Batı Afrika'nın Mali'deki darbeyi hızla çözmesi gerekiyor

Ülkede uzayan siyasi kargaşa, cihatçılara daha fazla kapı aralayabilir

Mali'de darbeci askerler, sivil yönetime geçiş sözü verdi (AP)

Mali'de bir askeri cunta 2012 baharında iktidarı en son ele geçirdiğinde üç hafta zor dayanmıştı: Önce Batı Afrikalı komşularından ve daha sonra da dünyanın diğer ülkelerinden gelen uluslararası baskı, darbe liderlerini iktidarı sivil yönetime geri vermeye ikna etmişti. Ancak bu kısa sürede bile ülkenin kuzeyindeki Tuareg isyancıları, büyük toprak parçaları ele geçirerek Bamako'daki siyasi kaostan yararlanınca ülkeyi bilfiil ikiye bölmeyi başarmıştı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kuzey, aralarında El Kaide'nin Kuzey Afrika kolunun da bulunduğu terörist grupların sığınağı haline gelmişti. Tuareg isyancıları ve İslamcı dostlarını püskürtmek için önce Fransızların askeri müdahalesi, sonrasında da daha büyük bir Birleşmiş Milletler (BM) gücü gerekmişti. Geçen sekiz yılın ardından, bu görev tamamlanmış olmaktan uzak.

BM'nin 15 bin kişilik barış gücünün hazırda bulunmasına karşın cihatçı şiddet sadece Mali'nin kuzeyinde değil, aynı zamanda ülkenin doğudaki komşusu Burkina Faso'da da devam ediyor. Dahası, Sahel bölgesinde de artık yeni bir tehdit kol geziyor: İslam Devleti.

Mali'deki yeni darbeyle beraber dünya, Bamako'da olayların 2012'de olduğundan bile hızlı, kuzeydeyse çok daha yavaş ilerlemesini umut edebilir. Daha önce de olduğu gibi krizin siyasi çözümüne aracılık etmek, yine Mali'nin komşularına (özellikle de ECOWAS olarak bilinen Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu'na) düşecek.  İslamcıların yükselişini durdurmak için gerekli yükün önemli kısmını da BM varlığının en büyük bileşenini oluşturan Afrika güçleri sırtlayacak.

Yeni cunta, bir takvim sunmadan demokrasiye geçiş sözü verdi. ECOWAS ise bundan etkilenmedi: Darbeyi kınadı, liderlerine karşı yaptırım çağrısında bulundu ve anayasal düzenin yeniden tesis edilmesini talep etti. Üye ülkeler Mali'yle sınırlarını kapattı ve ticareti askıya aldı.

Böylesine bir diplomatik sertlik, 2012'de darbe liderlerini masaya oturtmuştu. Cunta tarafından istifaya zorlanan Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita'nın göreve dönüp dönmeyeceği, büyük ölçüde ECOWAS'ın baskı yapıp yapmamasına bağlı olacak. Bundan sekiz yıl önce topluluk, Keita'nın selefi Amadou Toumani Toure'nin istifa etmesi için baskı yapmıştı ki bu da darbecilerin geri adım atarak iktidarı Ulusal Meclis Başkanı Dioncounda Traore yönetimindeki geçiş yönetimine devretmesini sağlamıştı.

Fakat bu çözüm bu sefer işe yaramayabilir. Muhafazakar din adamı Mahmut Dicko önderliğindeki güçlü muhalefet grupları yeni iktidara dair söz hakkı talep edecek. Toplu olarak "5 Haziran Hareketi - Yurtsever Güçler Birliği"nin Fransızca kısaltması olan M5-RFP ismiyle bilinen grup, yaz boyunca Bamako'daki protestolara liderlik etti.

M5-RFP'nin Ulusal Meclis'in şu anki başkanı olan, muhalefetin hileli olarak meclise seçilmekle eleştirdiği isimlerden Keita destekçisi Moussa Timbine'nin yönetimi altındaki bir geçiş hükümetine razı olması pek mümkün görünmüyor. ECOWAS'ın birleşik bir hükümet için sunduğu önceki teklifini çoktan reddettiler. 2012 darbesinin sona ermesi ve 2013 seçimleri arasında geçen 15 aylık hükümetsiz dönemin tekrar etmesine de müsamaha göstermeyecekler.

Ancak muhalefet gruplarının bir araya gelmesi, ECOWAS'a birlikte çalışacağı bir şey sunuyor. Şimdilik bölgesel blok, üye devletlerin asker toplayarak Gambiya Devlet Başkanı Yahya Jammeh'i iktidardan vazgeçmeye ikna ettiği 2017'deki Gambiya müdahalesini tekrarlamak zorunda kalmayacak gibi görünüyor. Fransa da Bamako'daki krizin çözümünde önemli bir rol oynamaya hevesli değil: Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, komşu devletlerin liderleriyle yaptığı hızlı telefon turunun ardından ECOWAS'ın çabalarını destekleyeceğini açıkladı.

Macron, Mali'yi aslen terörle mücadelede zorlu bir mesele olarak görme eğilimindeydi fakat darbe bir ders (Amerikan başkanları için fazlasıyla tanıdık bir ders) görevi görmeli: Siyasi sorunları ele almadaki başarısızlık diğer gündemlerin tamamını baltalayabilir. Fransa liderinin tek umudu, Bamako'da işler daha da kötüye gitmeden ve cihatçılar başka yerlerde de cesaret kazanmadan önce ECOWAS önderliğinin çözüm bulması.

Bobby Ghosh, Bloomberg Opinion köşe yazarıdır. Özellikle Ortadoğu ve Afrika'ya odaklanarak dış ilişkiler üzerine yazıyor.

 

 

 

* Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

bloomberg.com/opinion/articles

Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu

DAHA FAZLA HABER OKU