HDP Grup Başkanvekili: Kobani olaylarında hesap vermesi gereken biz değil, iktidardır

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Kobani olayları nedeniyle cuma günü gözaltına alınan 20 siyasetçinin gözaltı süresinin 4 gün daha uzatılmasına tepki gösterdi

HDP'den Kobani eylemlerine ilişkin soruşturmaya tepki / Fotoğraf: HDP Basın

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekilleri Saruhan Oluç ve Meral Danış Beştaş, milletvekillerinin katılımıyla, "Kobani olayları" kapsamında HDP'nin 2014 yılında Merkez Yürütme Kurulu üyelerinin de aralarında bulunduğu siyasetçilerin gözaltına alınmasına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) basın açıklaması yaptı.

Gözaltındaki 20 HDP'linin gözaltı süresinin 4 gün daha uzatılmasına tepki gösteren Oluç, "Kobani olaylarıyla" ilgili soruşturma kapsamında şuanda gözaltında olan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin 2015 yılında çeşitli illerde ifadeler verdiğini söyledi.

"AKP ve MHP HDP'yi tasfiye etmeye çalışıyor"

Dosyanın 5 yıl boyunca yedekte tutulduğunu belirten Oluç, "Bu hukuksuzluğu protesto ediyoruz. Ortada ne hukuk ne yargı bıraktılar. Her şey ama her şey Sarayın kararı ve AKP'nin hukuk komisyonu olan mahkemeler aracılığıyla yapılıyor" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Bu siyasi kararın hedefi nedir?" diye soran Oluç, "Bunun hedefi açık biçimde AKP ve MHP ittifakını ve iktidarın demokrasi mücadelesinde büyük bir tehlike olarak gördükleri HDP ve kurum kuruluşları, ittifak bileşenleriyle demokratik siyasetten tasfiye etmektir. Amaç budur. Bu iktidar tasfiyeci bir iktidardır, iktidar siyasi olarak rakibi olan HDP'yi siyaset yoluyla yenememektedir. O nedenle yargıyı kullanarak HDP'yi tasfiye etmeye çalışmaktadır" diye konuştu.

"Bu bir intikam operasyonudur"

 Gözaltına olan MYK üyelerinin 7 Haziran seçimlerini de yürüten üyeler olduğuna dikkat çeken Oluç, iktidarın operasyonla intikam almak istediğini belirterek, şunları söyledi:

"7 Haziran 2015'te büyük bir deli gömleğini, yırttı, kenara attı ve büyük bir umutsuzluğu yıktı. AKP'nin seçim yoluyla da tek başına hükümet kuramayacak duruma geleceğini bütün toplum yaşadı ve gördü. 7 Haziran 2015'in özelliği budur işte. O nedenle de bir intikam operasyonudur aslında. O günün intikamı bugün alınıyor? Bugünkü konjonktür bu intikamı almayı gerektirirdi."

"O yaptığınız operasyonda hedeflediğiniz yüzde 50 artı 1'i alamazsınız"

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ise partisinin karar organının halk olduğunu belirterek, "Siz 29 kişiye operasyon yaparak, HDP'nin sesini, sözünü mücadelesini kısamazsınız. Bugüne kadar yaptığınız sistematik operasyonlar, nasıl küçültemediyse bundan sonra da yapamayacaksınız. Ham bir hayal peşindesiniz. O yaptığınız operasyonda hedeflediğiniz yüzde 50 artı 1'i alamazsınız. Bu operasyon neyin intikamı biliyor musunuz? 7 Haziran'ın intikamı, 1 Kasım'ın intikamı, 31 Mart'ın intikamı, 23 Haziran'ın intikamı" ifadelerini kullandı.

"Kobani meselesinde hesap verecek olan biz değiliz"

Kobani olayları nedeniyle hesap vermesi gerekenin iktidar olduğunu belirten Beştaş, "Kobani meselesinde hesap verecek olan biz değiliz. Dolmabahçe'de resimleri olanlar ve iktidarın kendisidir. Neden? İktidardaki parti bu kadar insanın katledilmesine neden göz yumdu, sokağa çıkma yasağı ilan edilmesine rağmen neden insanların bu şekilde canice öldürülmesini engelleyemedi. Öldürüldükten sora neden failleri yargı önüne çıkarmadı" diye konuştu.

Kobani'nin AK Parti'nin elinde bir maymuncuğa dönüştüğü savunan Beştaş, "Her kapıyı açacağını düşünüyor. Bir yıl sonra soruşturma başlatıldı. HDP'yi günah keçisi ilan ediyor. Soruşturmayı Ankara Cumhuriyet Başsavcısı yürütüyor. Sarayda balayına gitmeden hediyesini alan savcı başlattı. Operasyonu savcı mı, AKP Genel Merkezi mi başlattı? Bunu kamuoyunun takdirine sunuyorum" dedi.

"Gözaltı süresini uzatmak, tek soru sormadan tutmak AİHS'ne göre işkencedir"

Dün akşam gözaltında olan üç siyasetçinin gıda zehirlenmesi iddialarına değinen Beştaş, devamında şunları söyledi:

"Hastaneye kaldırıldılar ve bütün çabalarımıza rağmen avukatlar görüştürülmedi. Bu kadar da büyük bir insanlık dışı, hukuksuz yaklaşımla karşı karşıyayız. Gözaltı süresini uzatmak tek soru sormadan tutmak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) göre işkencedir. Bu işkenceyi durdurun. Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın. Biz HDP olarak ilerleyeceğiz."

Açıklamanın ardından HDP'li vekiller, TBMM'ye yürüyüş düzenledi.

 

Independent Türkçe
 

DAHA FAZLA HABER OKU