Suriye'deki Hol Kampı için yardım istendi: "Kadın ve çocukların ülkelerine gönderilmesi için uluslararası kuruluşlar devreye girmeli"

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (Rojava) Göçmen ve Mülteci İşleri Dairesi Başkanı Ahmed, Irak ve Suriyeli göçmenleri göndermek istediklerini ama Hol Kampı'nda kalanların can güvenliğinden dolayı gitmek istemediklerini iddia etti

El Hol mülteci kampı / Fotoğraf: AFP

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke kentinin 45 kilometre doğusundaki Hol kasabasının hemen yanında bulunan Hol Kampı, Ortadoğu'nun en büyük toplanma alanlarından biri.

Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından 1991'de kurulan kamp, ilk defa Körfez Savaşı'nda kaçan Iraklı mültecilerin sığınma alanı olarak kullanıldı.

2003 yılında ABD'nin Irak'a müdahale etmesi sonucu kamp bir kez daha mültecilere ev sahipliği yaptı.

IŞİD'in 2014 yılında Musul'u işgal etmesiyle Hol Kampı, tekrar Iraklı mültecilerin barınma merkezi haline geldi.

 

El Hol Kampı'nda 65 bin civarında mülteci kalıyor
El Hol Kampı'nda 65 bin civarında mülteci kalıyor / Fotoğraf: AFP

 

Kamp, 2015'in sonlarında Türkiye'nin terörist yapı olarak gördüğü Halk Savunma Birlikleri'nin (YPG) ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokrat Güçleri'nin (SDG) denetimine girdi.

Mart 2019'ta IŞİD'in Deyr ez-Zor'un Bağoz kasabasından toprak hakimiyetinin bitirilmesinin ardından 20 bin civarında mültecinin yaşadığı kampta, operasyondan sonra kampın nüfusu neredeyse üç kat arttı.

"Hol Kampı'nda 65 bin civarında mülteci var"

Çoğunluğu Irak ve Suriyeli kadın ve çocuklar olmak üzere kampta 50'den fazla farklı uyruktan 65 bin civarında kişi kalıyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (Rojava), mültecileri geri göndermek için Birleşmiş Milletler ve uluslararası kurumlarla işbirliği çalışmalarını sürdürüyor.

Konuyla ilgili Independent Türkçe'ye açıklamalarda bulunan Rojava Yönetimi Göçmen ve Mülteci İşleri Dairesi Başkanı Şehmus Ahmed, Ortadoğu'nun en büyük mülteci kamplarından biri olan Hol Kampı gibi bölgede 15 kampın daha olduğunu söyledi.

Kampın durumuyla ilgili son verileri paylaşan Ahmed, "Geri dönüşler olmasaydı kampta kalanların sayısı 100 bini geçerdi. Şu ana kadar 25 bin civarında Irak ve Suriyeli mülteci geri döndü. Kampta 30 bin Iraklı, 25 bin Suriyeli ve 10 bini de IŞİD'li aileler olmak üzere 65 bin civarında mülteci var" dedi.

 

El Hol mülteci kampı
El Hol mülteci kampı / Fotoğraf: AFP

 

"Can güvenliğinden dolayı rejim kontrolündeki bölgelere dönmek istemiyorlar"

Kampın kapatılacağı iddialarına cevap veren Ahmed, kampın kapatılmasının bunun söz konusu olmadığını belirterek, "Yönetim olarak resmi karar aldık ve IŞİD'li ailelerin dışında isteyen mültecinin dönebileceğini söyledik. Ama hapis, can güvenliği ve geçim derdi gibi nedenlerle kimse rejim kontrolündeki bölgelere dönmek istemiyor. Iraklı mültecilerin de benzer durumu söz konusu. Uluslararası anlaşmalara göre dönmek istemeyeni zorla göndermiyoruz. Dolayısıyla kampın kapatılacağı ve mültecilerin zorla gönderileceği iddiaları doğru değil" diye konuştu.

Rojava yönetimi olarak kampta kalan mültecilerin ülkelerine geri gönderilmesi için BM ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği çalışmaların devam ettiğini belirten Ahmed, şunları kaydetti:

"Özellikle Iraklı mültecilerin ülkelerine dönmesi için BM'nin Bağdat hükümetine baskı yapması için görüşmelerimiz devam ediyor. IŞİD'li ailelerin ülkelerine dönmesi meselesiyle de uluslararası koalisyon ilgileniyor. Rojava yönetimi, kampta vatandaşları bulunan ülkelerin vatandaşlarını alması için defalarca çağrıda bulunmuştu. Ülkelerin bir kısmı çağrıya yanıt vererek vatandaşlarını aldı ama birçok ülkenin durumu hala belirsiz. Bunların dönmesi için hem BM hem de Kızılhaç ile diyaloglarımız sürüyor."

 

El Hol mülteci kampı
El Hol mülteci kampı / Fotoğraf: Reuters

 

"Acil ilaç, battaniye, çocuk sütü, kışlık elbise ve çadıra ihtiyaç var" 

Mültecilere yapılan insani yardımların azaldığını ve Rojava yönetiminin omuzlarına büyük bir yükün bindiğini kaydeden Ahmed, devamında şunları söyledi:

"Uluslararası kurumların mültecilere yaptığı insani yardımların oranı çok düştü. 15 resmi kamp dışında Rakka, Tepka ve Deyr ez-Zor gibi bölgelerde dağınık onlarca kamp daha var. BM tüm kamplara insani yardımda bulunmuyor. Yardım tüm kamplara yapılmalı. Mülteci sayısı çok fazla, buna karşılık yapılan yardın az ve yetmiyor. Uluslararası kurumların yardımlarını artırması çok önemlidir. Yönetimin omuzlarına çok ağır bir yük binmiş durumda. Kışın gelmesi şartları daha da zorlaştıracak. İlaç, battaniye, kışlık elbise, çocuk sütü ve kışlık çadır gibi birçok şeye acil ihtiyaç var."

Irak ve Suriye sınırındaki Tıl Koçer (Rabia) Sınır Kapısı'nın kapalı olmasının bölgeye insani yardımların ulaştırılmasında olumsuz bir duruma neden olduğunu ifade eden Ahmed, sınır kapısının bir an önce açılmasının gerektiğini sözlerine ekledi.   
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU