İsrail ve Hamas arasındaki kalıcı ateşkes anlaşmasının içeriğinde ne var?

İsrail ve Hamas Hareketi’nin 2020 yılı başında ulaşmaya çalıştığı kalıcı ateşkes anlaşmasının şartları, bazı düzenlemeler dışında 2019 yılının başında iki taraf arasında gerçekleşen anlayışların detaylarından farklı değil

İsrail, Gazze Şeridi sınırı yakınlarındaki geri dönüş yürüyüşünün durdurulmasını şart koştu / Fotoğraf: Independent Arabia

Mısırlı arabulucuların İsrail, Gazze Şeridi’ndeki Hamas ve İslami Cihad hareketlerine yönelik yaklaşık 9 aydır devam ettirdiği büyük baskılarla birlikte, Gazze’de iki askeri tırmanış yaşandı. Tırmanışlar sırasında ise çok sayıda kişi öldü, çok sayıda konut yıkıldı ve Filistin ekonomisi de olumsuz şekilde etkilendi. Taraflar, İsrail’in güvenliğini garanti altına alan ve Gazze Şeridi kuşatmasını kıran kapsamlı bir ateşkesin sağlanması gerektiğine inanıyordu.

Ancak gerçekte, yasama seçimlerini kazanıp 2006 yılında Gazze Şeridi’nde yönetime gelmesinden bu yana Hamas, kuşatmayı çeşitli yollarla kırmaya çalıştı. Bu yolların en sonuncusu ise İsrail sınırı yakınlarında geri dönüş yürüyüşleri düzenlemek oldu. Bu yürüyüşler, kuşatmayı kırmak için bir baskı aracı olarak kullanıldı. Gözlemcilere göre bu yöntem, İsrail’i Hamas ile ateşkes yapmaya zorlamanın en başarılı yöntemiydi.

Grupların katılımı

Ancak sahada, Hamas artık savaşı yönetmede ve kuşatmayı kırma girişimlerine tek başına değildi.

Öyle ki Gazze Şeridi’ndeki en büyük gruplardan biri haline gelen ve İsrail sınırının sakinliğini kontrol edebilen İslami Cihad da bu mücadeleye katıldı. İki grubun yanı sıra Fetih Hareketi dışında çok sayıda ulusal ve İslami güç de söz konusu mücadelede yer aldı. Kuşatmayı kırma anlayışları değişti. Aralık ayında ateşkesin başlamasından bu yana Mısır, bir yandan Hamas ve İslami Cihad hareketleri, diğer yandan da İsrail ile temaslarını yoğunlaştırmaya çalıştı. Nihayetinde de uzun vadeli bir ateşkes anlaşmasına ulaşmayı başardı.

Uzun süreli ateşkes diyaloğunda Hamas’ın Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ile İslami Cihad Genel Sekreteri Ziyad en-Nehale de yer almış olabilir. Söz konusu iki taraf da geçen ay Mısır’ın başkenti Kahire’ye ziyarette bulunarak, Mısır istihbaratıyla kapalı bir toplantı gerçekleştirdi.

Kaynaklara göre Mısır, Bakanlar Kurulu tarafından incelenmek üzere İsrail’e ateşkes şartlarının bir taslağını gönderdi. Ardından taslağa onay verildi ve daha sonra beş yıllık bir süreliğe yürürlüğe koyuldu.

İsrail medyası, Gazze Şeridi’ne yönelik kuşatmayı kırma karşılığında İsrail’in güney bölgelerinde sakinliği sağlayarak, Hamas ile uzun vadeli ateşkese ulaşma olasılığını incelemek için İsrail’de bakanlık oturumları hakkında haberler servis etmeye başladı.

Gazze’deki gruplara ilişkin maddeler

Ateşkes, gelecek Şubat ayı başında Mısır istihbaratının himayesinde bir zaman çizelgesi uyarınca yürürlüğe girecek.

Gazze Şeridi’nde Hamas ve İslami Cihad’ın sorumluluğundan bahseden maddeler, İsrail sınırındaki geri dönüş yürüyüşlerinin tamamen durmasına değiniyor. Yürüyüş Heyeti, yakın bir zamanda Tel Aviv’in ateşkes şartlarını yerine getirmesi için, bir iyi niyet göstergesi olarak proaktif bir adımla yürüyüşlerin askıya alındığını açıkladı.

Hamas ve İslami Cihad’ın uygulaması gereken ikinci madde ise Gazze çevresindeki yerleşimlere yönelik füze atışını tamamen durdurmakla ilgili.

Üçüncü madde, ulusal çerçeve dışındakilerin füze atışını ve sızma girişimlerini önlemek için İsrail ile sınırların güvenlik organları tarafından korunmasını içeriyor.

Ulaşılan bilgilere göre İsrail, bu maddelerin Gazze Şeridi ve Batı Şeria’yı kapsaması çağrısında bulundu. Son olarak Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin tüm faaliyetleri ve operasyonları durduruldu. Ancak Filistinli gruplar, ateşkesin Batı Şeria’yı kapsamasını reddetti.

Siyasi analist Talal Okal, Büyük Dönüş ve Ablukayı Kırma Yürüyüşü Yüksek Ulusal Heyeti’nin İsrail sınırı yakınlarındaki yürüyüşleri durdurma kararını, uzun vadeli bir ateşkese gitmeyi kabul etme ve Gazze sakinlerine bazı kolaylıklar sağlama adımı olarak nitelendirdi.

İsrail ile ilgili maddeler

Hamas’ın yukarıda bahsedilen maddelere uyması sonrasında İsrail de, Oslo Anlaşması’nda olduğu gibi, Gazze Şeridi sakinlerine, balıkçılık alanının 20 deniz miline genişletilmesi de dahil bazı kolaylıklar sağlayacak. Aynı şekilde denizcilik mesafesi de kademeli olarak arttırılacak.

İsrail, tarım faaliyetlerini canlandırma, çiftçilerin statülerini iyileştirme ve onlara zarar vermeme çerçevesinde mevsim meyvelerini Gazze Şeridi’nden ithal edecek. Fiili olarak da İsrailli yetkililer, Gazze’den topraklarına çilek ithalatına başladı.

İsrail ayrıca, bazı yasaklı malların kullanımına izin verecek, Gazze Şeridi’ne araç lastikleri de dahil bu malların erişimini kolaylaştırmaya çalışacak. İkili kullanım kategorisine giren mal sayısı, yaklaşık 300 olarak tahmin ediliyor.

Sağlanacak kolaylıklar arasında İsrail’in, Gazze Şeridi çalışanlarına, topraklarında çalışma izni vermesi de yer alıyor. Bu çalışanların sayısı 5 bin olarak tahmin edilirken, bu sayı kademeli olarak 10 bine yükseltiliyor. Ancak Tel Aviv güvenlik komutanlığı arasında bu maddeye ilişkin bazı endişeler yaşanıyor.

Aynı zamanda İsrail, akaryakıt krizi ve yüksek fiyatlar nedeniyle sürekli kesinti sorununa çözüm sağlamak ve enerji santralini aktifleştirmek amacıyla Gazze Şeridi’ne doğalgaz boru hattı inşa etmeye çalışacak.

Uzun vadeli maddeler

Maddelerin herhangi bir güvenlik sorunu veya siyasi sorun olmadan yürürlüğe koyulması halinde ateşkes anlaşması, İsrail ve Hamas arasında esir takasını da kapsayacak şekilde geliştirilecek. Aynı şekilde Mısır ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından denetlenecek şekilde, Gazze Şeridi’ni Kıbrıs’a bağlayan bir deniz koridoru inşa edilecek.

Aksi durumda ise Gazze limanı onarılabilecek ve ticari hale dönüştürülmesi için geliştirilebilecek. Gazze havalimanına ilişkin bakım operasyonlarının yanı sıra koşullarına göre yıllar sonra havalimanı çalışır hale getirilecek.

Hamas Hareketi sözcüsü Abdullatif el-Kanu, yaptığı açıklamada, zeminde yaşananların Gazze Şeridi kuşatmasının kaldırılmasına ilişkin önceki anlayışları da doğruladığını ifade etti. Kanu ayrıca, ‘Batı Şeria’nın anlaşmaya dahil edilmemesi’ hususunda İsrail medyasında çıkan söylentilerin doğru olduğunu açıkladı.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Kübra Şahin

independentarabia.com/node/83931

 

DAHA FAZLA HABER OKU