Çin'den ders almaya çalışmalıyız, şu an ekonomileri virüs öncesine kıyasla daha büyük

Ekonomilerimizi yönetme tarzımız konusunda kendimize güvenimizi kaybetmemiz gerekmiyor. Ama öğreneceğimiz daha çok şey var

Bir süre önce yayımlanan Avrupa Merkez Bankası raporunda Çin ekonomisinin Kovid-19 krizi sonrasında hızla toparlandığı belirtildi (Reuters)

Kovid-19 krizinin en büyük ekonomik kazananı Çin olacak gibi görünüyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ülkenin krizin ciddiyetini bildirmede ne kadar ağır davrandığı ve virüsün kökeninin hâlâ bilinmediği düşünülürse bunu kabul etmek zorunda kalmak gurur kırıcı. Bütün pürüzlerine rağmen temsili demokrasinin çoğu insanın hayatına refah ve itidal getirmesinin Çin'deki gibi otokratik bir hükümete kıyasla daha olası olduğuna inananlarımız için de bu can sıkıcı.

Bu şu anda Amerikalılar için özellikle can sıkıcı, çünkü başkanlık seçimlerini kim kazanırsa kazansın yeni yönetim Çin'in bu krizin üstesinden ABD'den daha iyi geldiği bir konumda göreve başlamak ve bunun neden olduğunu sorgulamak zorunda kalacak.

Bazı gerçekler. Daha ilkbaharda IMF, bu yıl Çin'in yüzde 1 oranında büyüyeceğini ve ABD'nin yüzde 8 küçüleceğini öngörmüştü. (Hem Birleşik Krallık'ın hem de Euro bölgesinin yüzde 10 oranında küçülmesi bekleniyordu.) Şimdi, Dünya Bankası'nın yüzde 2 büyüyeceğini öngördüğü Çin, biraz daha iyisini yapabilir gibi görünüyor. ABD Merkez Bankası'nın bu yıl için öngördüğü büyüme oranı yüzde eksi 3,7 olan ABD de daha iyisini yapabilir. Fakat bu durumda bile iki ülkenin performansı arasında hâlâ 6 puanlık bir fark oluyor. 2019'da üst limit sadece 4 puandı: Çin yüzde 6,1; ABD yüzde 2,3 büyümüştü. Yani Çin, hızını artırarak ABD'nin önüne geçiyor ve ekonomik büyüklük açısından yaklaşık 10 yıllık süre içinde onu geçecek.
 


Çin bu kadar iyi toparlanmayı nasıl başardı? 2008/9'daki mali çöküntüden sonra ne yaptıysa onu yaptı, yani muazzam ölçeklerde yatırım yaptı. Tüketici talebi başlangıçta düşmüştü; bu yüzden ülke konut, yol, enerji santralleri, küçük ve orta ölçekli işletmelere kredi ve benzeri her türden yatırıma para yığarak düşen talebi telafi etmişti. Sonuç olarak, dünyanın büyük ekonomileri arasında sadece Çin 2009'da ekonomik durgunluk yaşamamıştı.

Aynı yöntem yine işe yaramış gibi görünüyor. Çin üzerine uzmanlaşmış Londra merkezli danışmanlık şirketi Enodo Economics'in hesaplarına göre Çin, şimdiden yılın ilk çeyreğinde kaybettiği zemini geri kazandı. Geri kalanımız da aynısını yapmak için uğraşıyor ama Çin ekonomisi şimdiden virüs vurmadan öncekine kıyasla daha büyük.

O halde bu, ABD ve dahası geri kalanımız için ne anlama geliyor? Doğrusu, devletin yüksek derecede kontrol sahibi olduğu ekonomilerin, ekonomik döngüdeki düşüşleri piyasa ekonomilerine kıyasla daha etkili bir şekilde telafi edebildiğini kabul etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Planlama kontrolü ve yerel muhalefet hakkında endişelenmenize gerek olmadığında bir şeyleri çok daha hızlı inşa edebildiğiniz gayet açık. Birleşik Krallık Çinlilerin sistemi altında işleseydi, şimdiye kadar Heathrow'da üçüncü piste sahip olurduk. Evden çalışmanın da güçlü şekilde önüne geçildi.

Ama sadece bu değil. Çinli yurttaşlar, gerek kültürel gerek diğer sebeplerle çok fazla para biriktiriyor ve gelirlerinin çok daha az kısmını tüketiyor. Çin'de bireysel tüketim GSYİH'nin yüzde 40'ının altında. ABD'deyse bu oran yüzde 68. Dolayısıyla, yatırıma aktarılabilecek çok daha fazla birikim söz konusu ve gerekirse insanlar bu birikimlerinin bir kısmını tüketim malları için harcamaya zorlanabilir.

Fakat, kısa vadede işe yarayan uzun vadede daha az işe yarayabilir. Çin birkaç nedenden ötürü hızla büyüyor ve bunlar arasında hâlâ topraklarından göç eden hazır iş gücü arzı da var. Batı'da geliştirilen teknolojileri uygulayabiliyor, bazen de onları doğrudan kopyalıyor. Ve devasa bir pazarı var. Fakat nüfus yaşlanıp küçülmeye başladıkça (tek çocuk politikası) ekonomi de daha az canlı olacak. Dahası, nasıl yatırımınız çok az olabiliyorsa, gereğinden fazla da olabilir. Çin'deki şehirlerin dış mahallerinde, bankacılık krizi sonrasındaki kurtarma programı kapsamında inşa edilen ve şimdi kimsenin yaşaması gerekmeyen bir sürü boş daire var.

Dolayısıyla, ekonomilerimizi yönetme tarzımız konusunda kendimize güvenimizi kaybetmemiz gerekmiyor. Çin'in ekonomik modelinde yıllar geçtikçe daha da belirgin olacak uzun vadeli maliyetler var. Yapmamız gereken şey, Çin'in hayranlık uyandıran ekonomik toparlanmasından bir şeyler öğrenmeye çalışmak, neyi iyi ve neyi daha az iyi yaptığını anlamaya çalışmak. Sonra bu dersleri almalı, işe koyulmalı ve öğrendiklerimizi uygulamaya geçirmeliyiz.

 


 

independent.co.uk/independentpremium

Independent Türkçe için çeviren: İrem Oral

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU