Doğum borçlanmasının püf noktaları neler?

İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Kaya, doğum borçlanması hakkında merak edilenleri Independent Türkçe için cevapladı

Fotoğraf: AA

İlk defa 5510 sayılı Kanuna göre hizmet akdiyle çalışanlar ve kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmaya başlayan sigortalılar, 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalılar ile mülga 506 sayılı Kanun, 1479 sayılı Kanun ve 2926 sayılı Kanununa tabi olan sigortalılar ve hak sahipleri, sigortalının en son çalışmasının/hizmetinin geçtiği Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne/Sosyal Güvenlik Merkezine başvurarak,

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kamu görevlileri (kamu görevlileri sigortalıları veya hak sahipleri "SGK Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Tescil ve Hizmet Daire Başkanlığı Mithatpaşa Caddesi No:7 Sıhhıye/ANKARA" adresine borçlanma talep dilekçesiyle veya e-devlet kanalıyla başvuruda bulunarak doğum borçlanması yapabileceklerdir.

Doğum borçlanması talebinde bulunan kadın sigortalının işvereninden belge istenilmeksizin Kurum hizmet kayıtlarından tespiti yapılarak işlem sonuçlandırılacaktır.

2008 yılında yürürlüğe giren sosyal güvenlik reformuyla birlikte, hayatımızda pek çok şey değişti. Kimi haklarda değişikliğe gidilirken, bazı haklarla da ilk defa tanıştık.

Yeni tanıştığımız haklardan birisi de kadınlara tanınan doğum borçlanması hakkıdır. 

  • Doğum borçlanmasının püf noktaları neler?
  • Hangi kadınlar doğum borçlanması yapabilir ve kimler yapmalı?
  • Borçlanmayla emeklilik tarihiniz nasıl değişecek?
  • Borçlanarak emekli aylığınızı artırmak mümkün mü?
  • Borçlanmadan sadece SSK'lılar mı yararlanacak? Bağ-Kur'lu ve memur bayanlar ne yapmalı?
  • Kaç çocuk için ne kadar borçlanabilirsiniz?
  • Borçlanmada ne kadar ödeyeceksiniz, ödeme şartları neler?

Bir yandan bu sorulara cevap verirken, aynı zamanda sizden gelen soru ve sorunları da cevaplamayı ihmal etmeyeceğiz. Dolayısıyla dizi boyunca konuyla ilgili sorularınızı iletebilirsiniz.


Neden doğum borçlanması?

1 Ekim 2008 itibarıyla uygulamaya giren doğum borçlanması, erkekler için uygulanan askerlik borçlanmasına benzer bir şekilde düşünüldü.

Doğum yaptığı için çalışma hayatının ve dolayısıyla sosyal güvencenin dışında kalmış annelere, Üç çocuk için ikişer yıldan 6 yıl borçlanma hakkı tanındı.

Böylece çocuk sahibi olmanın anneler için bir dezavantajı giderilirken, çocuklarına zaman ayırmaları da teşvik edilmiş oldu.

Buna göre doğum borçlanmasına dair bazı temel kural ve ilkeleri sıralayacak olursak;

Doğum borçlanması, adı üzerinde doğum yapmış annelere tanınmıştır.

Doğumdan sonraki iki yıllık sürenin bir kısmında veya tamamında çalışmamış ya da isteğe bağlı prim ödememiş anneler yararlanacaktır.

Doğum borçlanmasının temel amacı, annelik sebebiyle çalışılamayan sürelerin emeklilik açısından atıl kalmasını önlemektir. 

Doğum borçlanmasının dolaylı amacı, çocuk sahibi olmayı teşviktir.

Aslında birçok Avrupa ülkesinde, bizdeki düzenlemenin çok daha ileri versiyonu uygulanıyor. Annenin doğumdan sonraki primlerinin devlet tarafından ödenmesi, anneye çalışmadığı dönemler için gelir bağlanması gibi.

Ülkemizde, doğurganlık oranı düşmeye devam ederse, benzer uygulamaların bizde de gündeme gelmesi beklenebilir. 


Kimler doğum borçlanması yapabilir?

Bugün için doğum borçlanması hakkından kimlerin yararlanabileceğine girmeden önce, dilerseniz 1 Ekim 2008'den bugüne, konuyla ilgili gelişmeleri bir sıralayalım. 

Sosyal güvenlik reformu kapsamında, doğum sebebiyle çalışma hayatının dışında kalan anneler için, aynen erkeklere tanınan askerlik borçlanması gibi borçlanma hakkı verildi (5510 sayılı Kanun/Md.41).

Düzenlemeye göre anneler, üç çocuk için ikişer yıldan toplam 6 yıla kadar geriye dönük borçlanma yapabilecekti. Sadece bir süre SSK'lı olarak çalışılmış olması yetiyordu.

SGK, 5510 sayılı Kanunda yer alan bu düzenlemeyi açıklamak için önce 28 Eylül 2008 tarihli tebliğ yayımladı.

Tebliğde, doğum yapan kadınların, doğum sebebiyle işlerinden ayrıldıklarını belgelemeleri şartıyla borçlanma yapabilecekleri belirtildi. 

Daha sonra SGK, konuya daha da açıklık getirmek için 2008/111 sayılı genelgeyi yayınladı. Genelgede, tebliğde aranan belgeleme şartı kaldırıldı. Ancak bunun yerine, işten ayrıldıktan sonra 300 gün içinde doğum yapmış olma şartını getirdi.

Yasa metninde 300 gün şartı bulunmuyordu. 

SGK'nın tebliği ve genelgesi üzerine çok sayıda kadın, iş mahkemelerinde dava açtı. Bu davalar kadınlar lehine sonuçlanmaya başladı.

En son Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, işten ayrıldıktan sonra 300 gün içinde doğum yapmış olma şartı aranamayacağına dair karar verdi. Bunun üzerine SGK, 1 Temmuz 2010 tarihinde yeni bir tebliğ yayımladı.

Bu tebliğde, doğum için işten ayrıldığını belgeleme şartı aranmadığı gibi, doğumdan önce SSK'lı olma şartı da aranmadı.   

Bunun üzerine yüzbinlerce bayan, bir yandan SGK müdürlüklerine akın ederken, bir yandan da bize e-posta, faks ve telefon yağdırmaya başladı.

SGK müdürlükleriyse, konuyla ilgili genelge çıkmadan herhangi bir işlem yapamayacaklarını, merkezden gelecek genelge sonrası başvuruları değerlendirebileceklerini ifade ettiler. 

Böylece herkes SGK'dan çıkacak genelgeye kilitlendi ve beklenen genelge 16 Eylül 2010 çıktı. Fakat hemen belirtelim ki, çalışmaya başlamadan önce doğum yapmış bayanlar hayal kırıklığına uğradı.

Zira genelgede, tebliğde ve kanunda yer almayan bir şarta yer verilmiş: SSK'lı (4/a) olarak çalışmaya başladıktan sonra doğum yapmış olmak.

Bunun yanında daha önceki genelgede yer alan, işten ayrıldıktan sonra 300 gün içinde doğum yapmış olma şartı kaldırıldı. 


Bugün gelinen noktada doğum borçlanması yapabilmek için;

  1. SSK'lı (4/a) olarak bir günlüğüne de olsa çalışmış olmak,
  2. İşten ayrıldıktan sonra herhangi bir zamanda (300 gün içinde olması şart değil) doğum yapmış olmak,
  3. Çocuğun sağ doğmuş ve yaşamış olması,
  4. Doğumdan sonraki iki yıllık sürenin tamamında veya bir kısmında çalışmamış veya isteğe bağlı prim ödememiş olmak,

gerekiyor. Bu şartları taşıyan anneler,üç çocuğa kadar toplam 6 yıl borçlanma yapabilecekler.


Kimler borçlanma yapmalı?

Doğum borçlanmasından beklenen en net fayda, daha erken emekliliktir. Dolayısıyla öncelikle kişisel şartlarınızı göz önüne alarak, borçlanma yapmanın emeklilik tarihinizi değiştirip değiştirmediğine bakacaksınız.

Örneğin emeklilik için prim gününüz eksikse, mutlaka doğum borçlanması yapmalısınız. 

Eğer bir süre SSK'lı çalışmadan sonra Bağ-Kur veya Emekli Sandığı'na giriş yaptıysanız ve doğumunuz bu iki çalışma arasında gerçekleşmişse mutlaka borçlanma yapılmasını öneriyoruz. Böylece hizmet süresini artırma imkanı olacaktır.


Aylığınızı artırabilirsiniz

Doğum borçlanmasının bir sonucu erken emeklilik iken, bir diğer sonucu da aylığınızı artırmak olabilir. Ancak bazı şartlarla. Buna göre;

Borçlanabileceğiniz doğum 2000 yılı öncesiyse ve özellikle de 1990-2000 arasıysa, borçlanma yapmanız aylığınızı önemli ölçüde artırır. Çünkü emekli aylığı hesaplama sisteminde, 2000 öncesi prim günleri ve kazançlar büyük etki yapmaktadır. 

Borçlanmada ödeyeceğiniz matrahı elinizden geldiğince yüksek tutmanız, aylığınızı artırmada olumlu etki yapacaktır. Ancak ödeyeceğiniz borçlanma bedelinin karşılığını hemen değil, gelecek yıllar içinde alabileceğinizi unutmamak gerekir.

2000-2008/Eylül arasındaki doğumlarınızı borçlanacaksanız, borçlanma sonrası primlerin hangi dönemde yer alacağı çok önemli.

Örneğin borçlandığınız prim günleriniz ilk 10 yıllık prim ödemenize sayılacaksa, aylığınız borçlanılan her yıl için yüzde 3,5 artacaktır. 

 

 

Sorularınız için: [email protected]

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU