Erkan Baş: Vahdettinlerin mirasçılarının cumhuriyet ile ne ilgisi olabilir?

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, “Halktan, emekçilerden kaçırılan cumhuriyet, fikirsizlere ümmetçilere esir düşmüştür” dedi

Fotoğraf: TİP

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, partisinin haftalık basın açıklamasında cumhuriyetin 97. yılı ile ilgili mesajlar verdi.

İstanbul’da TİP Genel Merkezi binasında açıklama yapan Baş, iki gün sonra cumhuriyetin 97. yaşının kutlanacağını hatırlattı. Baş, “Muhtemelen aslında cumhuriyet düşmanı fikirlerini açıkça savunmaya cesaret edemeyen riyakarlık temsilcileri cumhuriyet ile ilgili pek çok söz söyleyecek” dedi.

97 yılın insanlık tarihi için kısa ama devletlerin tarihi açısından önemli bir zaman dilimini ifade ettiğini söyleyen Baş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Cumhuriyet evet bir anda, bir gecede kurulmuş,  29 Ekim günü ilan edilmiş  ve cumhuriyet idaresine geçilmiş’ gibi bir algı var. Ancak fikri temellerini, topraklarımızdaki toplumsal mücadele tarihini düşündüğünüzde, bunun geceden sabaha yaşanan bir dönüşüm olmadığını da görürsünüz.

Cumhuriyet bir mücadelenin ürünüdür. Türkiye emekçileri, yoksul halkımız bu mücadelenin en önemli mirasçılarıdır.           

“Laiklik ve halkın iradesi ayrılamaz”

Cumhuriyetin en önemli iddiasının yurttaşlık olduğunu belirten TİP Genel Başkanı, cumhuriyetin bir kişinin, bir ailenin değil halkın iradesini üstün kılmanın mücadelesi olduğunu ifade etti. Bu iddiaya şekil veren şeyin ise din ve devlet işlerini birbirinden ayırmak olduğunu vurgulayan Baş, “Halkın, karşılaştığı zorlukları yenmek adına, hangi kurallarla yönetileceğini belirlemek adına kendi yasalarını kendisinin yazması iradesidir. İşte buna da laiklik adını veriyoruz” dedi.

“Erdoğan’ın cumhuriyet fikriyle ilgisi yoktur”

Türkiye’de bu ikisinin birbirinden ayrılamadığını söyleyen Baş, sözlerine şöyle devam etti:

Türkiye’de cumhuriyet bir kişiye bir aileye karşı yurttaşı, gerçek bir laikliği ve hiç kuşku yok tüm yurttaşların eşit ve özgür bireyler olarak barış içinde yaşayacağı bir ülke anlamına gelmelidir.

Tam olarak bu nedenle yurttaşlık dendiğinde ‘Devlet işleri din işlerinden ayrı olsun diye uydurulmuş bir ‘yurttaşlık dini’ diyen Tayyip Erdoğan’ın böylesi bir cumhuriyetle ne ilgisi yoktur. Tek adamın, onun ailesinin iktidarını isteyen Tayyip Erdoğan’ın ‘cumhuriyet’ fikriyle ilgisi yoktur.

Memleketin anahtarını İngilizlere teslim edip, ülkeden kaçan Vahdettinlerin mirasçılarının cumhuriyet ile ne ilgisi olabilir? Dünyanın tüm petrol zengini krallıklarını destekleyen emperyalist kuvvetlerin emrinde nasıl cumhuriyetten söz edebiliriz?

Cumhuriyet, eşit ve özgür yurttaşlar olarak yaşamak isteyen, bir “tek adamın” ve onun elindeki dini yönetimin başına açtığı dertlerden bunalan, idaresini eline almak isteyen bu halka aittir.

Sözlerine, salgını hatırlatarak devam eden Baş, pandemi günlerinde patronlar kriz yaşamasın diye bütün yükün emekçilerin üzerine yıkıldığını söyledi. “’cumhuriyet’, ‘demokrasi’, ‘laiklik’ denildiğinde mangalda kül bırakmayan kimi sözde cumhuriyetçilerden buna karşı tek bir söz duydunuz mu?” diye soran Baş, cumhuriyetle halkın, emekçilerin arasına duvarlar örmeye çalışanlar bunlardır” dedi.

“Cumhuriyet fikri, fikirsizlerin esiridir”

 “Cumhuriyet bu topraklarda bir mücadelenin adıdır” diyen  Baş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Halkın mücadelesidir. Sosyalistlerin mücadelesidir. Bizim mücadelemizin zeminidir.  Ve halktan kaçırılan Cumhuriyet, bugün esir düşmüştür! Cumhuriyet fikri esir düşmüştür! Yurttaşlığı lanetleyip ümmeti yüceltenlerin esiridir. Meclisi neredeyse lağvedip, tek bir kişinin, bir ailenin egemenliğini tesis etmeye çalışanların esiridir. Ve bugün Cumhuriyet fikri, fikirsizlerin esiridir. Ne diyordu Tayyip Erdoğan? ‘Fikri iktidarımızı kuramadık’ Ve kimse kusura bakmasın. Bu esirlik, cumhuriyet işçi tulumu giymesin, halkla bütünleşmesin diye çaba harcayanların eseridir.

Konuşmasına emekçilerin sorunlarıyla devam eden TİP Genel Başkanı, her gün emekçilere yönelik saldırıların ısrarla devam ettiği bir tablo ile karşı karşıya olunduğunu ifade etti.

Kendi bütçesini yüzde 28 artırarak, neredeyse 15 milyar TL’ye yükseltmek isteyen iktidarın bugün patronlara verdiği ücretsiz izin hakkını iki ay daha uzattığını söyleyen Baş, bu adımla patronların, işçilere sormadan, onların rızasını almak zorunda kalmadan, işçileri iki ay daha ücretsiz izne çıkarabileceğini söyledi.

Kıdem tazminatı tartışmalarına da değinen Baş, şunları söyledi:

Bugün işçi sendikalarının bu konuda nihayet ses verdiğini görüyoruz. Düzenleme geçerse 25 yaş altı ve 50 yaş üzeri işçiler ihbar ve kıdem tazminatı alamayacak, iş güvencesi kapsamının dışında kalacak olmasının son derece kapsamlı bir saldırıya aynı kararlılıkla işçiler tarafından karşılık verilecek.

Buradan iktidarı uyarıyoruz; kıdem tazminatına saldırı başka saldırılarınıza benzemez, benzemeyecek! Günde 39 liraya sürünsün dediğiniz emekçiler, üstüne bir de kıdem tazminatlarına dokunmanıza izin vermeyecek.

“Kalbimiz Ermenek’te atıyor”

Hakları için direnen maden işçilerinin mücadelesinden söz eden Baş, “Kalbimiz bugün Ermenek’te atıyor” dedi.

Baş, “Ölen, sakat kalan, güvenliksiz koşullarda çalıştırılan maden işçilerinin haklarını istiyoruz. İkirciksiz şekilde mücadelelerinin yanında oluğumuzu ifade ediyoruz. Arkadaşlarımızın hakları ödenmezse, sadece bizim değil, tüm işçi sınıfının elinden geleni yapacağını bir kez daha vurgulamak istiyoruz" ifadelerini kullandı.

“İktidarın sorumsuzluğunun bedelini halk ödüyor”

İktidarın Kovid-19 salgını yönetimini de eleştiren Baş, geçim sıkıntısıyla uğraşan halkın, salgın döneminde iktidarın sorumsuz politikalarının bedelini ödediğini söyledi.

 Baş, “Bilim insanları, TTB bu salgına karşı ne yapılması ve yapılmaması gerektiğini defalarca söylediler. İnsanları zorla çalışmaya gönderiyorlar. İşçileri ücretli izne ayırmadıkları için, hastalıktan ölmek ve açlıktan ölmek ikilemine zorluyorlar. Fabrikalarda, iş yerlerinde, toplu taşıma araçların salgın git gide artıyor” dedi.

Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı sayıların son bir aydır durmaksızın arttığını ama bu artışını gizleyemedikleri sayıların bile aslında gerçek vakaları yansıtmadığını savunan Erkan Baş, önümüzdeki günlerde ülkenin bir felakete doğru sürüklendiğini söyledi.

“Grip aşısı konusu skandala dönüştü”

Grip aşıları konusunda “İnanılmaz bir skandalla karşı karşıyayız” ifadelerini kullanan TİP Genel Başkanı Baş, 83 milyonluk ülkede sadece 1,5 milyon aşı alındığını, bu aşıya mutlaka ulaşması gereken milyonlarca yurttaşın ise Sağlık Bakanlığı tarafından “elinin tersiyle itildiğini” söyledi. Baş, “Bırakalım pandemiyi, mevsimsel grip ile bile sağlıklı bir mücadele yürütmüyorlar” şeklinde konuştu.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU