Moskova, Kızıldeniz’de Suriye’nin Tartus senaryosunu hayata geçirmeye çalışıyor

Başkanlık kararnamesinin yayımlanmasıyla birlikte, Savunma Bakanlığı, Sudan’ın imzası için anlaşmanın nihai metnini hazırlamakla görevlendirilecek

Fotoğraf: AFP

Moskova, Afrika'nın kuzeyinde ve Ortadoğu bölgesinde deniz birliklerini konuşlandırma ve askeri varlığını güçlendirme yönünde yeni bir adım attı. Askeri yetkililerin aktardığına göre, Rusya, Kızıldeniz'deki Rus savaş gemilerine hizmet etmek için Sudan ile Deniz Lojistik Merkezi inşa etme anlaşması imzaladı. Ancak Kremlin'in önceki gün yayınladığı anlaşma metninin Suriye'nin Tartus kentinde inşa edilen Rus savaş askeri üssü inşası anlaşmasına neredeyse kelimesi kelimesine benzemesi dikkat çekti.

Rus hükümetine bağlı Hukuki Bilgi Portalı, Savunma Bakanlığı'na, Sudan topraklarında Rus deniz güçleri için nükleer teknolojiyle donatılan gemileri alacak kapasitede bir lojistik merkezi kurma talimatı veren Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ilgili kararnamesini yayınladı. Putin, hükümetin Hartum ile Merkez'in inşası konusunda vardığı anlaşma uyarınca kararnameyi imzalayarak, Savunma Bakanlığına Rusya Federasyonu Hükümeti'ne vekaleten anlaşmayı imzalama yetkisi verdi.

Rusya'da genellikle uluslararası anlaşmalarla ilgili kararname ve sözleşmelerin yanı sıra ülkede alınan kararların yayınlandığı Hukuki Bilgi Portalı, Rusya Başbakanı Mihail Mişustin'in konuyla ilgili sunduğu öneriye dikkat çekti. Mişustin'in önerisinde, Lojistik Merkezi inşa etme çalışmalarının Dışişleri Bakanlığı ile Savunma Bakanlığı arasındaki koordinasyon doğrultusunda yürütülmesi teklif edilirken, söz konusu merkezin özellikleri "Bölgede barış ve istikrarı destekleme hedeflerine cevap verir, savunma karakterine sahiptir ve diğer ülkelere yönelik değildir" şeklinde sıralanıyor.

Anlaşma uzatılabilir

Başkanlık kararnamesinin yayımlanmasıyla birlikte, Savunma Bakanlığı, Sudan'ın imzası için anlaşmanın nihai metnini hazırlamakla görevlendirilecek. Anlaşma metnine göre, Lojistik Merkezde aynı zamanda en fazla 300 kişi kapasiteli 4 gemi bulunabilecek. Metinde ‘çevre ve nükleer güvenlik ilkelerine uymakla beraber' nükleer gemilerin de merkezde bulunacağına işaret ediliyor. Anlaşma süresinin 25 yıl olacağı ve bu sürenin bitiminde anlaşmanın yeniden uzatılabileceği belirtiliyor.

Portalın yayınladığı anlaşma metnindeki maddeler, kendilerine özel askeri teçhizatı silahlı kuvvetler oluşumlarının kalıcı varlığını teminat altına alırken, askerler için yaşam destek tesislerinin kurulması, tam altyapının inşası, Rus savaş gemilerinin onarımı için atölyelerin yapılması ve bu atölyeler için gerekli ekipman, cephane ve diğer malzemelerin tedarik edilmesi öngörülüyor. İkili anlaşma metni, Rusya'nın, Sudan'ın Port Sudan kentindeki deniz üssünün hava savunmasını sağlamak hedefiyle Sudan'a karşılıksız olarak askeri ekipman ve silah vermeye hazırlandığına işaret ediyor. Anlaşmaya göre Rusya anlaşmayı uygulamak için ayrıca denizcilik merkezini kendi topraklarının dışında koruma adına Sudan'da geçici askeri noktalar kurmak da dahil, Sudan Cumhuriyeti'nin hava sahasını kullanabilecek.

Anlaşmanın maddelerine göre, Sudan Rus merkezin sınırlarının korunmasını üstlenecek. Rusya ise deniz noktasının su bölgesinin sınırlarını, hava savunmasını ve aynı şekilde merkezin iç güvenliğini ve üssün üzerine kurulduğu topraklarda düzen ve kanunu koruyacak.

Sudan yasaları Rus askerleri için geçerli olmayacak

Üssün faaliyetleri, "Rusya Federasyonu yasalarının belirlediği çevreyi koruma gereklilikleri ve kuralları"na tabi olacak. Rusya, "Sudan halkı, doğal kaynakları, değerleri, kültürü ve tarihine gelebilecek zararları engellemek için mümkün olan tüm tedbirleri alma" noktasında güvence veriyor. Rus askerlere tam koruma sağlanacak ve Sudan yasaları Rus askerleri için geçerli olmayacak.

Suriye senaryosu

Bu maddeler, Sudan ile yapılacak yeni anlaşma ile Rusya'nın Suriye'de Tartus Deniz Üssü kurma anlaşması arasında karşılaştırma yapmaya itti. Zira iki anlaşmanın metni, özellikle Rus askerlerinin kaldığı ülkelerin yasaları yerine Rusya'nın yasalarına tabi olması ve anlaşma sürelerinin sona ermesinin ardından yeniden uzatma ibaresine yer verilmesi açısından birbirine birçok benzerlik gösteriyor. İki anlaşma arasındaki en belirgin fark, Suriye ile imzalanan anlaşma süresinin 49 yıl olması. 

İki anlaşma arasında dikkat çeken bir diğer unsur ise Tartus'taki Rus deniz üssü için yıllarca "Lojistik Merkez" adının kullanılmasıydı. Nitekim 2017'de protokol ekinin imzalanması sonucu askeri deniz üssüne dönüşmeden önce Tartus'taki ‘Merkez'in kuruluş amacı, "Akdeniz'deki Rus savaş gemilerine cephane, yakıt ve koruma sağlanmak" şeklinde açıklanmıştı.

Sudan ile imzalanması beklenen bu anlaşmanın, Kızıldeniz'de daimi bir Rus varlığının ilk aşaması olabileceği değerlendirmesi yapılıyor. Ayrıca bu anlaşmanın, Suriye senaryosunda olduğu gibi Tartus'taki Rus üssünün geliştirilmesine benzer şekilde Sudan'daki üssün de geliştirilmesine zemin hazırlayabileceği ihtimali dile getiriliyor. Zira Tartus'taki Rus üssü 1971'de Sovyet deniz birliklerinin geçici konuşlanmasını sağlamak amacıyla kuruldu. Bu üs 1992'ye kadar Sovyetler Birliği Donanması'na bağlı 5. Filo'daki gemilerin onarımı ve yakıt ve malzeme tedariki görevinde kullanıldı. 1977'de Mısır'ın İskenderiye ve Marsa Matruh limanlarında bulunan 54. Sovyet Yardımcı Gemi Filosu tahliye edilerek Tartus'a gönderildi. Aynı yıl Karadeniz Filosu Komutanlığına bağlı 229. Deniz İkmal Gemileri Tabur İdaresi kuruldu.

Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından 5. Filo'nun Akdeniz'deki varlığı sona erdi. Ancak Rusya, Lojistik Merkezi'ni koruyarak, burayı 1992-2007 arasında Akdeniz'de yolculuk yapan Rus savaş gemilerine gıda ve yakıt temini için kullandı. Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev ile Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed 2008'de Soçi'de bir araya geldikleri toplantıda, Tartus'taki Lojistik Merkez'in durumunu görüştü. Görüşmenin gerçekleştiği sırada Merkezde bir yüzer iskele bulunuyordu. Esed ve Medvedev, bir yüzer iskelenin daha yapılması konusunda anlaşmaya vardı.

2011'de Suriye krizinin başlamasının ardından Rusya, daha önce imzaladığı askeri teknik işbirliği anlaşması kapsamında Suriye'ye askeri yardımlarını sürdürdü. Tartus'taki Lojistik Merkez, 2006-2007 tarihlerinde imzalanan anlaşma uyarınca Haziran 2012'de Rus askeri araçları ve silahlarının Suriye'ye transferinde kullanılmaya başlandı ve daha sonra sevkiyatlar ‘Suriye hükümetine askeri desteğe' dönüştü.

Rusya, 2015'te Eylül ayının sonlarına doğru Suriye'ye yönelik doğrudan müdahalesinin ardından Tartus'taki Lojistik Merkezi genişletme ve daha büyük gemileri alabilecek kapasitede yeni iskeleler inşa etme çalışmalarına başladı.

Moskova ayrıca Tartus'taki deniz üssünü ve burada demirleyen Rus gemileri korumak için bölgede S-300 hava savunma sistemi kurdu.

Rus lider Putin, Tartus'taki Rus filosunun lojistik noktasının alanını genişletme hususunda Suriye ve Rusya arasında imzalanan anlaşmayı Aralık 2017'de Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma'ya sundu. Böylece söz konusu bölge Rusya'nın daimi deniz üssüne dönüştü.

4 gemi

Yaklaşık 15 savaş gemisi ve destek gemilerinin yer aldığı Rus filosu Akdeniz'de kalıcı olarak konuşlandırılmışken, Rusya Savunma Bakanlığı'nın raporları, Ekim ayı boyunca bölgede yaklaşık 100 gemi ve gambotu bulunduğuna işaret etti. Bu da Sudan ile yapılan anlaşmanın önemini gösteriyor. Zira anlaşmada 4 geminin daimi varlığından bahsedilmesine rağmen Kızıldeniz'in suları bölgedeki Rus gemilerinin askeri faaliyetlerine açık hale gelecek.

Emekli Amiral Viktor Karavşenko, İnterfaks haber ajansına verdiği demeçte, Rusya'nın Sudan'da inşa edeceği deniz üssü sayesinde Afrika'daki varlığını güçlendireceğini ve filolarının operasyonel yeteneklerini artıracağını dile getirdi. Karavşenko, "Doğrusu, Rusya'nın Kızıldeniz'de bir üssü olacak. Bu gergin bir bölge. Rusya'nın oradaki deniz varlığı zorunlu. Tabi bu filomuzun operasyonel yeteneklerini artıracak. Sudan'daki Lojistik Merkezi, Rus savaş gemilerinin korsanlarla mücadelesinde ve nakliye gemilerinin korunmasında önemli bir rol üstlenecek. Sudan'daki Lojistik Merkez gelecekte tam bir deniz üssüne dönüşebilir" ifadesini kullandı.

Bu tahmin, böyle bir gelişmenin Rusya açısından önemini gösteriyor. Nitekim Rusya, daha önce Tartus Üssü'nün Moskova'nın sadece Akdeniz değil aynı zamanda Kızıldeniz'deki çıkarlarını koruma hedeflerini de karşılamada tek başına yettiğini kaydetmişti. Nitekim Rusya Deniz Kuvvetleri Başkomutan Yardımcısı Victor Çirkov, 2015'te yaptığı açıklamada, "Bu üs (Tartus Üssü) bizim açımızdan önemli. Daha önce çalışıyordu ve gelecekte de Rus gemilerinin Hint Okyanusu ve Aden Körfezinde korsanlarla mücadelesine katkı ve Akdeniz'deki görevleri sırasında çalışacak" dedi. Bu ifadeler, Sudan'la yapılan anlaşma ile Moskova, bu denklemi değiştirerek bölgede daha geniş bir alanda konuşlanmaya hazırlanıyor. Rusya'nın resmi yayın organı Rossiyskaya Gazeta, son dönemde yayınladığı bir haberde, "Kızıldeniz kıyılarında bir Rus deniz üssünün ortaya çıkmasının avantajları gözle görülür şekilde artmıştır. Rusya, Kızıldeniz, Babül Mendeb Boğazı ve Aden Körfezi'nin stratejik öneminin farkında. Bu bölgedeki durumun tespit ve takibi Rusya Federasyonu'nun ulusal güvenliği açısından önemlidir" ifadelerine yer verdi.

Afrika'da muhtemel bir Rus lojistik merkezinin kurulması yönündeki ilk işaret 2017'de ortaya çıktı. Nitekim bu işaret, Eski Sudan Devlet Başkanı Ömer Hasan el-Beşir'in Rusya'ya gerçekleştirdiği resmi ziyaret sırasında Putin'e yaptığı önerinin ardından gelmişti.

Bu öneri, özellikle tam teşekküllü bir askeri üs inşa edilmesinin yol açacağı yükse maliyet konusundaki endişeler sebebiyle o dönem birçok Rus uzmanı tarafından şüpheyle karşılanmıştı. Buna ilave olarak, Afrika'nın bu ülkesindeki istikrarsız siyasi durum da Rus çevrelerinde endişe uyandırmıştı. Rus uzmanlar o dönem yaptıkları değerlendirmelerde, Rus gemilerinin Afrika sahillerinde görülmesinin, Washington'un karşı bir hamlede bulunmasına neden olabileceğine işaret ediyorlardı.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Şarku'l Avsat

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU