Gelecek Partisi: Varlık Fonu başta olmak üzere tüm bütçe dışı uygulamaları sonlandıracağız

Gelecek Partisi’nin ekonomi kurmayları, “Ekonomide Gelecek Modeli” başlığıyla düzenlediği toplantıda Sayıştay denetimine tâbi olmayan Türkiye Varlık Fonu hakkında “Hesap verme ve denetim yükümlülüğünden çıkarılan" uygulamaları sonlandıracaklarını duyurdu

Gelecek Partisi, “Ekonomide Gelecek Modeli"ni 70'ten fazla madde ile duyurdu/ Fotoğraf: Gelecek Partisi

Türkiye’de yaklaşık 180 bin kişiye bulaşan koronavirüs salgını devam ederken, üç aydır büyük kısmı kapalı olan ekonomide kademeli normalleşme başlayalı 15 gün geride kaldı. 

15 gündür restoran, kafe ve berberler başta olmak üzere birçok işletme belli kurallar çerçevesinde kepenk açıyor, alışveriş merkezleri yeniden doluyor, yüzlerce uçuş başladı, seyahate gidecekler yollara düştü ve oteller misafirlerini bekliyor. 

Ekonomide hareketlenme işaretleri gözükse de bundan sonrasının neye evrileceği, üç ayda büyüyen zararların nasıl karşılanacağı, dükkanını kapatan esnafın yeniden ekosisteme dönüp dönemeyeceği gibi soruların cevabı her kesim tarafından aranıyor. 

Siyasi kanat, elbette ki bu soruların öncelikli muhatabı. 

İstihdamın desteklenmesinden KOBİ’lere sağlanacak kolaylıklara, konut ve araç kredilerinde faiz indirimine gidilmesine kadar farklı teşvikler açıklayan hükümetin, bu teşvikleri ne süre ve ne boyutta sürdüreceği kamuoyunda tartışıladursun, aralık ayında kuruluşunu resmen duyuran Gelecek Partisi de Kovid-19 salgını sonrası hazırladıkları yol haritasını duyurdu. 

Ekonomide üç aşamalı Gelecek modeli 

Parti’nin Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun yanı sıra Genel Başkan Danışmanı İbrahim Turhan, Hazine ve Maliye Politikaları Başkanı Serkan Özcan, Hazine ve Maliye Politikaları Başkan Yardımcısı Kerim Rota ve Ticaret Politikaları Başkanı Mustafa Mente de “Ekonomide Gelecek Modeli Toplantısı” kapsamında bugün basının karşısındaydı.
 

Ahmet Davutoğlu
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu/ Fotoğraf: Gelecek Partisi


Ahmet Davutoğlu’nun konuşmasıyla başlayan toplantıda salgın sonrası oluşacak yeni dünyaya intibakta üç aşamalı bir strateji sunuldu. 

Bunlardan ilki parti kurmaylarının da deyimiyle “olağanüstü ve cesur önlemlerin” de alınacağı acil kriz yönetimi. 

İkinci aşaması ise krizin ilk evresi atlatıldıktan sonra devreye girecek ve kalıcı hale getirilecek “Normalleşme/Geçiş Süreci”. 

Genel Başkan Danışmanı İbrahim Turhan’ın açıklamasına göre ekonominin bu fazında ilk evredeki bazı önlemler devreden çıkarılacak, ekonominin kaybettiği büyüme ivmesini yeniden kazanması, istihdamın artırılması hedeflenecek. 

Üçüncü aşamada ise piyasa ekonomisi ilkelerine uyumlu kapsayıcı politikalar hayata geçirilecek. 

“Kamu maliyesinde alınacak önlemler”, “İşsizlikle mücadele”, “Gelir adaletsizliği ve yoksullukla mücadele”, “Dış ticarette izlenecek yol”, “Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının geleceği”, “Tarım politikaları” ve “Esnaf ve sanatkârlar için ne yapılacağı” başlıkları yukarıdaki bahsedilen üç aşama kapsamında 70’ten fazla madde ile açıklandı. 
 

Gelecek Partisi
İstanbul'da gerçekleşen toplantıda sosyal mesafe önlemleri alınmıştı/ Fotoğraf: Gelecek Partisi 


Geniş bir yelpazede ele alınan sorunların daha sonraki toplantılarda detaylandırılacağı söylense de Kovid-19 sonrası gıdanın ve tarımın kazandığı önem ve kurumlarda şeffaflığın, hesap verilebilirliğin sağlanması en fazla üzerinde durulan konular arasındaydı. 

Gelecek Partisi’nin Hazine ve Maliye Politikaları Başkanı Serkan Özcan’ın “Kamu Maliyesinde Gelecek” başlığı ile açıkladığı 16 maddeden biri kamu bütçesinin güvenilir ve gerçekçi şekilde hazırlanması gerektiğine vurgu yapıyordu. 

Onaylanan ve gerçekleşen bütçenin birbiri ile uyumlu olması gerektiğini söyleyen Özcan, “Program ve performans tabanlı bütçeleme sistemlerini güçlendirecek, Meclis bilgisi ve onayı dışında bütçe üstü harcama ve kompozisyon değişikliklerine son vereceğiz” dedi. 

"Borçlanma için fon oluşturuldu, inşaat şirketlerine yatırım yapıldı"

Özcan ayrıca, başta Türkiye Varlık Fonu olmak üzere bütçe dışı nitelik kazanmış olan tüm uygulamaları sonlandıracaklarını söyledi. 

Independent Türkçe’nin detaylarını sorduğu bu madde ile ilgili Özcan, sonladıracaklarını söyledikleri uygulamaları “Bütçe dışına ve bizim istediğimiz şeffaflık, hesap verme ve denetim yükümlülüğünden çıkarılan uygulamalar” olarak açıkladı ve ekledi:
 

Ortada bir Varlık Fonu kuracak varlık olup olmadığı da tartışmalıyken kalkıp da borçlanma için fon hâline dönmesi, sonra bu varlıklarla bir inşaat şirketine yatırım yapılması… Bunlar bizim açımızdan kabul edilebilir şeyler değil.


Serkan Özcan, Kovid sonrası yeni dünya düzenindeki kamu maliyesinin bu tip uygulamaları reddetiğini söyledi. 

Özcan’dan sonra soruya yanıt veren Ahmet Davutoğlu ise Varlık Fonu’nun kendisine devredilen tüm kurumların kurumsal kültürünü yok ettiğini söyleyerek  “Tamamıyla sistemin dışına çıkan, Türkiye gibi ülkelerde uygulanması mümkün de olmayan doğru da olmayan, Türkiye’nin kıt kaynaklarını keyfi kararlara yönelten bir çerçevedir” tanımlamasını yaptı. 
 

Serkan Özcan.jpg
Hazine ve Maliye Politikaları Başkanı Serkan Özcan/ Fotoğraf: Gelecek Partisi


Varlık Fonu teklifinin 2014-2016 yılları arasında başbakanlık yaptığı dönemde de kendisine getirildiğini söyleyen Davutoğlu, “Uygulama modeli üzerinde bir muğlaklık varken, rezervi olmayan ülkelerde bunun nasıl olacağı belirsizken bir rant alanına dönüşüyor” diye konuştu. 
Davutoğlu, Varlık Fonu’nun kaldırılması durumunda yeni bir mimari ile ne olması gerektiğini söyleyeceklerini de açıklamasına ekledi. 

"Ortada hem bakış açısı yok hem kötü niyet var"

2012-2015 yılları arası Borsa İstanbul Başkanlığı da İbrahim Turhan da temel problemin kafa karışıklığı ve bilgisizlikte yattığını söyleyerek “Gereken bilgiyi sistemik bir çerçeve içerisine oturtabilecek bakış açısı yok ve niyet de kötü. Bunların üçü bir araya geldiği zaman bundan daha tehlikeli bir şey olamaz” dedi. 

Kasım 2015 seçimleri sonrası AK Parti’den milletvekilliği görevi sırasında Plan ve Bütçe Komisyonu’nda olduğunu hatırlatan Turhan, Varlık Fonu’nun gündeme geldiği o dönemde de hem bakanlar hem bürokratlarla görüştüğünü de söyledi ve şöyle devam etti: 
 

Ülkenin kamu yönetimindeki birtakım uzun vadeli fonlarını sermaye piyasasında yatırıma dönüştürecek bir kurgu, bir tasarım yapmak yanlış bir şey değil. Bu doğru. Ancak bu başka bir şey, kalkınma ve yatırım bankacılığı başka bir şey, hele hele bağımsız yönetilmesi gereken bir şeyi devlet başkanının yönetim kurulunda olduğu bir fonun insafına bırakmak başka bir şey. 


Turhan, “Bu böyle olduktan sonra en iyi niyetle yola çıksanız bile ortaya öyle bir mutant, öyle dejenere olmuş bir sonuç çıkıyor ki büyük bir ekonomik felakete dönüşüyor” diye konuştu. 
 

İbrahim Turhan.jpg
Gelecek Partisi Genel Başkan Danışmanı İbrahim Turhan/ Fotoğraf: Gelecek Partisi


Kentten kırsala dönüş nasıl sağlanacak?

“Ekonomide Gelecek Modeli Toplantısı”nın üzerinde durulan önemli maddelerinden bir diğeri de tarımdı. 

Salgın sonrası arz yönlü endişelerin artmasıyla tarım sektörünün öneminin yeniden gündeme geldiğini vurgulayan Gelecek Partisi, tarımsal üretimin artırılması, gıda enflasyonunun kontrol altına alınması ve tarımsal istihdamın desteklenmesi amacıyla, tarımda üretim üslerine geri dönüşü, kredilerle değil doğrudan mali yardımları da içeren bir teşvik programı ile önceliklendireceğini söylüyor. 

Afet kriz ve salgın dönemlerinde gıdaya erişimin riskini en aza indiren, normal dönemlerde uzun mesafelerden doğan lojistik maliyetlerini minimize eden büyük metropollere yakın tarım ve gıda üslerini hayata geçirecek “kent tarımı modeli” Parti’nin vaatlerinden biri. 

Kentsel dönüşümün muadili kırsal dönüşümü de sağlayacaklarını belirten Gelecek Partisi kurmayları, kırsal alanların şehir koşullarına (sosyal, kültürel, ekonomik ve fiziki) sahip üretim üslerine dönüştürülmesi ve şehirlerden kırsal bölgelere taşınan ve üretim yapan insanlara maddi destek verilmesini de yapılacaklar listesinde sıralıyor.   

Ticaret Politikaları Başkanı Mustafa Mente, “kırsalın”, “köy” tanımı ile sınırlandırılmamasını, bunun yerine kişilerin “üretim süreçlerine dahil edilmesi” gerektiğini özellikle vurguladı. 

Kırsalın "düşük statü" algısını kırmak...

Mente, şehir yakınlarındaki her türlü üretimin desteklenmesi gerektiğine vurgu yaparken Ahmet Davutoğlu ise konuyla ilgili olarak “zihniyet değişikliğine” vurgu yaptı. 

“Türkiye’de tarımla ilgili hem yönetenlerde hem halkta bir zihniyet değişikliği lazım” diyen Gelecek Partisi Genel Başkanı şöyle devam etti: 

Türkiye’de genellikle tarım dendiğinde “kentli” ve “kırsal” ya da “sanayi” ve “tarım” ayrımı oluyor. 

“Kentli ve sanayici” olmak daha ileri bir toplumsal seviyeyi, “kırsal ve tarıma dayalı olmak” ise daha “geri” bir dönemi temsil ettiği algı var. Örneğin, “şehirleştiğiniz, SGK’lı” olduğunuz zaman statü atlıyorsunuz. Oysa belki de tarımda çok daha fazla gelir alabilecek insanlar şehirlere akmış durumda ve bu büyük bir dengesizlik doğurdu” 

Davutoğlu: Kanal İstanbul'a karşı çıkmamın nedenlerinden biri de buydu 

Bahsettikleri “kırsal dönüşümün” yeni şartlara intibak sağlayacağını söyleyen Davutoğlu, ilk oluşturulması gereken yapının şehir kenarlarındaki kent tarımı üsleri olduğunu ifade etti. 
 

Bugün İstanbul bostanlarını konuşuyoruz. Bu Osmanlı’ya, hatta Roma dönemine dayanan bir olgu. O dönemde başkente erzak temin edilmesi gerekiyordu ki olağanüstü bir durumda şehir kendi kendini beslesin. Aksi durumda isyan çıkardı.

Kanal İstanbul’a karşı çıkmamın sebeplerinden biri de buydu. 

Kanal İstanbul, İstanbul’un Trakya gibi bir tarımsal arka plandan koparılması ve bir adaya dönüştürülmesine neden olacak. 

Tarımı geride kalmış, değişmesi gereken bir alan değil çağdaşlaştırılması, teknoloji ile tanıtılması ve organik niteliğinin sürdürülmesi gereken stratejik bir alan olarak görülmesi gerek. 


Başbakanlığı döneminde tarıma verilen destekleri hep teşvik ettiğini söyleyen Davutoğlu, o dönem o teşviklerin bir kısmının alınıp şehre gitmek için kullanıldığını da sözlerine ekledi. 

Ahmet Davutoğlu, tarıma dönüşün geri bir statüye dönüş gibi değil, ileri bir statüye geçiş olarak görülmesi gerektiğine vurgu yaptı. 
 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU