Netflix'in yeni filmi erotik-gerilim 365 Gün tepki çekti: Stockholm sendromunu yüceltmekten ibaret

İzleyiciler tepkilerini sosyal medyada dile getirdi

Film, Polonyalı yazar Blanka Lipinska’nın aynı adlı romanından uyarlandı (IMDb)

Netflix’in erotik gerilim filmi 365 Gün’ü (365 Dni) izleyen bazı izleyiciler sosyal medyada filme tepki gösterdi.

Polonya yapımı filmde baş karakterin kaçırıp hapsettiği kadını kendine aşık etmesi, ilişkinin ortaya çıkış şekli itibarıyla izleyicilerin eleştirilerinin hedefi oldu. İzleyiciler hikayenin kaçırılma ve duygusal bir ilişki için zor kullanmayı romantize ettiğini savundu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Başrollerinde Michele Morrone ve Anna Maria Sieklucka’nın yer aldığı filmin konusu şöyle:

Tutkusuz bir ilişki yaşayan bir kadın, dominant bir mafya babasının eline düşer. Adam kaçırıp hapsettiği kadına, ona aşık olması için bir yıl verir.

We Got This Covered’da yer alan habere göre filmdeki kadının, istismarcısına aşık olmasını Stockholm sendromunu yüceltmek olarak niteleyen izleyiciler tepkilerini Twitter’da dile getirdi.

Bir kullanıcı, “Lütfen unutmayın, kurguyla gerçek arasında çok büyük bir fark var. Eğer bir erkekseniz, lütfen bu fikirlere kapılmayın. Hiçbir kadın kaçırılıp aşık edilmek istemiyor” derken, bir başka kullanıcıysa filmin Stockholm sendromunu yücelttiğini belirterek, bunu tuhaf bulduğunu söyledi.


Bir kullanıcıysa şu ifadeleri kullandı:

365 DNI iki saat boyunca Stockholm sendromunu yüceltmekten ibaret.
 


Bir kullanıcı da, “Sizi kaçıran kişiye aşık olduğunuzda buna ne denir biliyor musunuz? Stockholm sendromu denir. Aşk denmez” ifadelerini kullandı.

365 Gün, Polonyalı yazar Blanka Lipinska’nın aynı adlı romanından uyarlandı.
 

Independent Türkçe, We Got This Covered

DAHA FAZLA HABER OKU