NASA'nın uzay teleskopu sayesinde uzak yıldızlardan gelen "düzenli ritimler" tespit edildi

Bu keşif sinyallerin karmaşıklığı nedeniyle daha önce mümkün olmamıştı

NASA'da çalışan bilim insanları yakın zamanda Mars'ın yapısını daha iyi anlamayı sağlayacak yeni bir simülasyon geliştirmeyi de başarmıştı (NASA)

Gökbilimciler büyük bir atılım kabul edilen keşifle uzak yıldızlardan gelen "tekrarlayan ritimler" tespit etti.

Araştırmacılar, NASA'nın uzay teleskopu Geçiş Halindeki Öte Gezegen Araştırma Uydusu'ndan (TESS) alınan verileri kullanarak yaptıkları çalışmanın bilim insanlarının belirli bir yıldız sınıfının yaşını, boyutlarını ve bileşimlerini anlama biçiminde "devrim" niteliğinde bir değişiklik yaratabileceğini söylüyor.

Sidney Üniversitesi'nden araştırmanın baş yazarı Profesör Tim Bedding yaptığı açıklamada, "Daha önce bu titreşen yıldızları doğru bir şekilde anlamak için birbirine karışmış birçok sinyal buluyorduk. Piyanonun üstünde yürüyen bir kediyi dinlemeye benzeyen bir karmaşa vardı" diye belirtti.

Bunun yerine araştırma ekibi NASA'nın verilerini kullanarak binlerce yıldızın parlaklık ölçümlerinin yardımıyla bu titreşimleri anlamlandırabildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Profesör Bedding, "NASA'nın TESS görevinin sağladığı muazzam derecede kesin veriler gürültüyü çözmemize olanak sağladı. Artık piyanoda çalınan güzel akorları dinler gibi, bir yapı tespit edebiliyoruz" dedi.

Yeni bulgular bilim insanlarının astrosismoloji adı verilen bir tekniği kullanarak yıldızları anlamasına olanak sağlayacak. Bilim insanlarının depremlerin yarattığı yankıları takip ederek Dünya'nın iç kısmı hakkında daha fazla şey öğrenebilmesi gibi, yıldızların iç kısmını araştırmak için ışık titreşimlerini izleyerek benzer ilkeler kullanılabilir.

Söz konusu yıldızlar delta Scuti yıldızları olarak biliniyor. Kalkan takımyıldızında yer alan ve Dünya'dan görülebilen aralarındaki ilk yıldızın tespit edilmesinin ardından isimlendirildiler. Bu yıldızlar Güneş'imizin kütlesinin kabaca 1,5 ile 2,5 katı.

Araştırmacılar keşfettikleri bu binlerce yıldızda çok sayıda ışık titreşimi tespit etmişti. Fakat titreşimlerin herhangi bir ayırt edilebilir ritminin veya modelinin yokmuş gibi görünmesi, haklarında daha fazla bilgi edinmeyi olanaksız kılmıştı.

Şimdi Nature'da yayımlanan yeni araştırmada bilim insanları 60 ile bin 400 ışık yılı arası mesafede bulunan bu yıldızların 60'ından düzenli titreşimler alabildi. Bunların daha genç yıldızlar olduğu, dolayısıyla titreşimlerinin daha hızlı gerçekleştiği düşünülüyor. Yaşlandıkça titreşimlerin frekansı azalıyor ve diğer sinyallerle karışıyor.

Profesör Bedding, "Titreşim biçimlerinin kesin olarak tanımlanması bu yıldızların kütlelerini, yaşlarını ve iç yapılarını belirleyebileceğimiz yeni bir yol açtı" ifadelerini kullandı.

NASA'nın TESS teleskopunun ana görevi hiç de yıldızları doğrudan gözlemlemek değil, fakat bunun yerine öte gezegenlerin bu yıldızların önünden geçebileceği zamanları yakalamak. Fakat teleskop aynı zamanda yıldızların kendisinin düzenli görüntülerini de alıyor ve bilim insanları bu görüntülerde delta Scuti yıldızlarındaki düzenli değişiklikleri tespit edebildi.

Teleskoptan elde edilen veriler, yıldızların uzun bir zaman dilimindeki hızlı değişikliklerini incelemeyi mümkün kılacak kadar büyük bir veritabanı toplamalarına olanak sağladı. Bu da bilim insanlarına "iyi huylu" örnekleri ayırma ve yeryüzündeki teleskoplar aracılığıyla daha fazla takip gözlemi yapma imkanı verdi.

 

 

Sidney Üniversitesi'nde post-doktora öğrencisi ve araştırmanın yazarlarından Simon Murphy, "Bu gerçekten önemli bir buluş. Şimdi bu yıldızlar hakkında anlayabileceğimiz ve modellerle karşılaştırabileceğimiz düzenli bir titreşim dizisine sahibiz. Bu, astrosismolojiyi daha önce hiç yapamadığımız bir şekilde kullanarak bu yıldızları ölçmemizi mümkün kılacak. Ama aynı zamanda bu, bize bunun Delta Scuti yıldızlarını kavrayışımıza dair yalnızca bir basamak olduğuna işaret ediyor" ifadelerini kullandı.

Gökbilimciler bu bulguları galaksimizde yörüngede bulunan bir yıldız dizisinin parçası olan ve HD31901 olarak bilinen yakın zamanda keşfedilmiş bir yıldızın yaşı hakkındaki tartışmayı çözmek için çoktan kullandı. Bazı araştırmacılar yıldız dizisinin yaklaşık bir milyar yaşında olduğunu öne sürerken, kimileri sadece 120 milyon yıl önce oluştuğunu söylüyordu ve yeni veriler daha genç olduklarına dair tahminlerin doğru olduğunu gösteriyor.

Astrosismoloji alanında çalışan fakat araştırmada yer almayan ve Connecticut, New Haven'da Yale Üniversitesi'nde astronomi profesörü olan Sarbani Basu, "Delta Scuti yıldızları karmaşık salınımları nedeniyle hayli sinir bozucu hedeflerdi, dolayısıyla bu çok heyecan verici bir keşif. Basit örüntüler bulabilmek ve salınım biçimlerini tanımlayabilmek her şeyi değiştirir. Bu yıldız alt kümesinin normal sismik analizleri mümkün kılması sayesinde sonunda onları düzgün bir şekilde tanımlayabileceğiz" diye konuştu.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/life-style

Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU