Erdoğdu: 18 yılda faize ödenen 510,7 milyar dolar ile kişi başına 48 bin 732 lira verilebilir, 464 adet Osmangazi Köprüsü yapılabilirdi

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, 1975-2002 yılları arasında yapılan 252,5 milyar dolarlık toplam faiz ödemesinin, son 18 yılda 510 milyar doların üzerine çıktığını söyledi

Fotoğraf: aykuterdogdu.com.tr

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, Strateji ve Bütçe Başkanlığı verilerinden derlediği basın açıklamasında  2019 yılı sonu itibarıyla 489,5 milyar dolarla, Cumhuriyet tarihinin en büyük faiz harcamasının yapıldığını söyledi. 

TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu üyesi de olan Erdoğdu, faize ödenen para ile 464 adet Osmangazi Köprüsü, 4 bin şehir hastanesi ile hemen her aileye bir adet konut yapılabileceğini ifade etti. 

Erdoğdu’nun açıklamasına göre Türkiye’nin genel kamu bütçesinden 1975-2002 yılları arasında yaptığı toplam faiz ödemesi, 252,5 milyar dolar. 

“AKP’nin ‘eski Türkiye’ diye küçümsediği dönemde, üstelik koalisyonlu hükümetler döneminde yılda sadece 9 milyar dolar faiz ödenirken, yine kendi deyimleriyle ‘yeni Türkiye’de her yıl ortalama 28 milyar dolardan fazla faiz ödendi” diyen Erdoğdu, “Bu iki dönem karşılaştırıldığında mevcut iktidarın kendisinden önceki döneme göre 3,3 katı faiz ödemesi yaptığı görülüyor” ifadesini kullandı. 

CHP İstanbul milletvekili, AK Parti’nin 18 yıllık iktidar döneminde yaptığı faiz harcamalarının 2020 sonu itibariyle 510 milyar doları aşarak yeni bir rekor kıracağını aktardı. 

“Faiz karşıtıydılar, faiz lobisinin esiri oldular” 

Devletin her yıl ödediği faiz harcamalarını, Strateji ve Bütçe Başkanlığı verilerini o yılın ortalama dolar kuruna bölerek dolara çevirdiklerini kaydeden Erdoğdu, “Sözde faiz karşıtı olduklarını söyleyerek iktidara geldiler ama faiz lobilerinin esiri oldular. Yeni bir ülke inşa edilecek miktardaki para, iktidarın hesapsız harcama ve savurganlığı nedeniyle faiz baronlarına aktarıldı” dedi ve ekledi: 
 

Gereksiz ve getirisi olmayan yatırımların, binlerce odalı sarayların, hiçbir akla mantığa sığmayan geçiş garantili köprülerin, hasta garantili şehir hastanelerinin, sadece yandaş müteahhitlere verilen ihalelerin ve yolsuzlukların sonucunun bu olmasından daha doğal bir şey yok. 

Hiçbir ülke, bu kadar har vurup harman savurmaya ayakta kalamaz.


Faiz ödemelerinin 2017’de 16,5 milyar dolara kadar indikten sonra Eylül 2018’den itibaren Merkez Bankası’nın politika faizini düşürmesinin ardından daha da arttığına işaret eden Erdoğdu, "Yanlış ekonomi politikaları ülkenin tam bir kısır döngüye girmesine neden oldu" dedi ve şunları söyledi: 
 

Ekonomi literatüründe olmayan bir şekilde, “Faiz sebep, enflasyon neticedir. Faiz ne kadar düşük olursa enflasyon da o kadar düşük olur” politikasının ardından faiz ödemeleri, 2018’de 16,8 milyar dolara, 2019’da 19,1 milyar dolara çıkarak yeniden yükselmeye başladı. 

Orta Vadeli Programa göre, bu yıl faiz ödemeleri 21,2 milyar dolara çıkacak. 2021’de faize 24,8, 2022’de 27,4, 2023’de ise 28,7 milyar dolar harcanacak. 

Tabii evdeki hesap çarşıya uyarsa böyle olacak. Bu hükümetin hemen hemen hiçbir hedefini tutturamadığını düşünürsek, faiz ödemelerinin çok daha yükseleceğini söylemek yanlış olmaz. 


“Paranın tümü vatandaşa dağıtılsa aile başına 165 bin 689 lira verilebilirdi" 

Aykut Erdoğdu, 18 yılda faize ödenen 510,7 milyar dolar ile 464 adet Osmangazi Köprüsü veya 20 milyon 228 bin adetle neredeyse her aileye bir konut veya İstanbul Havalimanı’ndan 45 adet veya her biri bin 240 yataklı 4 bin 7 tane şehir hastanesi yapılabileceğini söyledi: 

Hatta 19 bin 778 kilometre uzunluğunda neredeyse her ili birbirine bağlayacak otoyol veya bağlantı yollarıyla beraber art arda Osmangazi köprüleriyle Edirne’den Kars’a, İzmir’den Hakkari’ye, Samsun’dan Mersin’e, Trabzon’dan Şanlıurfa’ya, Zonguldak’tan Antalya’ya kadar ülke batıdan doğuya, kuzeyden güneye beş ayrı yerden geçilebilirdi. 

Paranın tümü vatandaşa dağıtılsa kişi başına 48 bin 732, aile başına 165 bin 689 lira verilebilirdi.

“Türkiye’nin buradan dönüşü kolay değil” 

Erdoğdu, bu parayla yeniden bir ülke yaratmanın mümkün olduğunu söyleyerek “Ancak hesapsız, kitapsız borçlanmalar, saray ve çevresinin gereksiz harcamaları, üretimi değil, tüketimi önceleyen politikalar, yandaşlara dağıtılan ihaleler, liyakatsiz, sadece eş dost, ahbaplara verilen kadroların sonucu AKP’nin ülkeyi getirdiği yer, geçinemeyen milyonlar, açlık sınırında yaşayan orta sınıf, batan bir ekonomi” dedi. 

“Böyle bir ekonomi nedeniyle ülkenin artan risk primi yüzünden dünyanın en yüksek faizlerinden birini ödemek durumunda kalan Türkiye’nin buradan dönüşü kolay değil” ifadesini kullanan CHP’li vekil, “Ancak vatandaşlarımızın karamsar olmasına gerek yok. Bu ülkenin büyük kaynakları var. CHP’nin liyakatli kadroları üretimi önceleyen güvenceli ve adil politikalarla ülkeyi düştüğü bu durumdan çıkarmaya muktedir” diye konuştu. 


Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU