Türkiye'nin Somali'nin borcunu ödemesi hakkında iki soru: Bu ödeme Türkiye'nin IMF'den hangi alacağı üzerinden yapıldı? Bu alacak Türkiye için de harcanabilir mi?

Dış borcunun gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 110'a çıkan Somali'nin borcunun ödenmesi için martta 100’den fazla ülke anlaşmıştı. Bu ülkeler arasındaki Türkiye, IMF'den 16,8 milyon dolarlık faiz alacağının 3,3 milyonunu Somali'nin borcuna ayırdı

Somali nüfununun 2020 sonu itibarıyla 15,8 milyona çıkması bekleniyor/ Fotoğraf: Twitter

2000'lerin başında Türkiye gündemini "IMF'ye borç nasıl ödenecek?" sorusuyla dolduran Uluslararası Para Fonu (IMF), yaklaşık dört yıldır da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "IMF bizden 5 milyar dolar borç istedi. Ben arkadaşlara ‘verin' dedim. Baktılar ki Türkiye veriyor, borç istemekten vazgeçtiler" açıklamalarıyla gündemdekini yerini korumaya devam ediyor. 

Türk Lirası'nın dolar karşısında sene başından bu yana yüzde 44 değer kaybetmesi, Merkez Bankası rezervlerindeki ciddi azalma ve pandeminin sebep olduğu ekonomik sıkıntılar nedeniyle bazı ekonomi kesimlerinin, IMF'nin hâlâ bir seçenek olduğunu dile getirmesi üzerine Erdoğan "IMF defteri bir daha açılmayacak" demiş ve son noktayı koymuştu. 

Ancak Uluslararası Para Fonu, iki gündür daha farklı bir başlıkla gündemde. 

5 Kasım tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan kararda yapılan açıklamaya göre Türkiye Cumhuriyeti ve IMF arasında, 5 Ekim 2020'de "Somali'nin Yönetilen Hesabına ilişkin Hibe Anlaşması" imzalandı.

Ve bu anlaşma kapsamında Somali'nin IMF'ye olan vadesi gecikmiş borcu, Türkiye'nin IMF'deki hesabı üzerinden ödendi. 

Anlaşmaya göre Türkiye, IMF ihtiyat hesaplarında biriken paylarından 2,3 milyon Özel Çekme Hakkı (SDR) tutarında (Yaklaşık 3,3 milyon dolar) nakit hibe verecek. 

Resmi Gazete'de yayımlanan açıklamanın tam metni şu şekilde: 
 

Somali Federal Cumhuriyeti'nin Uluslararası Para Fonu'na olan vadesi geçmiş borçlarının silinebilmesi amacıyla Fon'un ihtiyat hesaplarında biriken ülkemiz payından 2 milyon 372 bin 189 Özel Çekme Hakkı (SDR) tutarında nakdi hibe verilmesine dair 5/10/2020 tarikli ilişik Hibe Anlaşması'nın yürürlüğe girmesine, 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kanunu'nun dokuzuncu maddesi gereğince karar verilmiştir. 


Konuyla ilgili Twitter hesabından açıklama yapan Somali Adalet Bakanı Abdulkadir Muhammed Nur, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye'ye teşekkür etti. 

Lisans eğitimini Ankara Üniversitesi'nde tamamlayan Nur, "Somali Cumhuriyeti'nin IMF'ye olan birikmiş borcunu kendisinin IMF'den alacağı para karşılığında sildiren  Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve onun şahsında dost ve kardeş Türkiye devletine teşekkür ederim" ifadesini kullandı. 
 


Özel Çekme Hakkı (SDR) nedir? 

Uluslararası Para Fonu, bir fon ya da şirket gibi düşünüldüğünde bu fonu oluşturacak ya da bu şirketi kuracak "ortakların", ortaya koyması gereken bir para ya da sermaye gerekiyor.

İşte mevcut durumda IMF'deki fonun "ortakları", IMF'ye üye 190 ülke. Bu ülkelerin kuruluşa üye olduklarında sermaye katkısı olarak ödedikleri belli bir miktar var. Ülkelerin bu miktar doğrultusunda elde ettikleri paya da IMF sözlüğünde "kota" deniyor. 

Ve her kota, ülkelerin küresel ekonomideki yerleri ile doğru orantılı. Yani, bir ülkenin üretimi ne kadar büyük, dış ticaret ne kadar çeşitli olursa kotası da o derece büyük oluyor. Örneğin, dünyanın en büyük ekonomisine sahip olan ABD aynı zamanda IMF'deki en büyük kotaya da sahip. 

Bir ülkenin IMF'deki kotası, o ülkenin geçmiş beş yıldaki ekonomik performansına göre belirleniyor. Bu hesaplama da milli gelir, dış ticaret hacmi, döviz rezervleri, ihracat çeşitliliği ile dış ödemeler dengesi göz önünde bulunduruluyor. 
 

ZZ3s3c7mvHY0HATok13R7d7JtFvWbP7xTRippqXb.jpeg
IMF'nin merkezi ABD'nin başkenti Washington'da yer alıyor


Kotalar, bir yandan üye ülkelerin IMF'deki oy gücünü de yansıtırken diğer yandan lazım olduğunda IMF'den alabilecekleri kredinin limitini de belirliyor. 

İşte bu krediler de yine bir IMF sözlüğünde yer alan "para birimi", SDR (Özel Çekme Hakkı/ Special Drawing Rights) cinsinden tahsis ediliyor. SDR'nin değeri, küresel piyasanın en güçlü para birimleri dolar, euro, sterlin ve yenin belirli ağırlıklarla oluşturduğu bir sepete göre belirleniyor. Eskiden ise altının  0.888671 gramına karşılık gelen değer üzerinden belirleniyordu. 

IMF'nin 1969'da oluşturduğu SDR, aslında yasal bir değişim aracı (rezerv aracı). Kendi başına değeri yok, dolar ya da euro gibi bir para birimi olarak tanımlanmıyor.  Yalnızca IMF üyelerinin birbirlerine olan borçlarının mahsup edilmesinde kullanılıyor.

Ülkeler IMF'deki kotalarının yüzde 25'ini SDR ile ya da ABD Doları, Euro, İngiliz Sterlini ya da Japon Yeni gibi güçlü bir para birimiyle ödüyor. Kalan yüzde 75'lik kısım ise ülkenin kendi para birimiyle ödeniyor. 

Bugün 1 SDR'nin dolar cinsinden karşılığı 1,42 dolar. Dolayısıyla Somali için ödenen 2 milyon 372 bin 189 SDR'lik miktarın değeri de 3,3 milyon dolar. 

IMF'de bugün kotalar toplamı 475 milyar 806 milyon SDR, yani 675 milyar 644 milyon dolar. Türkiye'nin yüzde 0,98'lik kotasının değeri ise 4 milyar 658 milyon SDR, 6 milyar 521 milyon dolar. Türkiye'nin söz konusu kotası 2010 öncesinde yaklaşık binde 6 gibi bir değerdi. 
 

33375.jpg
Fotoğraf: Reuters


Somali'ye neden yardım yapıldı?

IMF verilerine göre nüfusunun yüzde 70'i günde 1,90 doların altında geçinmeye çalışan Somali'nin 2018 sonu itibarıyla 5,3 milyar dolarlık dış borcu, gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 110'u. 

Uluslararası Para Fonu Başkanı Kristalina Georgieva, pandeminin başında mart ayında yaptığı açıklamada koronavirüs krizinin 2008'deki küresel krizden daha kötü olacağını söyleyerek "1 trilyon dolarlık finansal kapasitemizi kullanmaya hazırız" mesajını vermişti. 

IMF ayrıca 25 Mart'ta Dünya Bankası ile ortak bir açıklama yaparak dünya nüfusunun dörtte birini oluşturan aşırı yoksul ülkeler için "Afet Etkilerinin Sınırlandırılması ve Borcun Hafifletilmesi İmkânı"nın serbest bırakılacağını duyurmuştu. 
 

ESSS_0dWkAcebWM.jpg
IMF Başkanı Kristalina Georgieva (solda) ve Dünya Bankası Başkanı David Malpass Fotoğraf: Twitter/@KGeorgieva


Bu imkân kapsamında Somali'ye "Ağı Borçlu Yoksul Ülkeler İnisiyatifi" yardımı yapacaklarını açıklayan Georgieva, bu yardım ile Somali'nin 5,3 milyarlık borcunun önce 3,7 milyar dolara indirilmesinin, üç yıl içinde de tamamen silinmesinin hedeflendiğini belirtmişti. 

Bu fona yalnızca Türkiye değil 100'den fazla ülke destek vereceğini söyledi.. Örneğin İngiltere, 195 milyon dolarlık destek verdiğini açıklarken, Türkiye 5 Kasım'da yaptığı açıklamayla bu miktarı 3,3 milyon dolar olarak duyurdu. 

Türkiye'nin IMF'den alacağı mı vardı? 

Somali Adalet Bakanı Abdulkadir Muhammed Nur'un açıkladığı gibi Türkiye, Somali'nin borcunun ödenmesindeki payını, IMF'den alacağı para üzerinden verdi. 

IMF bünyesinde kotası olan her ülke, ihtiyacı olduğunda (stand-by anlaşmaları için) bu kotanın 187'sine kadarlık kısmını kullanabiliyor. 

Peki ya kredi kullanmadığı zamanlarda?

İşe o zaman da IMF, bünyesine "parasını park etmiş ama kullanmamış" olan ülkeye faiz ödemesi yapıyor. Birebir karşılığı olmasa da bir nevi, "parayı bankada faize yatırmak" gibi… 

Peki IMF faiz ödemesini hani kaynaktan yapıyor? Ülkelerin, Uluslararası Para Fonu'ndan kullandığı kredinin faizleri üzerinden. 

Konuyla ilgili Independent Türkçe'ye değerlendirmede bulunan Eski Borsa İstanbul Başkanı ve Gelecek Partisi kurucularından Prof. Dr. İbrahim Turhan, Somali'nin dış borcunun altından kalkmasının imkansız olduğunu ve IMF'nin başlattığı programa 100'den fazla ülkenin katıldığını hatırlatarak "Türkiye, 11,9 milyon SDR'lik faiz alacağının 2,3 milyonunun Somali'nin borçlarının silinmesi için kullandı" dedi. 
 

İbrahim Turhan
Gelecek Partisi kurucularından Doç. Dr. İbrahim Turhan/ Fotoğraf: Enpolitik.com


Resmi Gazete'de yer alan bilgiye göre IMF, kendisine ödenmesi gereken ancak tahsili geciken faiz alacakları nedeniyle bir gelir kaybı yaşadı. Bu kaybın telafi edilmesi amacıyla ülkelerden yaptığı kesintileri, 25 Mart'ta toplam 242 milyon SDR ödeyerek üyelerine geri dağıttı. Bu miktardan 11 milyon 906 bin 405 SDR'lik kısım Türkiye Cumhuriyeti'ne iade edildi. 

"IMF, ‘bana para veriyorsanız benden istediğiniz paranın dört katına kadar parayı istediğiniz zaman benden alabilirsiniz' diyor. Bu parayı almadığınızda da size faiz ödemesi yapılıyor" diyen İbrahim Turhan'ın da belirttiği gibi Türkiye'nin IMF'den alacağı faiz ödemesi, Merkez Bankası bilançosunda uluslararası rezervler kaleminin altına kaydediliyor. 

Türkiye, IMF'den alacağını Türkiye için kullanabilir mi? 

Eski Borsa İstanbul Başkanı İbrahim Turhan, IMF'den gelen ödemenin yapısını şu şekilde açıklıyor: 
 

Örneğin eskiden uluslararası rezervlerimiz ABD tahvillerindeydi ancak artık değil. Avrupa tahvilinde, altında ya da diğer merkez bankalarında… Bunlar nasıl uluslararası rezerv kabul ediliyorsa, IMF ödemesi de bu rezervler kapsamında… IMF'den para kullanmayan ve Somali gibi ülkelere yardım etmeyi tercih eden ülkeler alacaklarından vazgeçmiş oluyor. 


"IMF'den kimse size nakit ödemez, uluslararası rezervlerinize eklenir" diyen Turhan, "Merkez Bankası'nın bilançosunda Hazine'ye ait SDR hesabı vardır. Bu, Hazine'ye ait bir para ancak Merkez Bankası, aktifinde tutuyor. O nedenle içeriye harcanamaz. Hazine'nin IMF'den alacağı gibi düşünün. Dış varlıkların bir unsuru. Evet bu SDR'yi satabilirsiniz ancak bunun etkisi evdeki gümüşü satmak gibi. 3,5 milyon dolar Merkez Bankası'nın dakikalık harcaması. Anlamlı bir meblağ değil" açıklamasını yaptı. 

40 yıl önce başlayan ilişkiler iç savaşla kesilmişti 

Türkiye, son 30 yıldır iç savaş, kuraklık ve terör ile mücadele eden Somali'nin en büyük destekçilerinden. 

Türkiye'nin 1979'da başkent Mogadişu'ya büyükelçilik kurmasıyla başlayan ikili ilişkiler, 1991'de patlak veren, büyükelçiliğin kapanmasına neden olan iç savaş sebebiyle kesintiye uğramıştı. 

Ülkeye ilk olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararıyla kurulan "Birleşik Görev Kuvveti" adı altında 1993'te asker gönderen Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), 2 Ocak 1993 - 22 Şubat 1994 döneminde insani yardım ve barışı koruma harekatı kapsamında personel görevlendirmişti. 

Elçiliğin 2011'de yeniden açılmasıyla iki ülke arası bürokrasi de hızlandı. 

Eylül 2017'de başkentte askeri eğitim üssü açan TSK, buradaki eğitim çalışmalarına devam ediyor. 

Bunun yanı sora Türk Hava Yolları (THY), bölgedeki istikrarsızlık nedeniyle uçuşların gerçekleşmediği ülkeye seferlerini 2012 yılında başlatmış, başta su olmak üzere çok kez insani yardım taşımıştı. 
 

hastane.jpg
2015'te başkent Mogadişu'da açılan Recep Tayyip Erdoğan hastanesi/ Fotoğraf: AA


Ülkede 2015 yılında açılan 200 yatak kapasiteli, Recep Tayyip Erdoğan Eğitim ve Araştırma Hastanesi de tam teşekküllü sağlık hizmeti sunuyor. 

Türkiye Maarif Vakfı (TMV) yönetimindeki okullarda eğitim devam ederken, TİKA, Kızılay ve birçok sivil toplum kuruluşu aracılığıyla Somali'ye 2004-2019 yılları arasında yapılan insani ve kalkınma amaçlı yardımlar 1 milyar doları aştı. 

Somali'nin dünyaya açılan tek ve en büyük limanının işletmesi Albayrak Grup'ta 

Dışişleri Bakanlığı verilerine göre Türk şirketlerinin Somali'deki yatırımlarının toplam değeri 100 milyon dolara ulaşmış durumda. 

Tüm bunların yanı sıra Somali'nin dünyaya açılan tek ve en büyük limanı Mogadişu Limanı'nın işletmesi 2014'ten bu yana Albayrak Grubu'nda. 

Yeni Şafak Gazetesi, Tümosan, Trabzon Port gibi kuruluşların da sahibi Albayrak Grubu, altı sene önce attığı imzayla limanın 20 yıllık işletme hakkını almıştı.
 

Mogadişu port.jpeg
Mogadişu Limanı'nın işletmesi 20 yıl boyunca Albayrak Grubu'nda/ Fotoğraf: Wikipedia


8 Ekim'de Somali hükümeti ile limanın 14 yıl boyunca işletilmesi ve geliştirilmesini içeren yeni bir imtiyaz anlaşması imzaladı. 

Mogadişu hükümetinin tüm imtiyaz anlaşmalarını gözden geçirme politikası kapsamında yapılan anlaşmaya göre şirket, yeniden gözden geçirilen gelir dağılımı düzenlemesiyle terminal operasyonlarına ve taşıma hizmetlerine devam edecek. Ayrıca, limanın özelliklerinin korunması ve ticari akışın artırılması için 50 milyon dolarlık rehabilitasyon ve yatırım programı hayata geçirilecek.

Somali Büyükelçisi: Türkiye, Somali'de en büyük yatırımcı konumunda

Somali Büyükelçisi Jama Abdullahi Muhammed, 13 Şubat 2020'de katıldığı Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) toplantısında son 10 yıldır ülkeyi ve ekonomiyi yeniden inşa etmek için çalıştıklarını söyleyerek kişi başına düşen milli geliri artırarak dış ülkelere borcu azaltmak istediklerini aktarmıştı. 

"Şu anda IMF tarafından, fakir ülkeler arasında gösteriliyoruz ama bunun dışına çıkmak için yol haritamız var. Bu doğrultuda yasal reformlar gerçekleştiriyoruz ve yabancı yatırımcıların ülkemize gelmesini istiyoruz" diyen Muhammed, "Türkiye hâlihazırda Somali'de en büyük yatırımcı konumunda. İki ülke arasında serbest ticaret anlaşması imzalanması öngörülüyor. Eğer bu olursa, Türkiye ile ticari ilişkilerimizin daha da artacağını umuyoruz" ifadesini kullanmıştı. 

Hububat satıp, saman alıyoruz 

2015'te 72,3 milyon dolar seviyesinde olan iki ülke arası dış ticaret hacmi, 2018'de 187,3 milyon dolara, 2019'da 250,8 milyon dolara yükseldi. 

Ticaret Bakanlığı verilerine göre Somali'nin ihracatında en büyük pay yüzde 40 ile Suudi Arabistan'ın. Son olarak bu ülkeye 2019'da 82 milyon dolarlık ürün satıldı. Payı yüzde 3 olan Türkiye'ye ihracat ise 6 milyon dolar değerinde. 
 

Ekran Resmi 2020-11-07 09.47.14.png
Grafik: Ticaret Bakanlığı


Somali'nin en büyük ithalat ortağı ise yüzde 30 pay, 732 milyon dolar ile Çin. Çin'i yüzde 25 ile Hindistan (615 milyon dolar) takip ediyor. Türkiye, Somali'nin mal ve hizmet ithal ettiği en büyük üçüncü ülke. Yüzde 10'u bulan ithalat payının değeri 244 milyon dolar. 

Türkiye'nin Somali'ye ihracatında başlıca ürünler: Hububat, makarna, kuskus, inşaat demiri, buğday unu, ayçiçeği, pamuk tohumu yağları, tedavide veya korunmada kullanılmak üzere hazırlanan ilaçlar (dozlandırılmış), bisküvi, gofret, hijyenik havlu ve bebek bezleri gibi… 
 

Ekran Resmi 2020-11-07 09.47.29.png
Grafik: Ticaret Bakanlığı


Somali'nin Türkiye'ye sattığı ürünlerin başında ise yağlı tohum ve meyvalar ile saman ve kaba yem geliyor. Bunu lak, sakız, reçine ve diğer bitkisel öz suyu takip ediyor. Sığır (bufalo dahil) ve at cinsi hayvanların ham post ve derileri ise yüzde 0,4 gibi bir payla üçüncü sırada. 

Afrika Boynuzu'nun yeni "petrol incisi": Somali 

Tüm bu ilişkilerin arasında en kritik öneme sahip konu ise petrol. 

19'uncu yüzyıl sonlarında Birleşik Krallık ve İtalya'nın kolonileştirdiği Somali'de ilk petrol arama girişimi, 1950'lerin başında o dönemli adıyla Agip, şimdi bilinen ismiyle Eni petrol şirketi tarafından başlatılmıştı. 

Petrol arayışını, 1980'lerin sonunda Shell, Eni, Total, ConocoPhillips gibi şirketlerin doğal gaz keşif çalışmaları takip etti. Ancak göreve askeri darbeyle gelen, Mohamed Siad Barre hükümetinin 1991'de çökmesi ve iç savaşın başlamasının ardından Somali, yaklaşık 20 yıl boyunca petrol şirketlerinin radarından çıkmak zorunda kaldı. 

Ancak 2011'de Mozambik'in, 2012'de Tanzanya'nın kıyılarında doğal gaz bulunması gözleri Somali'ye çevirmişti. 
 

somalia-mar20.jpg
Koyu sarı bölge: Somali açıklarında bulunan petrol rezervleri Açık sarı bölge: Shell ve Exxon'un arama ruhsatı aldığı yerler/ Harita: Petroleum economist


Somali hükümeti, İngiliz sismik veri araştırma şirketi Spectrum Geo ile anlaştı ve petrol arama faaliyetlerini hızlandırdı. Somali Petrol ve Maden Bakanlığı'nın Şubat 2019'da açıkladığı araştırma sonuçlarına göre ülkenin deniz sahanlığında, 75 bin kilometrekarelik bölgede 15 adet sığ ve derin petrol rezervi bulundu. 30 milyar varil büyüklüğünde olduğu düşünülen rezerv için planlanan ilk üretim tarihi ise 2027. 

Dünyada en fazla kanıtlanmış petrol rezervine sahip ülke olan Venezuela, 302 milyar varil petrole sahip. 

Türkiye'nin 2013'te kesintiye uğrayan petrol arama operasyonları yeniden gündemde 

Rezervin açıklanmasından kısa bir süre sonra ise "eski dostlar" geri döndü. 

1991'deki sivil savaş başlamadan hemen önce ülkedeki karışıkları nedeniyle Somali'den çekilen Hollandalı Shell ve ABD'li petrol devi Exxon Mobil, Haziran 2019'da Somali hükümetiyle arama faaliyetleri konusunda anlaşmaya vardı. 1989'da kiraladıkları beş parselin, 1990-2008 yılları arasındaki kirası için 1,7 milyon dolar ödedi. 

Türkiye'nin 2005'ten bu yana derinleşen Afrika stratejisinde en kilit öneme sahip Somali'de ilk petrol arama girişimi Kasım 2012'de başladı. 

Yüzde 22'si Bilgin Enerji'ye, yüzde 21'i İrlanda merkezli fon yönetim firması Davy Global'e, yüzde 7,64'ü Rothschild ailesinin üyesi Nathaniel Rothschild'e ait Genel Energy, 40 milyon dolar yatırımla (O dönem Somailand'in bütçesi 175 milyon dolardı) ilk petrol ve doğalgaz rezervi arama geliştirme lisansını aldı. 
 

DssjnDlWkAADb4O.jpg
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Somali Devlet Başkanı Muhammed Abdullah Muhammed'i 2018'de Vahdettin Köşkü'nde ağırlamıştı/ Fotoğraf: AA


The Heritage Institute'ün raporuna göre ilk kuyuyu 2014'te açmayı planlayan Genel Energy, ülkedeki güvenlik endişeleri nedeniyle Ağustos 2013'te ülkeden çekildi. 

Bu hamleden sonra Türkiye ve Somali arasındaki enerji anlaşmalarında en önemli gelişme Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 19 Ocak 2020'de Berlin'de düzenlenen Libya Konferansı dönüşü, uçakta gazetecilere yaptığı açıklama oldu. 

Erdoğan, Somali'den Türkiye'ye petrol aramak için teklif geldiğini şu ifadelerle açıklamıştı: 

Şu anda bize mesela Somali'den teklif var. 'Bizim denizlerimizde petrol var. Libya'da bu çalışmayı yapıyorsunuz ama bizim buralarda da bu çalışmayı yapabilirsiniz' diyorlar. Bunlar bizim için de çok önemli. Dolayısıyla burada yapacağımız çalışmalarda bizim oralarda da atacağımız adımlar olacaktır.

O dönem BBC Türkçe'ye konuşan Somali Petrol ve Maden Bakanı Abdüreşit Muhammed Ahmed ise öncelikle petrol yasasının cumhurbaşkanı tarafından onaylanması gerektiğini, ardından şirketlerin petrol arama çalışmaları için teklif vereceğini ve tüm tekliflere açık olduklarını söylemişti. 

Somali Federal Parlamento'nun alt kanadı Millet Meclisi tarafından Mayıs 2019'da onaylanan yeni Petrol Yasası ve Gelir Paylaşım Anlaşması, 6 Ocak'ta da Senato'dan "evet" oyuyla geçmişti. 

Devlet Başkanı Muhammed Abdullah Muhammed, yasayı 10 Şubat'ta onayladı. Gelir Paylaşımı Anlaşması, petrolden elde edilecek gelirin, eyaletler aracılığıyla halka adaletli dağıtılmasını öngörüyor. 

Türkiye-IMF ilişkilerinin kısa tarihi:  44 yıl, 19 anlaşma, 43,5 milyar dolar… 

1920'lerin sonunda gelen Büyük Buhran, ardından patlak veren İkinci Dünya Savaşı sonrası dış ticarete duvar ören, devalüasyonla karşı karşıya kalan pek çok ülke için ekonomiyi yeniden inşa etme ihtiyacı hasıl oldu. 

IMF, tam da bu dönemde döviz kurlarında istikrar sağlamak, döviz yasaklarını kaldırmak ve uluslararası düzeyde parasal ilişkileri düzenlemek amacıyla 1945'te kuruldu. Türkiye, finansal operasyonlarına iki yıl sonra başlayan IMF'ye 1947'de üye oldu. 

Bugün 190 üyesi olan IMF ile Türkiye arasında 1961'den 2005'e kadar tam 19 stand-by anlaşması yapıldı. 

IMF'nin ödemeler dengesi problemi yaşayan ülkelere, "düşük enflasyon, düşük bütçe açığı ve düşük kamu harcaması" sözü karşılığında verdiği krediyi açıklayan stand-by anlaşmalarının toplam tutarı ise 44 yılda 43,5 milyar doları aşmıştı. 
 


Bugün DEVA Partisi'nin kurucu liderliğini yürüten Ali Babacan'ın Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcılığı görevini sürdürdüğü 2013'te yapılan 390 milyon dolarlık son taksit ödemesiyle birlikte Türkiye'nin IMF'ye borcu resmen kapanmış oldu. 

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU