Prime'ın Ev Sineması kategorisinde yer alan aksiyon ve gerilim türündeki Hard Kill adlı bu filmde; milyarder bir iş adamı olan Donovan Chalmers, yanlış kişilerin eline geçerse dünyayı yok edebilecek güçte bir silahı üreten bir teknoloji şirketinin CEO'sudur.

Yaptığı çalışmaların çok değerli olması nedeniyle Donovan, ellerindeki bu tehlikeli ürünün korunması için paralı askerlerden oluşan bir ekibi işe alır.
 


Fakat bu korumaların varlığı, amacına ulaşmak için her şeyi yapabilecek olan terörist gruplarının ailesini tehdit etmesine engel değildir; bu ürünü ele geçirmek isteyen bir grup terörist, Donovan'a ulaşamayınca farklı bir yol çizer ve teröristler, bu dünya devi şirketin silahını ele geçirmek için Donovan'ın kızını kaçırırlar.


Hayat borcu

Eski bir asker olan, şimdilerde ise özel bir güvenlik uzmanı olarak hayata tutunmaya çalışan ve kendi travmalarıyla mücadele eden Derek Miller, Chapter House'un CEO'su Donovan Chalmers ile toplantı için buluştuğu bir günde Chalmers, kendi güvenliğini sağlamak için Miller'a çok para kazanacağı bir teklif sunar.
 


Miller bu teklifi kabul etme konusunda isteksizdir, ancak daha sonra kendisi için referans olduğunu öğrendiği patronun sağ kolu olan ve geçmişte hayatını kurtaran Nick Fox'un, Miller'ın ona olan hayat borcunu hatırlatarak bu teklifi kabul etmesini ısrar etmesi üzerine içine sinmeyen konular olsa da üzerinde bu görevi kabul etme konusunda bir baskı hisseder.

Miller eski arkadaşı Fox'un bu işle ilgili kendisine söylediğinden daha fazlası olduğundan şüphelenir, ama ona olan hayat borcu nedeniyle ayrıntıları sorgulamadan bu işi üstlenir.
 


Bunun üzerine Miller, hepsi birer paralı asker olan eski ekibine bu işin kesinlikle bir VIP koruması olacağı sözünü verdiği bir görev için hepsine cömert bir maaş çeki vaat ederek bu işte onunla birlikte yer almaları konusunda onları ikna eder.

Kendine göre gerekçelerle işi düşünmeden kabul ederek ekibini toplayan Miller ve ekibinin görevi; yeni bir tesis satın almayı düşünen Chalmers'ın gözüne kestirdiği terk edilmiş bir fabrikada fizibilite çalışması ve iş görüşmesi sırasında onu korumaktır.
 


Ama Miller'ın başta şüphelendiği gibi; bu fabrikayla ilgili anlaşma planı aslında bir tuzaktır.

Fabrikaya vardıklarında, Chalmers ve Fox ikilisi, Miller ve ekibine gerçeği açıklayacaklardır.


Dünyayı değiştirebilecek bir teknoloji

Bu izbe ve terk edilmiş fabrikaya vardıklarında Chalmers burayı kendi sahası için incelerken Miller ve ekibinin görevlerinin bu yerde gözcülük yapmak olmadığı ortaya çıktığında Miller işin sadece Chalmers'ı Pardoner adlı kişiden korumak olmadığını anlar.
 


Pardoner, Chalmers'ın dünyayı değiştirebilecek bir teknolojiye sahip olduğunu söylediği cihaza zaten el koymuş ve bu cihazı etkinleştirebilmek için ihtiyaç duyduğu şifreyi alabilmek için Chalmers'ın teknoloji uzmanı kızı Eva'yı da kaçırmıştır.

Ama işin perde arkasında bu durum aslında Eva ile babasının arasındaki bir çekişmenin sonucudur.
 


Bu yapay zekâ üretimi olan cihazın kullanımıyla ilgili babasının da içinde olduğu yönetim kurulunun direnişini gördükten sonra, bu cihazı kendi başına sahada test etmeye karar veren Eva bir şekilde dünyanın en korkunç teröristi Pardoner ile iş birliğine girmiştir.

Ama kendisinin idealist bir insan olduğuna inanan ve hırstan gözü dönmüş olan Pardoner bu ölümcül cihazın potansiyelini tamamen açığa çıkarmak için gerekli olan aktivasyon kodunu öğrenebilmek için Eva'yı rehin alarak Chalmers ile şifre karşılığında takas yapmak üzere onunla pazarlık halindedir.
 


Her ne pahasına olursa olsun istediğini almak isteyen ve kontrolünün sadece kendisinde olacağı yeni bir dünya düzenini kurmaya kararlı olan Pardoner ordusuyla birlikte fabrikaya geldiğinde, bu gizli şifrenin kontrolü için mermilerin havada uçuştuğu bir savaş başlar.

Kısa süre sonra Eva'nın hayatta kalma mücadelesi ile Miller ve ekibin görevi büyük bir risk haline gelir ve işler iyice karmaşık bir hal alır.
 


Uluslararası bir teröristin liderliğindeki iyi silahlanmış bir çete tarafından pusuya düşürülen Miller ve ekibi, çok geç olmadan Eva'yı, Chalmers'ı ve dünyayı kurtarmak için zamana karşı yarışmak zorunda kalır.

Ve Miller, daha önce tanıştığı Pardoner ile nihayetinde yüzleşmek zorundadır ki bu karşılaşmaları doğal olarak uzun süreli göğüs göğüse verilen bir mücadeleye sebep olacaktır.


Proje 725

Filmdeki olay örgüsünün merkezinde yer alan Project 725'in gerçekte ne olduğunun netlik kazanması neredeyse bir saatten fazla sürüyor ve o zaman bile ayrıntılar tam olarak anlaşılmıyor.
 


Ama yine de bunun, dünyayı yok edebilecek ya da kurtarabilecek bir "kuantum" etkileşimini başlatabilecek sabit diskte bulunan bir askeri bilgisayar programı olduğunu söylemek mümkün.

Devrim niteliğinde bir yapay zekâ sistemi geliştiren Eva, dünyayı daha iyi hale getirme potansiyeline sahip bir teknoloji parçası olan Project 725 adı verilen bu buluşunu sahada test etmek isterken bu projenin gücünü fark eden Pardoner, dünyanın teknolojik temellerini yok etmek üzere kullanmak amacıyla bu ürünü ele geçirmek isteyince işler kızışıyor.

Pardoner kendi amaçları doğrultusunda dünyayı yok etmek isterken, Chalmers bu felaketi önlemek için Proje 725'in gücünü elinde tutmak istiyor.

Sonuç olarak iki taraf arasında uzun süreli bir çekişme yaşanıyor.

Eva teröristle olan ittifakını yeniden gözden geçirerek, o ve babası eski yanlış anlamalarının üstesinden gelmeye çalışıyor.
 


Bruce Willis'in filmdeki mevcudiyeti ve kariyeri

Bruce Willis bir zamanlar Die Hard adlı kült bir aksiyon filmi serisinde rol almıştı, şimdi de adı bir pazarlama taktiği olarak Hard Kill şeklinde değiştirilen ve "teknoloji tehlikelidir" mesajı vermeye çalışan bir filmin başrolünü üstleniyor.

Pazarlama taktiğiyle değiştirilen diyorum çünkü aslında başlangıçta filmin lansmanı Open Source adıyla yapılmıştı.

Kitlesel yıkıma meyilli bir çılgın adama karşı verilen savaşı konu eden bu aksiyonun başrolünde yer alan Bruce Willis daha önce de oldukça kötü projelere imza attı, ancak bu son filmi sanırım diğer kötü projeleri arasındaki en kötüsü denilebilir.
 


Oysa, Wes Anderson'ın Moonrise Kingdom ve Rian Johnson'ın Looper filmlerindeki müthiş performanslarıyla Willis'in, film yıldızlarının ellili yaşlarına geldikten sonra kendilerinin esnek olmalarına izin veren, yeni yıldızları destekleyici karakterlerle sinema dünyasında zarif bir şekilde varlıklarını sürdürebileceğine emsal olabilecek rollerindeki başarısı çok uzun zaman önce değildi.

Normalde Nicolas Cage ve Liam Neeson gibi Bruce Willis'in de düşük bütçeli aksiyon dolu maceralarını izlemek zaman zaman eğlenceli olabiliyor, ama bu sefer onun mevcudiyeti bile bu filme bir ivme ve itibar kazandırmaya yetmiyor.

Donovan Chalmers rolü ile bu defa "oyunculuktan" ziyade "görünmekle" yetindiğini söyleyebileceğim Bruce Willis, filmin çoğunluğunda herhangi bir yaygara koparmadan ve fazla çaba harcamadan havalı bir şekilde bir yerlerde beklerken veya otururken, tabiri caiz ise üçüncü sınıf oyuncular terk edilmiş bir fabrikada birbirleri ile verdikleri savaş boyunca seyircinin zamanını harcıyorlar; mantıklı bir tema yok, duygu yok, her şey tahmin edilebilir ve sıkıcı.
 


Jesse Metcalfe rolü için kesinlikle uygun fiziğe sahip olmasına rağmen karakterini ilginç kılmak için yeterli karizmaya ulaşamıyor.

Eski profesyonel güreşçi Natalie Eva Marie, ikna edici bir kadın baş belası olmasına rağmen destekleyici performansıyla aynı derecede cansız ve yetersiz kalıyor.

Belki film karizmatik bir kötü adamla biraz canlanabilirdi, ancak Sergio Rizzuto ekrana hükmetmek için gereken enerjiden veya tehditkâr bir duruştan oldukça yoksun görünüyor.

Bruce Willis'in sanırım paraya ihtiyacı vardı ve senaryoyu pek umursamadı ya da aktör ve yönetmen arasında belli bir rahatlık seviyesini göz önüne alırsak hatır için çiğ tavuk yemeyi kabul etti.
 


Zira; Bruce Willis ve yönetmen Matt Eskandari dostça bir ilişki içindeler hatta bu film Trauma Center ve Survive the Night adlı filmlerin ardından neredeyse aynı yıl içinde çekilmiş diyebileceğimiz aktör ve yönetmenin üçüncü iş birlikleri.
İkili daha önceki projelerinde makul denebilecek düzeyde ilgi çekici bir birliktelik oluşturmuşlardı, ancak temel gerilim veya heyecan yaratma söz konusu olduğunda neredeyse hiç çaba sarf etmeyen bu film ile gerçekten şanslarını zorluyorlar.

Aksiyon koreografisi temelde sütunların arkasına saklanan karakterlere ve çekimlere dayanıyor; havada dijital kıvılcımlar uçuşuyor ve tuhaf bir şekilde betona vuran mermilere elektriksel sesler eşlik ediyor.

Bu ortamda doğrusu saklanmanın da pek bir önemi yok, çünkü karakterler genellikle her nasılsa vurulmadan ateş eden kişilerin üzerine üzerine yürüyor.
 


Sonunda bu filmi izleyen birinin aklına gelebilecek en bariz soru şu olacaktır; en acemi oyuncunun bile senaryodaki sorunlar nedeniyle geri çevirmekte tereddüt etmeyeceği böylesi bir filmde Bruce Willis'in işi ne?

Çekim notlarında sadece on günde çekildiği belirtilen; ekibin hayal gücünden yoksun bir şekilde saklambaç oynamak için ideal ama bir aksiyon filmi çekmek için yetersiz düzeyde rastgele boş bir depo bulup hemen o an çekim yapmaya karar vermişçesine kovalamacalar, kavgalar, silah oyunları ve dijital geliştirmeleriyle son derece özensiz olduğu görülen, bütçesi düşük, hasılatı ve karlılığı yüksek bu film bana göre Bruce Willis'in mevcudiyetinden istifade etmeye çalışırken onun kariyerine hoyratça zarar veren bir film olmaktan kurtulamıyor.

Ucuza yapılan bu aksiyon filminde hiçbir şey orijinal hissettirmiyor, gelmiyor veya orijinal görünmüyor.

Ama Bruce Willis, bir zamanlar olduğu gibi filmi tek başına komuta eden yıldız performansından uzak bir şekilde peşi sıra böylesi vasat B filmlerinde yer almaktan belki de memnundur.

Özetle; Bruce Willis en iyi işinden çok uzak böylesi bir çalışmada yorgun ve bitkin görüntüsüyle filmin bitmesini bekleyemeyecekmiş gibi görünüyordu. Muhtemelen filmi seyrederken siz de aynısını hissedeceksiniz.

 

Haftanın diğer filmleri

Anastasia: Evvel Zaman İçinde

Yönetmen: Blake Harris / Oyuncular: Brandon Routh, Donna Murphy, Amiah Miller, Emily Carey, Shanna Collins, Claire Crosby, Kendall Vertes, Armando Gutierrez, Jo Koy, Sadie Heim, David Arthur Sousa, Sean Ramey, Christopher Quartuccio, Alex Haydon, Tae-Ri Lee, Aliyah Moulden, Jaime Adler, Peter A. Lees, Arissa Page, Christopher Tavani, Paityn Hart, Shawn Contois, Peter Groverman, John French, Savannah Ruth Newton, Daniel Kulti, Shaia Lipnik, Clyde Harper    , Harlie Galloway, Linda Joy, Sara Jones, Christopher Dosen, Cameron Murphy, Chase Andersen, Adam Vera, Haley Swindal, Jill Jones, Sara Bakay, Kyla Catt, Aaron Oliveri, Paul Duhaime, Jestin Burns, Michael Entin, Alice Kimble, Anastasia Zavitsanos, Janie Daugherty, Bret Jones, Isabella Huntley, Molly E. Schneider, Davon Adams, Erik Moth, Stephanie F. Cleary, Madeline Hanson, Kathlene Ashcraft, David Ayres, Apollo Bacala, Tshombi Basemore, Lea Hutton Beasmore, James Bernstein, Rachel Casey-Dufour, J. Kevin Combs II, Eileen Cronin, Calloway Denton, David DeSanctis, Tierre Diaz, Jacob Dufour, Heidi Garrow, Collin Grubbs, Patrick Lospennato, Fernando Rubio, Gina Fountain Schneider, Matthew T. Schneider, Danielle Selby, Daniel H. Shoemaker, DonShea Stringer, Ben Wendel / Süre: 89 dakika
 


Netflix'in Çocuk ve Aileler İçin Bilim-Kurgu ve Fantastik Filmler kuşağında bu hafta gösterime girmesi beklenen Anastasia: Once Upon a Time adlı filmde; Rus Çarı'nın kızı Anastasia, ailesinin sağladığı konfor ve zengin dünyasında rahat bir hayat süren genç bir kadındır.

Bir gün babası, Vladimir Lenin tarafından tehdit edilerek baskı altına alınmaya başlayınca Rasputin, Anastasia'nın bir zaman yolculuğu portalı aracılığıyla Lenin'in katliam planından kaçmasına yardım eder.

Doğaüstü yeteneklere sahip olan Rasputin'in yardımıyla bulduğu bu boyut değiştireceği gizli kapıdan tek başına geçen genç kadın birden kendini 1988 yılının Amerika'sında, Madison kentinde bulur.

Burada tanışacağı küçük bir kızla arkadaşlık kurar ve bu yeni dünyaya alışmaya çalışır, ancak genç kadın her geçen gün geride bıraktığı ailesini özlemeye başlar.


Bir Şey Olursa Seni Seviyorum

Yönetmen: Michael Govier, Will McCormack / Süre: 12 dakika
 


"Çoğu zaman insanlar kederlerini gizlerler ve kültürel olarak bunun hakkında yeterince konuşmazlar. Oysa, hepimiz insanız ve keder de dahil hepimiz tüm bu duygulara sahibiz" diyerek yönetmen koltuğuna oturan Govier ve McCormack ikilisi; Netflix'in Sosyal Konulu Dramalar kuşağında bu hafta gösterime giren If Anything Happens I Love You adlı kısa filmleriyle, kızlarını bir okul çatışmasında kaybettikten sonra onun yokluğuyla mücadele eden iki kederli ebeveynin derin ve dokunaklı hikayesini anlatıyor.

Şiddetin "yıkıcı" gerçeklerini zarafetle ele alan bu animasyonda yas tutan ebeveynler, trajik bir okul çatışmasının ardından bir çocuğun kaybının yasını tutarken duygusal bir boşluktan geçiyor.

Birisinin sevdiği birini kaybetmesinin ardından gelen keder duygusunu samimi ve çarpıcı bir şekilde ele alan film yalnızca silahlı şiddetin ölümcül sonuçları hakkında farkındalık yaratmakla kalmayıp, aynı zamanda kurbanların sevdiklerinin yaşadığı kedere de ışık tutuyor.


Dolly Parton İle Noel Mucizesi

Yönetmen: Debbie Allen / Oyuncular: Dolly Parton, Christine Baranski, Treat Williams, Jenifer Lewis, Josh Segarra, Jeanine Mason, Mary Lane Haskell, Matthew Johnson, Selah Kimbro Jones, Douglas Sills, Vivian Nixon, Mary Donnelly Haskell, Donald Corren, Brandon Hudson, Brandon O'Neal, Mark Daniel Chmiel, Alex Wong, Laura Dickinson, Yvonne Valadez, Cruz Abelita, Braxton Alexander, Victoria Paige Watkins, Mari Kasuya, Andrew Brodeur, Mylie Stone, Stephen Caudill, Kara Kimmer, Lola Simone, Carol Swarbrick, Aaron Nedrick, Reif Howey, Bubba Dean Rambo, Jacob Moran, McKenzi Brooke, Uriah Love, Stella Grubb, Ahmed Zakzouk, Justin Edwards, Terry Beeman, Brenda Findley, Bobby Kelly, Ivan A. Gomez, Nicole Lewandowski, Hailey Rose Walsh, Sadie Hazelett, Christopher L. Plunkett, Marissa Neola, Tristan Joseph Hill, Chad Geiger, Ava Lee Bokelberg, Evangeline Miller, Devon Szklanka, Talia Rossi Hill, Grace Hazelett, Tyson Anthony Hill, Kim Hale, Jean-Victor Mackie, Nateli Ruiz, Savoy Bailey, Katie Turner / Süre: 98 dakika
 


Netflix'in Aile Temalı Filmler kuşağında 22 Kasım tarihinde gösterime girmesi beklenen Dolly Parton's Christmas on the Square adlı bu yılbaşı özel müzikali; babasının ölümünün ardından topraklarını ve içinde büyüdüğü küçük kasabayı miras alan Regina adlı zengin bir kadının hikayesini anlatıyor.

Bir Noel günü, doğup büyüdüğü kasabaya giden Regina, herkesin düşündüğünün aksine buraya anılarını yad etmek için gelmemiştir.

Bunun yerine, kasabada yaşayan her bir kişiyi tahliye etmek için ciddi planları vardır ve bu planlarının arkasındaki gerçek ise tüm kasabayı bir alışveriş merkezi yatırımcısına satıp daha fazla para kazanabilmektir.

Elbette taş kalpli bir kadın olan Regina'nın planları ortaya çıkıp doğup büyüdüğü kasabayı satmaya kalkışınca kasabadaki Noel neşesi de aniden yarıda kesilir.

Ama herkesin birlik ve beraberlik içinde yaşadığı bu kasabada ortaya çıkan bir kadın Regina'nın fikrini değiştirmek için elindeki tüm imkanları kullanarak onu masalsı bir zamana doğru sürükleyecektir.

Renkli, samimi ve sıcacık hikayesinin yanı sıra film için yazılmış on dört orijinal şarkısıyla da dikkat çeken bu Noel müzikalinde Dolly Parton, Christine Baranski, Treat Williams ve Jenifer Lewis başrollerde yer alıyor.


Ejderhalar Kurtarıcı Ekibi: Huttsgalor Bayramı

Yönetmen: Steve Evangelatos, Glenn Harmon, Greg Rankin, T. J. Sullivan / Oyuncular: Nicolas Cantu, Carlos Alazraqui, Roshon Fegan, Moira Quirk, Brennley Brown, Brad Grusnick, Marsai Martin, Noah Bentley, Andre Robinson, Skai Jackson, Zach Callison / Süre: 46 dakika
 


Netflix'in Kitaplardan Uyarlanan Çocuk ve Aile Filmleri kuşağında bu hafta gösterime giren Dragons Rescue Riders: Huttsgalor adlı filmde tatil Vikinglerin paylaşma bayramı olan Odinyule ile başlar.

Odinyule Vikinglerin bağışlama bayramıdır; ağaç, hediyeler her şey bu bayramda el değiştiriyordur.

Ama eğer Kurtarıcı Ekip zamanında devreye girmezse olağanüstü hava koşulları yüzünden bu gelenek belki de bu defa gerçekleşmeden iptal olacaktır.


Fukrey Boyzzz: Uzayda Özgürlük

Yönetmen: Avinash Walzade / Oyuncular: Viraaj Modgill, Jasleen Singh, Pooja Punjabi, Amit Deondi, Ketan Kava, Zeel Thakkar, Manish Bhavan, Viswanathan Sridhar / Süre: 84 dakika
 


Esasında bir televizyon dizisi olan fakat seriden bağımsız olarak çekilen bu özel bölümüyle Netflix'in Hint Yapımı Animasyonlar kuşağında bu hafta gösterime giren Fukrey Boyzzz: Space Mein Fukrapanti adlı film; eğlenceyi seven üç çocuğun uzaylılarla ilgili gördükleri bir rüyanın gerçekleşmesi sonucu gezegenler arası girdikleri macera dolu bir yolculuğu anlatıyor.


Hillbilly Elegy

Yönetmen: Ron Howard / Oyuncular: Haley Bennett, Amy Adams, Glenn Close, Freida Pinto, Gabriel Basso, Sunny Mabrey, Bo Hopkins, Stephen Kunken, Dylan Gage, William Mark McCullough, Owen Asztalos, Tierney Smith, Jesse C. Boyd, Lucy Capri, David Atkinson, Keong Sim, Jason Davis, Jessica Miesel, Chase Anderson, David Jensen, Amy Parrish, Jono Mitchell, Deja Dee, Sarah Hudson, Ed Amatrudo, Ethan Levy, Kinsley Isla Dillon, Mary Kraft, Adam Murray, Bill Kelly, Abigail Rose Cornell, Ethan Suess, Shane Donovan Lewis, Carly Tamborski, Bill Winkler, Zac Pullam, Helen Abell, Tess Malis Kincaid, William C. Ingram, Brett Lorenzini, Adrian Bond, Steven Reddington, Christopher Cocke, David Silverman, Ryan Homchick, Carrie Anne Hunt, Skyler Knight, Cory Chapman, David de Vries, Holly A. Morris, Matthew Brady, David Alexander, Daniel R. Hill, Max Barrow, Zele Avradopoulos, Mara Hall, Brandon Hirsch, John Whitley, Ted Huckabee, Lowrey Brown, Mike Senior, Joshua Brady, Morgan Gao, Tatom Pender, Yossie Mulyadi, Grace Culwell, Hannah Pniewski, John Rymer, Christopher Talbert, Gianna Desch, Chris Charm, Judy McQueen Bauer, Guy Wellman, John A. Rhodes, Emery Mae Edgeman, Kirsten Sims, Barb Willis, Skylar Denney, Hunter James Evers, Alisa Harris, Angelo Reyes, Tim Abou-Nasr, Rohan Myers, Matthew Withers, Dianna Craig, Alexander Baxter, Nathan Hesse, John E. Brownlee, Joshua Stenvick, Darla Robinson, Riley McNerney, Bria Brimmer, Ny'Jal Blair, Harry McCane, Jim Tavegia / Süre: 116 dakika
 


Netflix'in Sosyal Konulu Dramalar kuşağında 24 Kasım tarihinde gösterime girmesi beklenen Hillbilly Elegy adlı film; Amerikan rüyasının günümüzdeki durumunu inceliyor ve bir ailenin üç farklı nesline odaklanıyor.

Yazar ve risk sermayedarı J.D. Vance'ın New York Times En Çok Satan Kitaplar listesinin zirvesinde yer alan 2016 tarihli aynı isimli otobiyografik kitabından The Shape of Water'ın senaristlerinden Vanessa Taylor'ın kaleme alarak Oscarlı sinemacı Ron Howard'ın yönetmenliğinde beyaz perdeye uyarlanan hikâye, Yale Üniversitesi'nde hukuk okuyan ancak memleketine dönmek zorunda kalan ailenin en küçük üyesi tarafından anlatılıyor.

Eski bir donanma piyadesi olan ve Yale'de hukuk bölümünde okuyan Güney Ohiolu J.D. Vance, hayallerindeki işe girmek üzeredir.

Ancak ailevi bir krizle ilgili aldığı ani bir haber onu hafızasından silmeye çalıştığı memleketine geri dönmek zorunda bırakır.

Burada üç kuşaklık aile geçmişi ve kendi geleceği üzerine düşünür.

J.D. hem Appalachi yerlisi ailesinin karmaşık ve dinamik yapısında hem de madde bağımlılığıyla mücadele eden annesi Bev ile arasındaki istikrarsız ilişkide yolunu bulmak zorundadır.

Onu yetiştiren güçlü ve zeki büyükannesi Mamaw'ın anılarından güç alan J.D. çıktığı bu kişisel yolculukta ailesinin onun üzerinde bıraktığı kalıcı izi kabullenmeyi öğrenir.


Küçük Uzaylı X

Yönetmen: Stephen Chiodo / Oyuncular: Dee Bradley Baker, Barbara Goodson, Kirk Thornton, Keythe Farley, Kaitlyn Robrock, Jessica Gee-George, Tony Oliver, Steve Staley, Madison Rojas, Kaliayh Rhambo, Jakari Fraser, Michelle Deco / Süre: 40 dakika
 


Bir zamanlar Klepts'ler olarak bilinen bir uzaylı ırkı varmış; acımasız, açgözlü ve tehlikeli.

Ama Dünya'yı ele geçirmek isteyen Klepts'ler felaket silahlarını yapma planları için onca yer içinde Kuzey Kutbu'nu seçtiklerinde işler onlar için biraz sarpa sarmış.

Netflix'in Kitaplardan Uyarlanan Aile Temalı Filmler kuşağında bu hafta gösterime giren Alien Xmas adlı filmin bu sempatik bilim kurgu öyküsü, Chiodo kardeşlerin "Elf" gibi filmlerle tanınan stop-motion animasyonuyla hayat buluyor.

Küçük bir elf, dünyayı istila etmek için görevlendirilmiş ufak tefek bir uzaylıyı bir Noel hediyesi sanır.

Ancak bu elfin yeni oyuncağı aslında Dünya'nın yer çekimini ortadan kaldırıp tüm hediyeleri çalmayı planlamaktadır.


Musul

Yönetmen: Matthew Michael Carnahan / Oyuncular: Suhail Dabbach, Adam Bessa, Is'haq Elias, Qutaibah Abdelhaq, Ahmad El Ghanem, Hicham Ouarqa, Mohimen Mahbuba, Thaer Al-Shayei, Abdellah Bensaid, Faycal Attougui, Mohamed Attougui, Tarik Belmekki, Hayat Kamille, Seema Al Khalidi, Waleed Elgadi, Ben Affan, Mohimen Mahbuba, Abbas Abdulghani, Ahmed Adel, Mahdi Chalkhaoui, Mehdi Lamrini, Tarik Rmili, Anouar H. Smaine, Youssef Tounzi, Birol Tarkan Yıldız, Faycal Zeglat / Süre: 102 dakika
 


Netflix'in Orta Doğu Filmleri kuşağında 26 Kasım tarihinde gösterime girmesi beklenen, New Yorker'daki bir makalede anlatılan gerçek olaylardan esinlenerek uyarlanan Mosul adlı filmde; genç bir polis, hayatını kurtaran Iraklı muhalif birliğine katılır ve harap hâldeki Musul'da onlarla beraber IŞİD'e karşı savaşır.

IŞID Musul'u işgal ettiğinde, onlarla savaşan tek grup yerel halktan oluşan Nineveh SWAT birimidir.

Tecrübesiz Iraklı polis Kawa, seçkin SWAT birimi tarafından zorlu bir çatışmadan kurtarılır, bu durumun ardından Kawa, Binbaşı Jasem liderliğindeki ekibe dahil olur.

Sürekli saldırıya uğrayan bu özel birim, düşman üssünü ortadan kaldırmaya ve kanunsuz bölgede düzeni sağlamaya kararlıdır.

Seyircisini, bir özel harekât timiyle, evleri yakıp yıkan teröristler arasındaki savaşa ve kavgaya sürükleyen aksiyon filmde ekip bu amaç doğrultusunda tehlikeli bir gerilla operasyonu başlatır.


Noel Günlükleri: İkinci Bölüm

Yönetmen: Chris Columbus / Oyuncular: Joshua Blumhagen, Jahzir Bruno, Darby Camp, Milaina Chanel, Amanda Cleghorn, Serena Crouse, Julian Dennison, Danny Dworkis, Patrick Gallagher, Justine Gera, Tyrese Gibson, Goldie Hawn, Andrew Kyrzyk, Judah Lewis, Camille Marty, Tricia Munford, Michel Issa Rubio, Kurt Russell, Romy Sanchez, Christy St. John, Tessa Tamura, Megan Serena Trainer, Teya Wild, Kimberly Williams-Paisley, Michael Yurchak, Nicholas Dohy / Süre: 112 dakika
 


Kardeş olan Kate ve Teddy'nin Noel'i kurtarmalarının üzerinden sadece iki yıl geçmiştir, ancak bu sürede birçok şey değişmiştir.

Noel'i annesinin yeni erkek arkadaşı ve onun oğlu Jack ile birlikte Cancun'da geçirmek zorunda kalan Kate, bu durumdan pek de mutlu değildir.

Ailesinin yeni halini kabullenemeyen Kate, çareyi kaçmakta bulur.

Netflix'in Aile Temalı Komedi Filmleri kuşağında 25 Kasım tarihinde gösterime girmesi beklenen The Christmas Chronicles: Part Two adlı filmde; annesinin yeni ilişkisinden mutsuz olan genç Kate kaçar ve kendini Kuzey Kutbu'nda bulur.

Her birini Noel Anne'nin tasarladığı üç yüz bin dükkânın olduğu Noel Baba'nın köyünde gözlerini açan iki kardeş burada daha önce hiç kimsenin görmediği; orman elfleri tarafından milattan sonra 312 yılında yapılan ve köy halkını tehlikelerden koruyup dış dünyadan saklayan Noel Yıldızı'nı görme şansını elde ederler.

Ancak Kuzey Kutbu'nu yok edip Noel'i sonsuza dek bitirmeye karar veren Belsnickel adlı bir baş belasının ortaya çıkması işleri değiştirir.

Bu durum üzerine Kate ve onun üvey kardeşi Jack, Noel Baba ile birlikte kendilerini zorlu bir maceranın içinde bulur.


Oğluma Notlar

Yönetmen: Carlos Sorin / Oyuncular: Mónica Antonópulos, Paola Barrientos, Valeria Bertuccelli, Mauricio Dayub, Diego Gentile, Ana Katz, Esteban Lamothe, Ana Pauls, Malena Pichot, Carla Quevedo, Diego Reinhold, Romina Ricci, Julian Sorin, Beatriz Spelzini, Catarina Spinetta / Süre: 84 dakika
 

 


Hiçbir şey sonsuza dek sürmez; ne dondurma ne sinema. Ne güzel şeyler ne çirkin şeyler. Ne ağaç yaprakları ne de anne…


Bu annesinin küçük Tomy'e yazdığı bir kitaptan alıntı.

Netflix'in Gerçek Hayattan Uyarlanan Arjantin Yapımı Filmler kuşağında bu hafta gösterime giren El Cuaderno de Tomy (Notes for My Son) adlı filmde; ölümcül bir kanserle pençeleşen bir kadın, oğluna yadigâr kalması için bir deftere yaşam, ölüm ve sevgi hakkında çeşitli notlar yazar.


Shawn Mendes: Mucize

Yönetmen: Grant Singer / Oyuncular: Shawn Mendes / Süre: 83 dakika
 


Netflix'in Müzik ve Müzikaller kuşağında 23 Kasım tarihinde gösterime girmesi beklenen Shawn Mendes: In Wonder adlı bu samimi belgesel şarkıcı, söz yazarı olan Shawn Mendes'in hayatına odaklanıyor ve film boyunca bir yıllık dünya turnesi boyunca izlediğimiz sanatçı, yıldız olma yolculuğu, ilişkileri ve müzikteki geleceği konusunda içini döküyor.

Shawn Mendes, bir video paylaşım uygulamasında şarkılarını yayınlayarak iyi bir takipçi edinir.

Bu durum birçok menajerin de dikkatini çeker ve Shawn bir plak şirketiyle sözleşme imzalar.

O zamandan sonra Shawn, üç stüdyo albümü yayınlar, üç dünya turnesine çıkar ve birden fazla ödülün yanı sıra üç Grammy Ödülü adaylığı alır.

Grammy adayı Shawn Mendes'in bir sanatçı olarak yükselişine ve yolculuğunun son yıllarına odaklanan, aynı zamanda turnesini seyirciye aktaran belgesel aynı ödüle aday gösterilen Camila Cabello'ya da filmde yer veriyor.


Zaman Hırsızı Uygulaması

Yönetmen: Monica Floyd / Oyuncular: Ray J., Jackie Long, J. Anthony Brown, Jayq, Elise Neal, Miguel A. Núñez Jr., Jalyn Hall, Anthony McKinley, Kacie Rogers, Phillip Brock, Melissa Macedo, Diane Howard, Julia May Wong, Genevieve Helm, Jermaine Carter, Kenny Rhodes, J. R. Taylor, Amber Cornish / Süre: 63 dakika
 


Netflix'in Komediler kuşağında bu hafta gösterime girmesi beklenen The App That Stole Christmas adlı film; Noel'de alışveriş çılgınlığını bir düğmeye tıklayarak kolaylaştıran süper güçlü bir uygulama yaratan mucit Felix Rhome hakkında bir hikâye.

Güçlü Noel Uygulaması ile şirketi Bomazon, bir Fortune 100 şirketi haline gelir ve elbette bu başarının arkasındaki beyin Felix Rhome'dur.

Felix, yarattığı şeyden ve maddi olarak elde ettiği başarıdan çok gurur duysa da yavaş yavaş uygulamasının Noel ruhunu mahvettiğini keşfeder; insanlar, Bomazon Noel Uygulaması'na o kadar takıntılı hale gelir ki, birbirleriyle neredeyse hiç etkileşime girmezler.

Kendi ailesi de bu davranıştan muaf değildir ve karısı, oğlu ve babasıyla olan ilişkileri acı çekmektedir.

Hikâye ilerledikçe Felix, zaman hırsızı uygulamasının kurbanı olur ve kendini Noel Baba'nın Tatil Köyü'nde mahsur olarak bulur.

Felix orada "hediye değil varlık yoluyla" Noel'in gerçek ruhunu bulmaya teşvik eden Ray adında özel bir elf ile karşılaşır.

Pek çok iniş ve çıkıştan sonra Felix hem iş hem de kişisel yaşamında değişiklikler yapması gerektiğini fark eder.

Bu anlayışla, Noel'in iyiliğine odaklanacağı ve ailesi ile kaliteli zaman geçireceği sözüyle ailesine yeniden katılır.

 

Flashback

Vakti zamanında kimi festivallerde, kimi sinemalarda kimi de televizyon ekranlarında seyirciyle buluşan ama şimdi hem sinemalarda hem çevrim içi platformlarda hem de televizyon kanallarında bu hafta yeniden gösterime girecek olan 2020 öncesinde çekilmiş diğer filmler şöyle.


Netflix

  • Aşk ve Ekmek (Pane, Amore E..... / Scandal in Sorrento, 1955)
  • Beyaz Noel (White Christmas / Irving Berlin's White Christmas, 1954)
  • Erkekler Ne İster? (What Men Want, 2019)
  • Fantastica (2018)
  • Holmes ve Watson (Holmes & Watson, 2018)
  • Korku Koyu (Fear Bay / Killer Cove, 2019)
  • Noel Baba Eğitimde (Santa in Training, 2019)
  • Ölümcül Makineler (Mortal Engines, 2018)
  • Ustura Dönüyor (Machete 2 / Machete Kills, 2013)
  • Venüs'ün İşareti (Il Segno di Venere / The Sign of Venus, 1955)

TRT 2

  • Büyük Adamlar (The Company Men, 2010)
  • Dilsiz (2019)
  • İnatçılar (Hrútar / Rams, 2015)
  • İsimsiz Kahramanlar (Indigènes / Days of Glory, 2006)
  • Kar (Snijeg / Snow, 2008)
  • Nar Bağı (Pomegranate Orchard, 2017)
  • Profesyoneller (The Professionals, 1966)


Festival ajandası

Antep Kısa Film Günleri

Antep'te daha canlı bir kültür-sanat yaşamı olmasını amaçlayan bir avuç gönüllünün big bang ve berisi adı ve çatısı altında, yaşadıkları şehirde "Gel ses ver!" diyerek başladıkları kültür serüvenlerine Gaziantep'te kısa film üretimini artırmak, kısa film yapımcılarının birbirleriyle tanışıklıklarını sağlayarak yeni üretimlere vesile olmak arzusuyla kısa film etkinliği ile devam etme kararıyla birlikte kısa film ilgilileri ve heveslileri bu yıl kasım ayında Gaziantep'te buluşacak.

Kentteki kısa film ilgililerine yeni bir birliktelik ortamı sağlamak ve yerel yapımları, memleketlerinde hemşerileriyle buluşturmak amacıyla Kültür için Alan desteğiyle Antep Kısa Film Günleri 20-22 Kasım 2020 tarihleri arasında gerçekleşecek.

Antep Kısa Film Günleri iki ana seçki altında düzenlenecek; programın yerel seçkisi son yirmi yılda Gaziantep'te çekilmiş kısa filmlerden, ulusal seçki ise "Sosyal Perspektiften Geçmişe, Şimdiye ve Geleceğe Bakan" 2018 ve sonrası çekilmiş sosyal perspektif temalı kısa filmlerden oluşuyor.

Gösterime hak kazanan filmlere, gösterim programına ve diğer etkinliklere www.bigbangveberisi.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Pandemi nedeniyle sinemaların fiziki ortamında yapılması planlanan gösterimlerin iptal edilmesi sonucu seçkinin tüm filmleri, 20-22 Kasım tarihleri arasında youtube.com/bigbangveberisi kanalında online olarak izlenebilecek.

İlk gösterimleri kaçıran seyirciler festival kanalından ilgili filmlerin linklerine erişerek filmleri izleme şansını elde edecek.


Programın yerel seçkisi:

  • Bilkay (İlcan Edgar Özuluca, 2020)
  • Bir Zeher Bin Silah (Ahmad Jamal, 2018)
  • Dip Ses (Mehmet Emin Düzcan, 2019)
  • Dönüşüm (İsmail Kurt, 2020)
  • El Feneri (Engin Korkut, 2018)
  • Kar Zamanı (Cevahir Çokbilir, 2018)
  • Kıyıdakiler (Emrah Kurt, 2015)
  • Mavi (Ali Şenses, 2019)
  • Nar Zamanı (Cevahir Çokbilir, 2014)
  • Otority (Burak Bolat, 2019)
  • Oyuncak Bakkal (İsmail Kurt, 2020)
  • Pantolon (Orhan Talmaç, 2019)
  • Umut (İsmail Kurt, 2019)


Programın ulusal seçkisi:

  • 24 Dakika (Alihan Erbaş, Harun Köybaşı, 2020)
  • Aah! (Gökçe Demirgüç, 2020)
  • Anı (Elif Turan, 2020)
  • Aynı Kar Tanesi Sayısız Kez Düştü Yeryüzüne (Evrim İnci, 2020)
  • Baba (Ahmet Melik Sözcüer, 2020)
  • Berrak Bir Gökte (Ahmed Mücahid Aydoğan, 2020)
  • Büyülü Fener Bekçileri (Bahadır Kapır, Ferhat Zengin, 2020)
  • Circle (Melisa Hoş, 2020)
  • Civciv (Turgut Kanal)
  • Çan: Bir Termik Kasabası (Mert Harmandar, 2020)
  • Domatesin Kokusu (Mert Harmandar, 2019)
  • Gece (Fatih Usalan, 2020)
  • Girdap/Vortex (Cüneyt Işık, 2020)
  • Gümüş (Deniz Telek, 2018)
  • Sus!/Hush! (Nursel Doğan, 2018)
  • İnsan! Dur 1 Dakika (Eren Bektaş, 2019)
  • İnşaattaki (Doğan Belge, 2020) ere, 2020)
  • Kefaret Yağmuru (Veysel Çelik, 2018)
  • Kulak Misafiri (Ahmet Toğaç, 2019)
  • Lekesiz (Mehmet Oğuz Yıldırım, 2019)
  • Mahallenin Bazı Kedileri (Emre Sefer, 2019)
  • N'olacak? (Merve Tulay, 2020)
  • Navber/Arada (Kadir Eman, 2019)
  • Nemli Kağıt (Muhammet Emin Altunkaynak, 2019)
  • Oyuncakçı/Saklı Yadigarlar (Yağmur Kartal, 2020)
  • Ölüm Uykusu (Kerem Mengüç, 2020)
  • Satlık (Selin Aktaş, 2018)
  • Servis (Ramazan Kılıç, 2019)
  • Smirna'nın Çukuru (Begüm Aksoy, 2020)
  • Sokak Akademisi (Rıdvan Karaman, 2020)
  • Son Akşam Yemeği (Selinay Güneş, 2019)
  • Şeker Gıda (Ferman Narin, 2020)
  • Telve (Elif Dokur, 2019)
  • Tepetaklak Cinayet (Çamran Azizoğlu, 2019)
  • Teşekkürler Süpermen (Ozan Sertdemir, 2020)
  • Tülütabak "Ölümsüz Kahramanlar" (Yasin Öztürk, 2020)
  • Uzaklar, Keşkeler ve Ömer (Ömer Dişbudak, 2020)
  • Üns (Ömer Dişbudak, 2018)


Ataşehir Kültür Kasım 2020 Etkinlik Programı

Pandemi nedeniyle zor günler geçiren kültür-sanat camiasını desteklemek, Ataşehirlilerin kültür ve sanat faaliyetlerinden kesintisiz yararlanmasını sağlamak için E-Kültür Merkezi'ni hizmete açan Ataşehir Belediyesi, sinema yazarı Rıza Oylum ile Dünya Sineması Seminerleri'ne başlıyor.

Dört programlık Dünya Sineması serisinde; Avrupa, Ortadoğu ve Uzakdoğu ülkelerinin sinemaları mercek altına alınacak.

İlk iki program Sovyetlerden günümüze Rus sineması ve İran sineması üzerine olacak.

Yayınlar 21 Kasım Cumartesi günü 10.00'da Ataşehir Belediyesi Youtube kanalından izlenebilir.

Kanal Linki; https://www.youtube.com/user/AtasehirBld


İstanbul Film Festivali

İstanbul Film Festivali gördüğü yoğun ilgi üzerine çevrim içi film gösterimlerine kasım seçkisi ile devam ediyor.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle düzenlenen İstanbul Film Festivali, yeni bir seçkiyle 20-29 Kasım tarih aralığında dijital ortamda izleyiciyle buluşuyor.

Selpak sponsorluğunda gerçekleşen festival programının Türkiye'de ilk kez gösterilecek kasım seçkisi, San Sebastian, Venedik, Tallinn, SXSW film festivallerinde ilk gösterimlerini yapmış on filmi içeriyor.

filmonline.iksv.org adresinden izlenecek filmlerin biletleri aynı site üzerinden alınabiliyor.

Bilet alınan filmler, gösterime açık kaldıkları beş gün boyunca izlenebilecek; her gün 21.00'de bir film gösterime açılacak ve beş gün sonra 21.01'de gösterimden ve sistemden kalkacak.

Önceki seçkilerde olduğu gibi her seansın bilet kapasitesi sınırlı; filmlere teker teker bilet alınabiliyor veya Kombine Film Paketi satın alarak on filmin tamamı daha avantajlı bir fiyatla izlenebiliyor.


İstanbul Film Festivali çevrimiçi gösterimleri kasım seçkisi filmleri:

  • Altın Sesler (Kolot Reka'a / Golden Voices, 2019)
  • Aşk Dersleri (Lekcja Milosci / Lessons of Love, 2019)
  • Balina Avcısı (Kitoboy / Whaler Boy, 2020)
  • Charles'ın Bakışı (Le Regard de Charles / Aznavour by Charles, 2019)
  • Denize Açılan Pencere (Una ventana al mar / Window to the Sea, 2019)
  • Geçmişin İzleri (Apostratos / Defunct, 2019)
  • Kas (Muscle, 2019)
  • Korkunç Ivana (Ivana cea Groaznica / Ivana the Terrible, 2019)
  • Nerede O Eski Mafyalar (La mafia non è più quella di una volta / The Mafia Is No Longer What It Used
  • to Be, 2019)
  • Yaşlı Adam (Vanamehe Film / Old Man Cartoon Movie, 2019)


SALT'ın Perşembe Sineması

SALT'ın Garanti BBVA Mortgage desteğiyle sürdürdüğü Perşembe Sineması'nın "Evde" gösterimleri Kuduro'yu Seviyorum (I Love Kuduro, 2014) ile devam ediyor.

House ve tekno ile geleneksel Angola ritimlerinin buluştuğu bir müzik ve dans türü olan Kuduro, iç savaşın son on yılında sokaklardan doğan bir kültür hareketi olarak hayat bulur.

Başkent Luanda'nın merkezindeki diskolar ve partilerde hızla adını duyurduktan kısa bir süre sonra ülkedeki bütün şehirlere yayılır.

Gündelik hayat esintili sözleriyle Angola popüler kültürünün ayrılmaz parçası hâline gelen Kuduro, gitgide popülerlik kazanarak Afrika'nın dört yanındaki gençlerin beğenisini toplar.

Film, bu hareketin Angola'da ortaya çıkma nedenleri ve gençler üzerindeki etkilerini incelerken sınırları aşan dinamizmini renkli görüntüler eşliğinde aktarıyor.

Kuduro'nun en tanınmış yıldızlarının da yer aldığı belgesel film, ülkenin yeni kuşak müzisyenlerinin yeteneklerine de ışık tutuyor.

Film 19 Kasım 19.00'dan 22 Kasım 23.59'a kadar saltonline.org'da çevrim içi olarak izlenebilir.

Gösterimler yalnızca Türkiye'den erişime açık ve ücretsizdir.


Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali

Bu yıl 10'uncusu yapılacak olan Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali 20-26 Kasım tarihleri arasında çevrim içi olarak gerçekleşecek.

Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali sanatın ve bilimin çarpıcı dilini kullanarak insan hak ve özgürlükleri bağlamında adalet konusunda toplumsal etki yaratmayı amaçlayan, sosyo-kültürel yaşamın zenginleşmesine çalışan tematik bir festival.

İlk kez 2011 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin öncülüğü ile başlayan film festivali dünya sinemasından örneklerle adalet konulu filmleri seyirci ile buluşturarak sinema, hukuk, psikoloji, sosyoloji, siyaset bilimlerinin temsilcileri ve Sivil Toplum Örgütleri ile birlikte geniş bilimsel bir tartışma platformu oluşturmuştur.

Tüm dünyadan festivali destekleyen adalet gönüllüleri ile birlikte oluşturulan film gösterileri, yarışmalar ve tartışma programlarının yanı sıra, film endüstrisine yönelik hazırladığı VisionIST Endüstri Günleri ile genç film yaratıcılarının hayallerini desteklemek, sinema sektörünün gelişimine katkıda bulunmak için çaba harcamaktadır.

Bilimsel bir platformla sinema dünyasını bir araya getiren tematik film festivali özelliğini koruyan festival her yıl İstanbul'da akademisyenlerin, sinema yönetmenlerin, yapımcıların katılımıyla izleyicinin adalet konusunda düşünmesini, tartışmasını ve gelecek için kararlar almasını teşvik etmektedir.

Her yıl Kısa Film Proje, Kısa Metraj ve Uzun Metraj kategorilerinde Altın Terazi ödüllerinin dağıtıldığı festivalin on yıldır sürdürdüğü mottosu "Herkes İçin Adalet"tir.


Açılış töreni

Bu yıl 10'uncusu düzenlenen Suç ve Ceza Film Festivali'nin açılış töreni, Şişli Belediyesi'nin ev sahipliğinde, Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi'nde gerçekleştirildi.

Toplumcu belediyecilik anlayışıyla sanatın ve sanatçının yanında olmayı sürdüren Şişli Belediyesi, bu yıl 10'uncusu düzenlenen ve 20-26 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan, Suç ve Ceza Film Festivali'ne ev sahipliği yaptı.

Festivalin, 19 Kasım Perşembe akşamı gerçekleştirilen açılış töreni, Şişli Belediyesi Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi'nde gerçekleştirildi.

Sunuculuğunu Pınar Altuğ'un üstlendiği törende, Tuna Kiremitçi sahne performansı sergiledi.

Suç ve Ceza Filmleri Festivali jüri üyesi de olan oyuncu Tuba Ünsal, törene katılan isimler arasında yer aldı.

Açılış törenine katılan Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, festival komitesi tarafından Sinemaya Katkı Ödülü'ne layık görülen; İstanbul Kanatlarımın Altında, Eşkiya, Hoşcakal Yarın, Vizontele-Tuuba gibi birçok başarılı filmin görüntü yönetmenliğine imza atan Uğur İçbak'a, ödülünü taktim etti.

Tüm sinema emekçilerine teşekkürlerimi sunuyorum.


Ödül takdiminde bir konuşma yapan Keskin, suç, ceza ve adalet ilişkisinin sinema sanatı aracılığıyla çok yönlü olarak ele alındığı ve bu yönüyle dünyada bir ilk olan Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali'ne ev sahipliği yapıyor olmaktan onur duyduğunu ifade etti. Keskin, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

Ünlü yönetmen Tarkovsky söylediği gibi 'Sanat, insanların birbiriyle ilişki kurmalarını sağlayan bir üst dildir.' Ülkemizin içerisinde bulunduğu adalet sistemini her gün yeniden gözden geçirmemiz gerektiği şu dönemde suç ve ceza temalı filmlerle toplumla ilişki kurmak, hukuk ve adalet sistemini sinemacının gözünden görmek ve incelemek sanatın bu üst dilini kullanabilmektir.

Yaptığı filmlerle bu üst dili kullanmada başarısını kanıtlamış Uğur İçbak'a sinemaya katkı ödülünü taktim etmekten onur duyuyorum. Yapıtları ile festivalde yer alan, aramızda olan ve olmayan tüm sinema emekçilerine de teşekkürlerimi sunuyorum.


Suç ve Ceza Film Festivali'nin kapanış töreni, 26 Kasım Perşembe günü yine Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi'nde gerçekleştirilecek.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU