Kadınların felç sonrası depresyon geçirme ihtimali erkeklerden iki kat daha fazla

“Kadınlar, kendi benlik bilinci ve özsaygılarını daha çok sosyal ilişkilerden elde ediyor, bu yüzden ilişkileri sürdürmeye ilişkin sorunlara daha duyarlılar”

Yeni bir araştırmaya göre, felç sonrasında sıkça ortaya çıkan depresyon belirtileri yavaş iyileşme, düşük yaşam kalitesi ve erken yaşta ölme riski gibi uzun vadeli sonuçlara yol açabilir.

King's College London'dan araştırmacılara göre, kadınlar, kimlik duyguları için ihtiyaç duydukları sosyal ağlara daha fazla bağımlı oldukları için şiddetli depresyona girme ihtimali erkeklere göre daha yüksek.  

Ayrıca, hastaların geçirdiği ağır ataklar genellikle başkalarıyla iletişim kurmayı ve etkinliklere katılmayı zorlaştırıyor.

Uzmanlar, bin 275 erkek ve bin 38 kadından oluşan iki bin 313 kişinin depresyon belirtilerini Temmuz 2017'ye kadar izledi.

Araştırmaya katılan tüm hastalar 1998 ve 2016 yılları arasında ilk kez felç geçirdi.

Avrupa Nöroloji Dergisi'nde yayınlanan çalışma, erkeklerin % 10'undan fazlasının uzun süreli ağır semptomlar yaşadığını ve kadınların % 20'sinin zaman içinde devamlılık gösteren ağır veya çok ağır semptomlar yaşadığını tespit etti.

King's College London Nüfus Sağlığı ve Çevre Bilimleri Fakültesi'nden araştırmaya katılan Dr. Salma Ayis şunları söyledi:

“Kadınlar, kendi benlik bilinci ve özsaygılarını daha çok sosyal ilişkilerden elde ediyor, bu yüzden ilişkileri sürdürmeye yönelik sorunlara daha duyarlılar. Felçler, fiziksel aktivitedeki birçok zorlukla bağlantılı ve sosyal aktiviteler ile yaşam rollerine katılımı etkiler ve çoğu zaman bilme yetisini etkiler. Kadınların aynı role, aynı arkadaşlara ve aynı sosyal ağa sahip olmaları zor.”

Dr. Ayis, toplam nüfus içerisinde kadınların erkeklerden daha yüksek depresyon riski altında bulunduğuna ve semptomlarını erkeklerden daha fazla rapor ettiklerinin bilindiğine dikkati çekti.

Felç geçiren kadınların genellikle erkeklerden biraz daha yaşlı olduğunu da sözlerine ekledi.

Dr. Ayis, “Ayrıca, kadınlar daha uzun yaşadıkça, depresyona yol açma ihtimali olan yalnızlık, kötü fiziksel sağlık ve destekten yoksun kalma gibi durumlara daha fazla maruz kalıyorlar” bilgisini verdi.

Ayis şunları kaydetti:

"Her iki cinsiyette de ortak özellik, depresyon belirtileri arttıkça hayatta kalma olasılığındaki dramatik azalmadır. Bu nedenle, felç mağdurlarında depresyon semptomlarını izleyen ve buna uygun şekilde davranan klinik tedavi uzmanlarının daha iyi ve uzun süreli bakım sağlayabileceğine inanıyoruz."

Felç, beynin bir kısmına kan akışı engellendiğinde ortaya çıkan hayati tehlike içeren tıbbi bir durumdur. Dünya genelinde altı kişiden birinin hayatında bir kez felç geçirdiği ve İngiltere'de her yıl 100 binden fazla felç gerçekleştiği tahmin ediliyor. Hayatta kalanların yaklaşık üçte biri sonradan depresyona yakalanıyor.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

 https://www.independent.co.uk/news/healthl

Independent Türkçe için çeviren: Büşra Kırkpınar

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU