Metroda hava kirliliği düşündüğümüzden daha mı kötü?

Prof. Dr. Mustafa Öztürk Independent Türkçe için yazdı

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre iç ve dış ortam hava kirliliğinden dolayı dünyada yılda 7 milyon insan erken ölmektedir.

Bunun 4 milyonu iç ortam hava kirliliğinden dolayı erken ölmektedir.

2015 yılında ortam PM2.5’den dolayı yaklaşık 4,2 milyon insan erken öldü. Bunların yaklaşık yüzde 40'ı Çin'de meydana geldi.

Hava kirliliğinden dolayı hastalanan insan sayısı, verimsiz iş üretimi, sağlık harcamaları ve benzeri nedenlerden dolayı kirliliğin maliyeti çok yüksek olmaktadır.

Şehirleşmenin hızla artması ile birincil toplu taşıma sistemi metro olmuştur. Metro sistemi ile verimli ve güvenli ulaşım hızla artmaktadır. 

Uluslararası verilere göre, yılda 40 milyardan fazla insan işe ve okula metro ile gidip geliyor. Bu değer mevcut dünya nüfusunun 5 katıdır.

Londra'da günde yaklaşık 4,8 milyon, İstanbul’da 2 milyon üzeri, Paris'te 5,3 milyon, Tokyo'da 6,8 milyon, Moskova'da 9,7 milyon ve Pekin'de 10 milyon insan işine gidip gelmek için metro kullanıyor.  

Birleşmiş Milletler 2014 raporuna göre metro, kalabalık şehirlerde işe gidip gelmek için hayati önem taşıyor.
 

metro1.jpg
İstanbul metrosu / Fotoğraf: Twitter​


Türkiye’de insanların yaklaşık yüzde 92’i şehirlerde yaşamaktadır. 

Karayolu kaynaklı ulaşımdan üretilen büyük miktarda PM ve NOx gibi kirleticileri soluyan şehir sakinlerinin ömrünü kısaltmaktadır.

Metro gibi toplu taşıma sistemleri, kentsel ortamda hava kirliliğini azaltmak için bir önemli çözüm gibi görünmekte. Tabii ki havası temiz olmak kaydıyla…

Bu çalışmada, özellikle insan trafiğinin en yoğun olduğu metro istasyonlarında ve vagonlarında hava kirliliği ve alınması gereken önlemler üzerinde durulmuştur.

Bu tür ulaşım araçlarını kullanarak her gün 120 milyon insan, günlük olarak işe, okula, alışverişe gidip gelmek için, insan yoğun ortamda, yolculuk yapmaktadır.

Metro ile ulaşımda yolcular, gününün yaklaşık 40-70 dakikasını metro istasyonu ve metro vagonu içinde geçirmekte ve iç ortam havasını solumaktadır.

Londra metrosunda insanlar, ortalama 48 dakika yolculuk yapmaktadırlar.

Metro istasyonu ve metro vagon ortamında oluşan iç ortam hava kirliliği, yolcuların sağlığını negatif etkilemektedir.

Metroda yolcular, 40 ila 70 dakika gibi kısa süreliğine de olsa yüksek seviyede iç ortam hava kirliliğine maruz kalmaktadır. 
 

metro2 aa.jpg
Fotoğraf: AA


Yapılan akademik çalışmalarda metro istasyonları ve vagonları gibi mikro iç ortamlarda başlıca hava kirleticiler PM2.5, aromatik hidrokarbonlar, uçucu organik maddeler (VOC), karboniller ve uçuşan bakteri oluştuğu, biriktiği ve yüksek konsantrasyonlara ulaştığı tespit edilmiştir.

İnsan saçı çapından 30 kat daha küçük olan PM2.5  kirleticisi sağlık için çok tehlikeli.

Bu tür kirleticilerin boyutları çok küçük olduğu için solunum yolu ile, filtre edilmeksizin, ciğerlere kadar ulaşabilmektedir.

İç ortamlarda oluşan ve ciğerlerde, kalpte ve hatta beyinde biriken ve kan dolaşımında yayılan PM2.5 kirleticiler, solunum bozuklukları ve kardiyovasküler hastalıkları şiddetlendirir, depresyon ve diğer zihinsel sağlık sorunları oluşturur.

Metro iç ortamında yüksek konsantrasyonda PM2.5 dahil kirli havaya maruz kalmanın, yolcuların kalp atış hızlarındaki akut değişikliklere, felç, akciğer kanseri ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı gibi sağlık riskleriyle ilişkilidir.

Kentsel toplu ulaşım sistemleri ve araçları mikro iç ortamlarına maruz kalma, kapalı, iyi havalandırılmamış ve temiz tutulmamış olması nedeniyle sağlık açısından çok endişe vericidir.

Yüksek konsantrasyonda PM2.5 kirliliğine uzun süre maruz kalındığında solunum ve kalp sistemlerini olumsuz etkiler.

Yüksek konsantrasyonda kirlilik seviyesine kısa süreli maruz kalma, astımı ağırlaştırabilir veya kalp krizlerini tetikleyebilir.

Mikro iç ortam PM2.5 seviyelerinin "mümkün olduğunca düşük" ve en azından dış ortam hava kalitesinden daha iyi olmalı.

Metro istasyonu ve vagonu mikro iç ortam havalandırma sistemi, özellikle hava kirliğinin yoğun olduğu dış ortamın havası metro iç ortamına veriliyorsa trafik kaynaklı kirleticiler, PM10, PM2.5, CO, NOx, VOC, THM ve yaz aylarında ilaveten ikincil kirletici ozon kirletici seviyeleri sürekli artar.

Metro istasyonları ve vagonlarında PM10 ve PM2.5  kirleticiler, WHO ve AB normlarında ölçülmeli ve takibi yapılmalı. 

Dünyada bazı şehirlerin metro iç ortamlarında PM10 ve PM2.5 kirleticilerin ölçümlerinde;

  • Pekin’de PM2.5, 98,5 ± 26,3 μg m−3,
  • Tianjin’de, PM2.5, 151,4 μg m−3,
  • Seul’da PM10, 150 μg m−3 ve PM2.5, 118 μg m−3
  • Sagrera istasyonunda PM2.5, 21 ila 36 μg m−3

arasında değiştiği tespit edilmiştir.

İstanbul Taksim, Şişli ve 4. Levent metro istasyonlarında, 18 saat süre ile, PM10 ve PM2.5 konsantrasyonu sırasıyla 181,7 (26,7–1014,7) μg m−3, 106,8 (30,9–391,6) μg m−3 ve 105,3 (14,5–318,9) μg m−3 ölçülmüştür.

Bu değerler sağlık için risklidir. 

Birçok metro vagonu ve istasyonunda PM2.5, dış ortam hava kalitesi sınır değerlerinden çok yüksek.

Çoğu şehirlerde yapılan ölçümlerde, ulaşım sistemleri iç ortamlarında hava kalitesi şehrin dış ortam havasından 2 ila 3 kat daha kirli olduğu tespit edilmiştir.

Dünyada birçok metro istasyonun hava kalitesi çalışması aşağıda özetlenmiştir;

  • Londra metro istasyonunda, 8 saat periyodik ölçüm süresinde, PM10 ve PM2.5 seviyelerinin, trafiğin yoğun olduğu yerlere göre sırasıyla 3 ve 15 kat daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Londra metrosunda PM2.5 kirliliği, ana caddelerden 15 kat daha kötü.
  • Stockholm metro istasyonunda PM10 ve PM2.5 konsantrasyonu, şehrin en işlek caddesine göre 5 ila 10 kat daha yüksek olduğu tespit edilmiş, hafta içi günlerde PM2.5 199 (±104) μg m−3 ve hafta sonları 148 (±82) μg m−3 olarak ölçülmüş.
  • Seul metrosu istasyonunda, çalışma saatlerinde, PM10 ve PM2.5 konsantrasyonu sırasıyla 121.7 (±16.1) μg m−3 ve 115.6 (±8.6) μg m−3 ölçülmüş.
  • Atina metrosu dört ana istasyonunda yapılan PM konsantrasyonları, dış ortam ölçümleri ile karşılaştırıldığında, 3 ila 10 kat daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.
  • Ayrıca, Pekin, Guangzhou, Los Angeles, Meksika, New York, Seul, Taipei, Sydney ve Barselona metrolarında PM2.5 kirletici seviyesi yüksektir.
  • Barselona metrosunda yapılan hava kalitesi ölçüm değerleri, caddelerdeki toplu taşıma otobüsleri, tramvay ve yürüyüş yollarında yapılan ölçüm değerlerinden daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.
  • Hong Kong, Mexico City ve Santiago metrosunda durum çok farklı değil.

Dünyadaki metro istasyonlarında yapılan PM konsantrasyonlarının yüzde 70'inin WHO’nın dış ortam hava kalitesi standartlarını aştığını göstermektedir.

Dünyada en eskilerden olan Londra metrosunda PM2.5 kirleticisi dağılımı Şekil 1’de verilmiştir.

Londra metrosunun en kirli olduğu güzergahlar tespit edilmiştir ve WHO sınır değerleri ile karşılaştırılması yapılmıştır. 
 

Şekil 1..jpg
Şekil 1. Londra metrosunda hava kalitesi ve WHO sınır değerleri ile karşılaştırılması


WHO ve AB’de metro istasyonları ve vagonları iç ortamları için henüz bir standart ve mevzuat yoktur.

Mevcut AB kuralları, dış ortam havasında PM10 için 24 saatlik ortalama sınır değer 50 μg m-3 ve PM2.5 için yıllık ortalama sınır değer 25 μg m-3’dür.  PM10 için 50 μg m-3 üzerinde değer yılda 35 defadan fazla tekerrür edemez. Yıllık PM10 ortalama değeri ise 40 μg m-3’dır. 

Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nün PM2,5 için tavsiyeleri daha iddialı ve 35 μg m-3 ile başlayan ve 10 μg m-3 ideal seviyesine doğru kademeli olarak azaltmayı planlayan bir yaklaşım gerektiriyor.

Metro istasyonu ve vagonu iç ortam havasında günlük 35 μg m−3 PM2,5 için eşik sınır değeri için başlangıç olarak kabul edilebilir.

Bu metro ulaşım sistemlerinde PM'lerin günlük maksimum 35 μg m−3‘nin altında kalacak şekilde havalandırma sisteminin çalışması, bakımlarının, temizliğinin ve ayarlarının yapılması fevkalade önemli olacaktır.

Havalandırma sistemi verimli çalışmadığı ve kötü çalıştığı zaman kirleticiler, iç ortamda birikir ve sağlık için zararlı seviyeye ulaşır. 

Metro istasyonu ve vagonu iç ortamında, hava kirliliğini minimize etmek için havalandırma sistemlerinin periyodik olarak bakımının, tamiratının, kontrolünün ve yeterli havalandırmanın yapılması gereklidir.

Havalandırma sistemlerinin periyodik olarak bakımı, tamiratı ve kontrolü yapılmayan ve kötü havalandırma yapılan metro vagonları servis dışı bırakılmalı.

Çünkü, metro istasyonu ve vagonunda PM2,5, PM10, CO, VOC gibi kirleticilerin iç ortamda artmasının ana nedenleri, yanlış işletmecilik ve arızalı/kötü havalandırma sistemleridir. 

Verimli çalışmayan ve iç ortamın havasını kaliteli seviyede tutmayan havalandırma sistemi, verimli ve akıllı havalandırma sistemi ile değiştirilmelidir. Bu yüzden mevcut metro sisteminin incelenmesi gereklidir.

Metroda havalandırma sistemi Şekil 2’de verilmiştir.
 

Şekil 2.jpg
Şekil 2. Metro sisteminde havalandırma


Metro istasyonları ve metro vagon iç ortamda hava kalitesi ölçümleri yapılacak yerler Şekil 3 ve Şekil 4’te verilmiştir.

Metro istasyonlarında anlık ölçümler ile değerlendirme yapmak doğru değildir.

Ölçümler tekniğine uygun sürede yapılmalıdır. 
 

Şekil 3.jpg
Şekil 3. Metro istasyonları koridor ve platformda numune alma noktaları, platform ile metro arasında numune alma yerleri

 

Şekil 4.jpg
Şekil 4. Metro sisteminde iç ortam hava kirliliği ölçüm yerleri​​​​​​​


Şekil 3 ve Şekil 4’te verilen yerlerde ölçümler, havalandırmaların yapıldığı ve yapılmadığı zamanlarda ve insan trafiğinin yoğun olduğu pik saatler ile insan trafiğinin minimum olduğu saatlerde yapılmalıdır. 

Veriler değerlendirilir, kirliliğin kaynakları tespit edilir ve iyileştirme ile ilgili çözüm yolları geliştirilir. 

Özellikle metro vagonları ve istasyonlarında gece saatlerinde yapılan bakım onarım işlemleri gündüz saatlerinde hava kalitesini etkiler.

Ve iç ortamda biriken PM2.5 kirletici seviyesi, istasyonlarda yüzde 50 oranında artabilir.

Bu yüzden gece saatlerinde bakım ve onarım esnasında kirletici seviyesi pik değerde çalışması süreleri kısa tutularak ve havalandırma sistemi çalıştırılarak kirletici seyreltilebilir.

Metro istasyonlarında gündüz saatlerinde hava kalitesi açısından PM (toz) oluşumunu en aza indirgemek için gece 00-04 saatlerinde periyodik bakım ve onarım çalışması yapılması tercih edilmelidir. 

Solunabilir PM10 ve PM2.5, platformlardaki konsantrasyonu, uygun olmayan havalandırma ayarları şartlarında çarpıcı şekilde artabilir.

İstasyonlarda çalışan havalandırma sistemi tipi, metrolarda ortak olan hava kalitesi üzerinde önemli bir kontrol sistemidir.

Bir istasyonda bulunan solunabilir PM konsantrasyonunun değişen havalandırma ayarlarına cevaben dört misline kadar değişebileceği tespit edilmiştir. 
 

Şekil 5.jpg
Şekil 5. Metro’da havalandırma sistemi


Barselona metrosunda PM10, PM2.5 ve PM1 konsantrasyonun havalandırmalı ve havalandırmasız ortamda değişimi Şekil 6’da verilmiştir.
 

Şekil 6.jpg
  Şekil 6. Metro vagonlarında havalandırmalı ve havalandırmasız şartlarda PM değişimi


Şekil 6 incelendiği zaman havalandırmalı şartlarda hava kalitesinin yüzde 30 ila yüzde 50 oranında iyileştirildiği görülmektedir. 

Daha sıcak dönemlerde havalandırma yoğunluğu (sıklığı) daha soğuk dönemlere göre daha yüksektir.

Metroda uygun sıcaklık koşullarını korumak için dış ortam havasının metro istasyonuna daha hızlı bir şekilde havalandırılması ile metro ortam havası seyreltilir ve iç ortam PM seviyesi, dış ortamdan daha düşük olmasını sağlar.

Yaz aylarında istasyonlara daha fazla hava püskürtülmesi ile daha soğuk dönemlere göre fanların çalışma yoğunluğu yüzde 35 oranında azalır ve PM kirliliği de o oranda azalır.

Bu durumda, fan hızını düşürmenin güç tasarrufu avantajı yanında istasyonda ortalama PM2.5 gündüz konsantrasyonlarının 61'den 82 μg m-3’e değişmesi nedeniyle ciddi şekilde dengelenmiş olur.

Yeterince havalandırılmayan ve temizliği yapılmayan metro vagonlarında koku kirliliği oluşur.

Türkiye’deki metro istasyonları ve vagonlarında hava kaliteleri izlemeye alınmalı ve ölçümler yapılmalı.

Kirletici kaynaklar belirlenmeli, çözüm yolları ortaya konmalı ve yolcuların kirli hava soluyarak yolculuk etmeleri önlenmeli.

Metro istasyonları ve vagonları sık aralıklarla temizlenmeli ve hava temizleyiciler kullanılmalı.

Yapılan ve yapılacak iyileştirme çalışmaları yolcularla ve çalışanlarla paylaşılmalı. 

Temizleme işlemi gece saatlerinde yapılmalı.

Londra, metro istasyonları ve vagonlarını temizlemek için yılda 60 milyon pound harcanmaktadır. 

Metrolarda kirlilikler bazen yolculardan ileri gelebilir. 

İnsan trafiğinin yoğun olduğu metro istasyonlarında ve vagonlarında PM2.5, karbon dioksit, sıcaklık ve nem gibi parametrelerin sürekli ölçümleri yapılarak bu veriler yolcularla ve çalışanlarla paylaşılmalı.

PM kirletici kompozisyonun zaman zaman tespit edilmesi sağlık açısından oldukça önemlidir.

İç ortam hava kirliliğinden metro istasyonlarında ve vagonlarında çalışanlar daha fazla olumsuz etkilenmektedir.

Metro çalışanlarında sık aralıklarla sağlık taraması yapılmalıdır. 

Belediyeler, güvenli ve sağlıklı yolculuk için metro istasyonlarında ve vagonlarında hava kirliliği ve ölçümleri ciddiye almalı, hava kalitesi izleme ağı kurmalı ve kirletici kaynak risklerini azaltmalı.

Önce yolcuların ve çalışanların sağlığı… 

Yaz aylarında metro vagonları iç ortam hava sıcaklığı sağlık için konforlu şartlarda tutulmalı.

Metro iç ortam sıcaklığı, akıllı ve enerji verimli olarak korunmalı.

İç ortam sıcaklığı yolcuların yaydıkları ısılar dikkate alınarak gerçekleştirilmeli.

Unutmayalım ki her metro yolcusunun ve metro çalışanının temiz hava soluma en temel hakkıdır.

Havası kirli metro ile seyahat etmek çalışma verimliliğini düşürür ve sağlık harcamalarını artırır.

Havası kirliliği önlenmeyen metrolarda, yolcuların ve çalışanların PM2.5 kirliliğini önleyici maske takmaları tavsiye edilir.

Özellikle solunum ile ilgili hastalığı olanlara.

Havası temiz metro istasyonu ve vagonları, daha sağlıklı ve daha mutlu topluluk demektir; çalışmaya değer.

 

 

* Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU