Avcılık cinayet mi, hayvan türlerinin devamı için gereklilik mi? Avcı ve hayvanseverlerin temsilcileri cevapladı

Avcıların temsilcisi Yazgan, "Doğadaki hayvanların varlığını sürdürmeye en büyük katkıyı yapan avcılardır" derken hayvanseverlerden Özkan, "Canlı bir hayvanı öldürmek spor olamaz" ifadelerini kullandı

Avcılık son yıllarda tartışma konusu oluyor. Birçok insan karşı çıkarken savunanlar da var / Fotoğraf: AA

Avcılık insanlığın ilk dönemlerinden beri var.

Ancak günümüzde insanların av hayvanlarından elde edecekleri besine, kürke ihtiyacının kalmaması ya da büyük ölçüde azalması ve hayvan hakları noktasında artan duyarlılık beraberinde avcılığa yönelik eleştirileri de artırdı.

Son olarak geçen günlerde Eski Güzelbağ Belediye Başkanı ve Alanya Belediyesi Başkan Yardımcısı MHP'li Mehmet Kula, Kütahya Türkmenbaba Yaban Hayatı Geliştirme Sahası'nda Milli Parklar Görevlisi Kamil Bayır ile kızıl geyik avlayıp fotoğrafını paylaşması sosyal medyada tartışmalara ve eleştirilere neden oldu.

Ayrıca Kazakistan'dan bırakılan ve GPS cihazıyla izlenen bir toyun Tokat üzerinde vurulması avcılığı yine gündeme taşıdı.

Bu tartışmalar ne ilk ne de son. 

Kimi çevreler hayvanların avlanmasını cinayet olarak nitelerken kimileri bu görüşe katılmıyor.

Hayvanların avlanmasına karşı çıkan çevreler, avcılığın kesin olarak yasaklanmasını istiyor.

Kamuoyunda da tartışma konusu olan avcılıkla ilgili iddiaları konunun iki tarafına birden yönelttik.

Türkiye Avcılık ve Atıcılık Federasyonu Teknik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Senih Yazgan ile avcılığa şiddetle karşı çıkan Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu (HayKonFed) Örgütlenmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Haydar Özkan sorularımızı yanıtladı.

mhpli avcı.jpg
MHP'li Kula'nın (ortada) vurduğu geyiğin başında verdiği poza eleştiriler geldi / Fotoğraf: Facebook

 

"Avı yasaklamak yaban hayatını desteklemez, tersine zarar verir"

İlk olarak iddiaların hedefinde olan avcıların temsilcilerinden Yazgan sorularımızı yanıtladı.

Yazgan, avcılığın yasaklanmasının hayvanların sayını artırmayacağını iddia etti.

Kontrollü avcılıkta her hayvanın değil sürü içerisindeki erkek ve yaşlı bireyin vurulduğunu belirten, son olarak tepkilere neden olan MHP'li Mehmet Kula'nın avının Milli Parklar görevlileri nezdinde kontrollü bir avcılık olduğunu söyleyen Yazgan, sözlerini şöyle devam ettirdi:

Türkiye'de bir avcılık gerçeği var. Yasaklansın dendiği zaman illegalliği teşvik edip sonrasında hayvanları koruyamayacak seviyeye getiririz. Kontrollü avcılıkta sürü içerisinde erkek ve yaşlı birey seçilerek avlanıyor. Ancak bu işi kaçak hale getirirsen kontrol edemediğin kitle ne dişi, ne erkek, genç, yaşlı demeden önüne gelen bireyi vurarak en kısa yoldan eve götürmeye çalışacak. Avı yasaklamak yaban hayatını desteklemez tersine zarar verir.

senihyazgan.jpg
Prof. Dr. Senih Yazgan, kontrollü avcılığın türlerin devamlılığı için gerekli olduğunu iddia etti / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Avlanmamaları halinde kendi kızlarıyla çiftleşip genetik bozukluğa neden oluyor"

Yaşlı ve erkek bireylerin avlanmaması halinde bunların kendilerinden olan ve belli olgunluğa eren dişi bireylerle yani kızlarıyla çiftleştiklerini, bunun sürü içerisinde önce genetik, üreme bozukluklarını yol açtığını öne süren Yazgan, iddialarını şöyle sürdürdü:

Bu da çoğalmaya değil, azalmaya neden oluyor. Bu nedenle mutlaka hasat yapılarak o bireyin o topluluk içinde yok edilmesi gerekiyor. Eskiden bunu kurtlar, çakallar yapıyordu ancak Türkiye'de geçmişte sürülerine dadanıyor diye bu türlerin çobanlarca yok edilmesi nedeniyle artık doğadaki bu dengeyi sağlama görevi Doğu Koruma ve Milli Parklar tarafından avcılara veriliyor. Bu yapılmazsa genetik bozukluğu olan bir topluluk ortaya çıkabilir bu da yok oluşu hızlandırır.

ayı.jpg
Avcılık birçok ülkede eleştirilere karşın sürüyor. Rusya'nın Kamçatka bölgesindeki bir ayı avından / Vikipedia

 

"ABD'de avı yasaklanan hayvanların sayısı tersine azalınca kontrollü ava izin verildi"

ABD'de 1930'larda beyaz kuyruklu geyik ve yaban hindilerinin avlanmasının yasaklanarak sayısının artmasının amaçlandığını ancak tersine azaldığının tespit edildiğini öne süren Yazgan, "Sonra kontrollü avcılık ile hasat ve bu avcılıktan sağlanan gelirin hayvanların çoğaltılmasına ayrılması ile bu türlerin sayısı hızla arttı. Buna olan katkılarından dolayı avcılara teşekkür edildi" dedi.

 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

 

 

"Almanya'da her yıl bir milyon karaca avlanıyor"

Almanya'da her yıl bir milyon karaca avlanmasına karşın türün sayısının korunduğunu kaydeden Yazgan, iddialarını şöyle sürdürdü:

Türkiye'de karaca ve sülün avı da yıllardır yasaktır. Normal şartlarda her yerin karacalarla ve sülünlerle dolu olması gerekir di mi? Ama ben neredeyse 60 yaşındayım. Benim kadar doğada gezen yoktur ama her iki hayvana da doğru dürüst denk gelmedim. Avının yasaklanması bu türleri artırmamış. Çünkü illegal avlanmasının önünü açmış. Bilinçsizce avlanması bu türlerin sayısının azalmasına neden oldu.

keçiavcı.jpg
Geçen yıl ABD'li bir turistin yasal avcılık kapsamında Adıyaman'da bir dağ keçisini vurup fotoğrafını paylaşması da tepkilere neden olmuştu / Fotoğraf: İHA

 

Avcılığın hayvanlar üzerindeki baskısı yüzde 5

Yaban hayat üzerindeki asıl baskının yaşam alanlarının insanlar tarafından yapılan yapılarla ve ekonomik faaliyetlerle daraltılmasından kaynaklandığını öne süren Yazgan, "Yapılan araştırmalarda hayvan türleri üzerinde avcıların baskısının yüzde 5 olduğu tespit edildi.  Bunu destekleyen bilimsel raporlar var. Asıl sıkıntı hayvanların yaşam alanlarının daraltılması, kirletilmesidir. Önce bu sorunların çözümü için önlem alalım sonra gerçekten avcılık hayvan türleri üzerinde baskı yapıyorsa o zaman yasaklayalım" diye konuştu.

"Doğadaki hayvanların varlığını sürdürmeye en büyük katkıyı yapan avcılardır"

Avcıların bir hayvan türünü yok etmek istemeyeceğini iddia eden Yazgan, şöyle konuştu:

Hiçbir avcı bir türü yok etmek istemez. Çünkü bir kere avlanmaya devam edebilmesi için o türün devam etmesi lazım. Doğadaki hayvanların varlığını sürdürme onların korunması noktasında en büyük katkıyı yapan avcılardır. Türkiye'de kayıtlı 160 bin avcı var. Ama ülkede beş milyon av silahı ruhsatı kapsamında satılan pompalı tüfek var. Sorun yaratanlar bu insanlar. Adam alıp silahı gidip vuruyor. Disipline edilmesi gereken bu 160 bin avcı değil, beş milyon tüfeğe sahip kontrolsüz kitle. Geçtiğimiz günlerde Tokat'ta Toy kuşunun vurulması da bu kesimden kaynaklanıyor

"Avcılık cinayet ise balık avlamak da cinayet olarak algılanabilir"

"Tabii avcılar içerisinde de yanlış yapanlar olabilir. Ama birileri yanlış araba kullanıyor diye tüm trafiği kapatamazsınız" diyen Yazgan, avcılık cinayettir iddialarına ise katılmadığını söyledi.

Avcılığın bir cinayet olarak algılanması halinde bir canlının yaşamına son verildiği için bir balığın avlanmasının da hatta bir yaprağın dalından koparılmasının da bir cinayet olarak algılanabileceğini söyleyen Yazgan, avcılığın kontrollü yapılmasının türler üzerinden katkısının olumsuz değil, olumlu olduğunu iddia etti.

"Öldürmek amaçlı hiçbir eylem spor olamaz. Avcılık bir tutkudur"

Buna karşın bir hayvanın vurulduktan sonra arkasında poz verilmesini kendisinin de doğru bulmadığını söyleyen Yazgan, avcılığın spor olarak nitelendirilmesine "Öldürmek amaçlı hiçbir eylem spor olamaz" diyerek karşı çıktı.

Yazgan, bunun yerine avcılığı "Bir tutkudur. Açıklaması zor olan bir tutku. Sizi kendine çeken bir nesne vardır bazen ona ulaşırsınız bazen ulaşamazsınız" diye tanımladı..

haydar.jpg
Haydar Özkan / Fotoğraf: Twitter@haydarozkan01

 

"Canlı bir hayvanı keyif için vurmak spor olamaz"

Yazgan'ın cevaplarını ve avcılar tarafından dile getirilen diğer argümanları bu sefer HayKonFed yöneticisi Haydar Özkan'a soru olarak yönelttik.

Özkan, öncelikli olarak tepkisini avcılığın spor olarak nitelendirilmesine göstererek şöyle konuştu:

Canlı bir hayvanı keyif için vurmak spor olamaz. Bunun savunulacak zerre kadar yeri olamaz. Tabiatın doğal akışında bir hayvan ölebilir veya birbirlerini avlayabilir ona kimse bir şey diyemez. Ama kasıtlı olarak öldürmenin sporu olmaz. Vahşetin sporu olmaz.

"Kendi içlerini rahatlatmak için bu tür söylemlerde bulunuyorlar"

Özkan, kontrollü avcılığın hayvan türlerini koruduğu hatta artırdığı söylemlerine de tepki göstererek "Kendi içlerini rahatlatmak için bu tür söylemlerde bulunuyorlar. Dinimizde bile zaruret halinde diyor. Bir geyiği vurmanın zaruret neresinde."

"Spor olarak nitelendirenler için yapay avlak alanları yapılmalı"

Avı spor olarak nitelendirenler için devletin yapay avlak alanları oluşturmasını önerdiklerini söyleyen Özkan, "Ben av adı altında kilometrelerce yürüyeceğim diyenler varsa bu alanlarda yürüyebilirler. Ama onun dışında kabul edilmez. Yavruları orada bekliyor sen annesini vuracaksın buna spor diyeceksin. Bu kesinlikle kabul edilemez" şeklinde konuştu.

avcılar.jpg
Türkiye'de 160 bin kayıtlı avcı var / Fotoğraf: Birgün

 

"Av cinayettir. Seri katiller de bunu tutku olarak açıklıyor"

"Av cinayettir" diyen Özkan, avın bir tutku olarak nitelendirilmesine de şu sözlerle karşı çıktı:

İnsan öldüren seri katiller de bunu tutku olarak açıklıyor.  Kötü işin tutkusu olmaz. Normal doğada yürümenin zararı nedir? Neden hayvan öldürmek zorunda mı? Orada tecrübe ediyor. Sıkıştıklarında başka canlılara da zarar verebilirler.

"Dengeyi sağlıyoruz" iddiasına tepki: Yaradan'ın görevini mi üstlendiler"

Özkan, avcıların doğadaki dengeyi sağladıkları iddiasına da tepki göstererek, "Yaradan'ın görevini mi üstlenmişler. Burada bir denge kuracaksa Allah var. Onlar kanlı ellerini çeksinler. Dengeyi koruyacağız diye tamamen bozmasınlar" diyerek sözlerini bitirdi. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU