Sendika.Org'un "erişim engeli" bin 921 gün sonra sona erdi

İnternet sitesine 25 Temmuz 2015'te getirilen "erişim engeli" nedeniyle 64 kez adres değiştirmek zorunda kalan Sendika.Org yayın hayatına başladığı adresine yeniden kavuştu

Fotoğraf: Sendika.org

25 Temmuz 2015 tarihinde Sendika.Org'un erişime engellenmesi kararını veren Gölbaşı Sulh Ceza Hakimliği, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) 11 Mart 2020'de verdiği "ihlal" kararının gereğini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) hükümetten savunma istemesi üzerine yerine getirdi.

Sendika.Org sitesi, bin 921 gündür mücadelenin ve 63 erişim engelinin ardından yeninden orijinal adresine kavuştu. 

Yaklaşık 5,5 yıl önce ilk erişim engeli kararını veren Gölbaşı Sulh Ceza Hakimliği, Anayasa Mahkemesi'nin 11 Mart 2020'de verdiği "ihlal" kararı gereğince 27 Ekim 2020'de Sendika.Org'a erişim engelinin kaldırılması yönünde karar verdi.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu(BTK) da kararın gereğini uygulayarak gece saatlerinde Sendika.Org adresine uygulanan erişim engelini kaldırdı.

AYM'nin verdiği karar, 25 Temmuz 2015'te erişime engellenen Özgür Gündem gazetesinin ve Dicle Haber Ajansı'nın siteleri dahil 118 internet sitesi ve bir dizi Twitter adresi için de geçerli.

5,5 yıl süren mücadele

Sendika.Org'un farklı alan adlarını kullanarak yayınını kesintisiz sürdürdüğü bu 5,5 yıllık süreç içinde 25 Temmuz 2015'teki erişim engeli ile birlikte site toplamda 63 kez engellenerek sendika64.org adresine kadar geldi.

Yine aynı süreç içinde Sendika.Org editör, yazar ve haber paylaşımı yapan okurlarına çok sayıda soruşturma ve dava açıldı. Kimileri hakkında hapis cezaları verildi ve Sendika.Org ofisi polis baskınlarına uğradı.

Sendika.Org, internet sansürüne karşı her seferinde domain değiştirerek yayınını kesintisiz sürdürürken, bir yandan da hukuk mücadelesini sürdürdü.

Verilen erişim engeli kararlarına itiraz edilirdi. Yapılan tüm itirazların reddedilmesi karşısında Anayasa Mahkemesi'ne 17 ayrı başvuruda bulunuldu.

Başvurular uzun süre yanıtlanmayınca süreç Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşındı.

 AİHM'nin devreye girmesiyle Anayasa Mahkemesi, mart ve eylül aylarında iki ayrı ihlal kararı verdi.

AİHM ise yargı sürecinin uzaması üzerine hükümetten savunma istedi.

Sendika.Org tarafından Guinness Rekorlar Kitabı’na “en çok sansüre uğrayan ve sansürü aşan haber sitesi” olarak yapılan başvurunun ardından dünya basınında pek çok önemli mecra Türkiye’deki internet sansürü sorununa ve Sendika.Org’un mücadelesine yer verdi.

Sendika.Org, erişim yasağının kalkmasının ardından yaptığı açıklamada 5,5 yıl süren dava sürecini takip eden avukatlara, Bilişim Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Yaman Akdeniz ve İfade Özgürlüğü Derneği hukuk ekibine, Sendika.Org ile dayanışma gösteren gazetecilere, sansürü Türkiye Büyük Milet Meclisi'nde (TBMM) gündeme getiren milletvekillerine, her erişim engelinin ardından siteyi yeni adresine taşıyan teknik ekiplerine ve okurlarına teşekkür etti.

sendika.jpg
Kaynak: sendika.org

 

Bazı bölgelerde erişim sorunu yaşanıyor

Sendika.Org hakkında erişim yasağının kalkmasına rağmen bazı bölgelerden hâlâ erişim sağlanamıyor.

Sendika.Org Editörü Ali Ergin Demirhan, BTK kararının internet sağlayıcılar tarafından kademeli olarak uygulandığı için sorunun yaşandığını ve kısa bir süre içinde tüm bölgelerden siteye erişim yapılabileceğini belirtti.

"AYM'ye bireysel başvuru hakkı, bir oyalama yöntemine dönüştü"

Demirhan, erişim yasağının kalkması ile ilgili olarak Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada, "Bu sansür sadece domain adresinin engellenmesinden ibaret bir işlem değildi. Bu 5,5 yıllık süreçte ağır bedeller ödendi" dedi.

"Bu kararın birkaç boyutu var" diyen Demirhan, "Bu karar aslında Anayasa Mahkemesi'nin uygulanmayan birkaç kararından biriydi. 11 Mart 2020’de verilen karar, bizim Ekim 2015’te yaptığımız başvuru sonucunda verilmiş bir karardı. Burada aslında AYM'ye bireysel başvurunun anayasal hakları güvence altına almanın aksine, aslında hukuki süreçlerin yargı dehlizlerinde geciktirilmesi şeklinde uygulandığını görüyoruz. Bir oyalama süreci. Biz de AYM kararı bu kadar geciktirince şubat ayında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvuruda bulunduk. AYM'nin karar vermesi, AİHM başvurusunun ardından geldi. Gölbaşı Sulh Ceza Hakimliği’nin bu kararı 7 ay sonra görmesi de, AİHM'in iki hafta kadar önce hükümetten savunma istemesinin ardından geldi" diye konuştu.

"Bu sansür sadece domain engellemesinden ibaret değildi"

Tüm yaşananlara rağmen verilen kararın olumlu bir karar olduğunu belirten Demirhan, "Bizimle birlikte pek çok site olağanüstü hal (OHAL) koşullarında erişime kapatıldı. Bu kararın benzer bütün kapatma kararlarına emsal olacağını düşünüyorum. Bu kararın ardından erişim engeli olan bütün sitelerin açılması gerekiyor. Artık hukuki bir dayanak kalmadı" ifadelerini kullandı. 

5,5 yıl süren erişim engeli kararının sadece alan adının basitçe erişime engellenmesi olmadığını söyleyen Ali Ergin Demirhan, sözlerini şöyle tamamladı: 

"Bizim haberimizi paylaşan kamu emekçilerine soruşturma açıldı. Haberin kendisine açılan bir soruşturma yokken, o haberi veya yazıyı paylaşan okurlara 'bu kadar erişime engellenen bir sitenin içeriğini neden paylaşıyorsun' denilerek soruşturmalar, davalar açıldı. Pek çok genç akademisyen yazarlarımız, akademik kariyerlerini kaybetme kaygısıyla yazılarını bitirmek durumunda kaldılar. Bir kısmı yazı arşivini tamamen kaldırttı. Çünkü akademik yeterlilikte yükselme kararını verecek konumda olanlar, bu yazıları gerekçe göstererek engel çıkarıyordu." 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU