Uzmanlar uyardı: Yarasaların öldürülmesi daha fazla hastalığın yayılmasına yol açabilir

Yaban Hayvanı Ticaretini Durdurun: "Artan riski ortaya çıkaran şey, küreselleşmemiz ve doğal habitatları işgal etmemiz, hayvanlar değil"

Bilim insaları Myanmar'daki yarasalarda SARS-CoV-2'den farklı 6 yeni koronavirüs keşfetmişti (Reuters)

Uzmanlar, Kovid-19'un kaynağı oldukları için yarasa kolonilerinin yok edilmesinin anlamsız olacağını ve hatta insanların yeni virüslere maruz kalma tehlikesini daha da arttıracağı konusunda uyarıyor.

Herhangi bir yerdeki yaban hayatın hijyenik olmayan koşullarda yok edilmesinin, hayatta kalan hayvanlarda yeni hastalık yapıcıların türemesine ve virüslerin güçlenmesine yol açabileceği öne sürüldü.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bilim insanları yeni tip koronavirüsün Çin'deki bir canlı hayvan kesim pazarındaki nalburunlu yarasalardan kökenlendiğini ve pangolinler aracılığıyla insana sıçradığını düşünüyor.

Bu nedenle pandemi yayılmaya başladığından bu yana Çin'deki halk, evleri ve yakınlarındaki kış uykusundaki yarasaların yok edilmesini talep etmeye başlamıştı.

Yerel bir haber sitesine göre, Peru'nun kuzeyindeki yerel halktan bir grup iki yüz yarasalık bir koloniyi yakmayı planlamıştı. Hayvanları kurtarmak üzere müdahale eden yaban hayatı yetkilileri, yarasaları kasabanın uzağındaki emniyetli bir mağaraya taşımıştı.

San Francisco'da yaşayan bazı sakinlerse koronavirüsün yayılışını önleyeceği ve yaşamları kurtaracağı düşüncesiyle uzmanlara yarasalara nasıl tuzak kurulabileceği veya öldürülebileceğini sormuştu.

Ancak yaban hayatı savunucuları böyle bir eylemin yalnızca hastalık yapıcıların kalan hayvan popülasyonununda yoğunlaşmasına neden olmakla kalmayacağını, aynı zamanda ilk başta koronavirüs salgınını ortaya çıkaran yıkıcı davranışın tekrar edilmesi anlamına geleceğini söylüyor.
 


Çağrı, The Independent'ın pandeminin merkezinde yer alan yaban hayatı ticaretinin durdurulması ve zoonotik hastalıkların yayılışını önlemeye yardımcı olunması için kampanya yürütttüğü sırada geldi.

Bir veteriner olan ve "Born Free Foundation" (Özgür Doğ Derneği) isimli kurumun Birleşik Krallık kolunda politika kurulu başkanlığı yapan Mark Jones, vahşi hayvanlar virüsün kaynağı olabilse de insanlara bulaşmasından sorumlu tutulamayacaklarını ifade ediyor.

Jones, hepimizin her zaman virüsler taşıdığını ve normalde hayvanların da kendilerini hasta etmeyen virüsler taşıdığını belirterek sözlerini şöyle sürdürüyor:

Ancak virüsler doğru şartlar altında çok hızlı çoğalabilir. Hayvanlar stres altındayken bağışıklık sistemleri baskılanır ve bu virüslerin çoğalmasına, mutasyon geçirmesine ve böylelikle insan gibi yeni konaklara bulaşabilmesine olanak tanır. Yaban hayvanlarının farklı türleri yakalandığında veya yetiştirildiğinde, kötü koşullar altında fazla sayılarla bir araya konulduklarında, yüksek stres altına girer. Birbirleriyle ve insanlarla yakın temas içinde bulunduklarından satıldıkları vahşi hayvan pazarları virüslerin mutasyon geçirerek insana bulaşabilecek formlarının açığa çıkma riskinin en fazla olduğu yerdir. Yarasa tüneklerinin yok edilmesi, başka bir insan pandemisinin tehlikesini azaltma açısından hiç etkili olmaz. Tehlikeyi ortadan kaldırmak için doğadaki hayvanları öldürmeyi deneyerek vakit kaybedemeyiz.

ABD merkezli, kar amacı gütmeyen "Wildlife Conservation Society" (Yaban Hayatı Koruma Topluluğu) isimli kuruluşun sağlık programlarından sorumlu müdürü Christian Walzer da şunları söyledi:

Vahşi yaşama zulmetmenin doğayı daha fazla bozacağı ve bu nedenle yayılan olayların artacağı basit gerçeğinin ötesinde, aynı zamanda bu, kalan bireylerdeki patojen varlığını da yükseltir. Yerel yaban hayatının algılanan herhangi bir riske göre insanlara çok daha ağır basan önemli faydalar sağladığını açıkça anlamak gerçekten önemli. Örneğin sıklıkla üstüne çamur atılan yarasalar böcekleri kontrol altında tutma ve bitkileri tozlaştırmada paha biçilemez hizmetler sağlar, yalnızca Kuzey Amerika'da on milyonlarca dolar ölçeğinde.

Bilim insanları, HIV ve Ebola gibi hayvanlardan bulaşan yeni hastalıkların sıklığının artmasının, insanların vahşi yaşama müdahalesinin eseri olduğunu düşünüyor.

Dr. Jones, küresel ulaşımı da içeren modern yaşam tarzlarının da virüsün yayılmasında pay sahibi olduğunu çünkü hayvan popülasyonlarına yakın yaşayan insanların belirli oranda bağışıklık geliştirirken dışarıdan gelenlerin daha savunmasız olduğunu ifade ediyor.

Son birkaç on yılda gelişme, şehirleşme ve vahşi yaşamın devasa ölçüde sömürüsü ve ticaretinin yapılması yoluyla küreselleştikçe ve doğal habitatları işgal ettikçe ortaya çıkan bulaşıcı hastalıklar, salgın ve pandemi haline geliyor. İşte artan tehlikeyi ortaya çıkaran şey budur. Hayvanların kendileri değil.

Uzman, evlerin yanında yarasa tüneklerinin bulunmasının hiçbir büyük tehlike oluşturmayacağını ve nalburunlu yarasaların binaların etrafına zaten tünemediğini söylüyor.

Bu tür bir refleksle hayvanlara zulmetmek, onları bir tehdit olarak algılayan bazı insanların gerçekten ne kadar problemli olduğunu gösteriyor.

Bir araştırmaya göre, Kovid-19 insana yarasa eti yemiş sokak köpeklerinden de sıçramış olabilir.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/environment

Independent Türkçe için çeviren: Umut Can Yıldız

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU