Kemal Kurkut’u öldürmekle suçlanan polise beraat

Üstü çıplak bir şekildeyken vurulan üniversitesi öğrencisini "olası kastla öldürmek” ile suçlanan polis için mahkemeden beraat kararı çıktı

Fotoğraf: Abdurrahman Gök / dihaber

Üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’un 2017 Newroz’unda Diyarbakır’da polis kurşunuyla öldürülmesine ilişkin davada beraat kararı çıktı.

2017 yılındaki Nevruz kutlamalarına katılırken öldürülen üniversite öğrencisi Kemal Kurkut'un katil zanlısı polis Y.Ş. hakkında "olası kastla öldürme" suçundan açılan davanın 12. duruşması, Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Savcı, 22 Eylül’deki duruşmada sunduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrarlayarak, sanığın olay anındaki durumu ve atış sayısı dikkate alındığında "aşırılığa kaçarak silah kullanıldığına" dikkati çekti ve “bilinçli taksirle ölüme neden olma” suçundan 3 yıldan 9 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Mahkeme heyeti, duruşmada sanık Y.Ş. hakkında beraat kararı verirken, olası şüphelinin tespiti için de 72 polis hakkında suç duyurusunda bulunmasını kararlaştırdı. 

Kararın "delil yetersizliği" iddiası ile alındığı ifade edildi.

Ne olmuştu?

Diyarbakır’da 21 Mart 2017’deki Nevruz kutlamasına katılmak için şehre gelen üniversite öğrencisi Kemal Kurkut, kutlama alanının girişindeki kontrol noktasında polislerin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirmişti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kurkut’un öldürülmesiyle ilgili Diyarbakır Valiliği tarafından yapılan açıklamada, "Şahıs, etkinliğin yapılacağı yöne doğru koşmaya başlamıştır. Şahıs, güvenlik güçlerinin tüm uyarılarına rağmen elindeki bıçağı atmamış ve alana doğru koşmaya devam etmiştir. Söz konusu şahsın canlı bomba olma ihtimali değerlendirildiğinden ve alanda bulunan katılımcıların can güvenliği göz önünde bulundurulduğundan dolayı, arama noktasında görevli güvenlik güçlerince müdahale edilmiştir. Meydana gelen olay sonrasında yaralanan ve etkinlik alanına çağrılan ambulans ile hastaneye kaldırılan şüpheli şahıs, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetmiştir” denilmişti.

Ancak kutlamayı takip etmek üzere alanda bulunan Gazeteci Abdurrahman Gök’ün, Kurkut’un vurulduğu ana ilişkin çektiği fotoğraf kareleri soruşturmanın seyrini değiştirmişti. Fotoğraflar sonrası Kurkut’un ölümüne ilişkin iki polisin ifadesinin alınmasının ardından hazırlanan iddianame ile sanık polis Y. Ş. hakkında 9 ay sonra “olası kastla öldürmekten” müebbet hapis istemiyle dava açılıştı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının olay günü Nevruz alanının protokol kapısında görevli 72 polis hakkında “görevi ihmal “ve “suç delillerini karartma ve gizleme” suçlamasıyla açmak istediği adli soruşturmaya Vali Hasan Basri Güzeoğlu “ihmal olmadığı” gerekçesiyle izin vermemişti.

3 yıldır devam eden yargılamada Kurkut ailesi avukatlarının tüm taleplerine rağmen sanık polis sanık Y. Ş. hakkında tutuklama kararı çıkmamıştı.

Rapor çelişkisi

Jandarma Kriminal Laboratuvarı, Kurkut’un ölümüne neden olan kurşunun sanık polisin silahından çıktığına dair rapor hazırladı. Mahkemenin istemi doğrultusunda rapor hazırlayan Adli Tıp Kurumu (ATK) ise kurşunun yerden sekerek Kurkut’un vücuduna girdiğini yönünde rapor verdi.

ATK’nin raporunun ardından avukatların itirazıyla Ulusal Kriminal Bürosu’ndan (UKB), Kurkut’un nasıl ve kimin ateşiyle öldürüldüğüne ilişkin rapor istendi. UKB, Kurkut’un sanık polis Y.Ş.’nin kuşkuya yer bırakmayacak şekildeki doğrudan ateşiyle öldürüldüğü yönünde rapor verdi.

Ancak mahkeme, bu raporun eksiklik içerdiğini ve UKB’ye eksikliklerin giderilmesi için geri gönderdi. Gelen ikinci raporda, UKB ilk rapordaki iddiasının aksine, bu sefer merminin yerden sekerek Kurkut’un ölümüne neden olduğu yönünde rapor verdi.

Mahkeme, UKB ve Jandarma Kriminal Büro’da gelen raporlarda çelişkilerin ortadan kaldırılması istemiyle bir kez daha ATK’den yeni rapor hazırlamasını istedi. ATK, raporlar arası çelişkiyi açıklamak yerine, verdiği ilk raporda ısrar etti.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU