ABD yaptırım uygularsa Türkiye İncirlik ve Kürecik'teki üsleri kapatır mı?

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'nin Türkiye'ye yaptırım uygulanması halinde İncirlik ve Kürecik'teki üslerin kapatılabileceğini söyledi. Söz konusu üsler kapanabilir mi? Böyle bir durumda neler yaşanır? Uzmanlar Independent Türkçe'ye değerlendirdi

ABD Başkanı Donald Trump, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı 13 Kasım'da Beyaz Saray'da ağırlamıştı / Fotoğraf: AFP

Türkiye-ABD ilişkileri bir süredir çalkantılı, inişli çıkışlı bir şekilde seyrediyor.

Kimine göre jeostratejik kimine göre kriz merkezleriyle çevrili bir ülke Türkiye. 

Ve Washington yıllar yılı Türkiye'yi belki de bu nedenle en 'gerekli' ortaklardan biri olarak gördü. 

Bin 893 kilo ağırlığında, 2 buçuk milyar dolar değerindeki bir askeri cihaz ise bu ortaklığa uzun süredir gölge düşürmüş, hatta zarar vermiş durumda.
 

1.jpg

Fotoğraf: Wikimedia


Rusya'dan alınan S-400 hava savunma sistemi, sadece Türkiye'nin F-35 savaş uçaklarından olmasını değil aynı zamanda Amerikan yaptırımlarının da sıklıkla konuşulmasını beraberinde getirdi. 

ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlarla Mücadele Etme Yasası, bir diğer adıyla CAATSA'nın uygulanacağı yönünde ciddi yorumlar hakim. 
 

1.jpg
CAATSA yasası / Görsel: ABD Senatosu


Ankara’nın Rusya ile yaptığı anlaşma nedeniyle CAATSA’nın 231. maddesi kapsamında Türkiye'ye yaptırım uygulanmasının mümkün olabileceğini düşünenler var.

O madde Rusya’dan silah alıp savunma harcaması yapan ülkeleri ABD’nin düşmanına yardım eden ülke sınıfına sokuyor.

İşte tam da bu ortamda Türkiye yaptırım kartına karşılık bir kez daha 'jeostratejik ülke' kartını masaya sürüyor.
 

20191212_2_39806413_50298008.jpg

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Fas’ın başkenti Rabat’ta İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) 50. Kuruluş Yılı Etkinliği’nde / Fotoğraf: AA


Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun "ABD ile kriz neticesinde ABD Kongresinden yaptırım kararı çıkarsa, Türkiye'nin adımları ne olabilir? İncirlik'in statüsü gündeme gelebilir mi?" sorusuna verdiği yanıt bunun kanıtı:

İncirlik de gelir Kürecik de gelir, her şey gelir. Kötü senaryoyu varsayımlar üzerine konuşmak istemiyoruz. Kongrenin karar alması yetmez. Yönetimin alacağı karar önemlidir. CAATSA içinde 12 madde var. Yönetim hangisini seçecek? Türkiye aleyhine bir karar çıkarsa bu konuda Trump yönetiminin bunu uygulama konusunda yetkisi nedir? Bunlara bakmak lazım. Sonuçta en kötü senaryoyu düşünürsek milletimizin taleplerini de değerlendiririz, o zaman karar veririz. Tüm alternatifler değerlendirilir.

Türkiye'nin CAATSA'nın uygulanabileceği gerçeğini bir anlamda kabul etmesi bir yana, olası ağır yaptırımların önüne geçebilmek için İncirlik ve Kürecik üslerinin kapatılabileceği söylemesi de hayli dikkat çekici. 

Bununla birlikte bakanın 11 Aralık'taki Anadolu Ajansı demeci yeni değil. 

Bundan iki yıl önce, 5 Ocak 2017'de hem Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu hem Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "İncirlik'i kapatma hakkı bizim elimizde" demişti. 

Çavuşoğlu benzer bir açıklamayı 5 ay önce de yapmış, "ABD bize yönelik hasmane tutum sergilerse, gizlimiz saklımız yok, karşı adımlar atarız. İncirlik konusunda gerekirse adım atarız" diye konuşmuştu. 

Geçen zaman içinde aynı kalan ABD-Türkiye arasındaki bir inip bir çıkan o dalgalı ilişki.

Değişen ise İncirlik'in yanına bu kez bir başka stratejik üs, Kürecik'in eklenmesi. 
 

1.jpg
Kürecik Radar Üssü / Fotoğraf: Stratejik Ortak


Peki, Türkiye gerçekten Adana ve Malatya'daki bu üsleri kapatabilir mi?

Böyle bir hamle beraberinde ne getirir ne götürür?

IŞİD karşıtı koalisyonun sözcüsü Albay John Dorrian'ın 'paha biçilemez' olarak nitelendirdiği İncirlik ABD için büyük bir kayıp teşkil eder mi?

Sorular çok.

Farklı disiplinlerden konuyla ilgili uzmanların cevapları ise aşağıda. 

"Türkiye NATO içinde marjinalleşir"

Yalım Eralp 90'lı yılların iki başbakanı; Mesut Yılmaz ile Tansu Çiller'in danışmanlığını yapmasının yanında geçmişte de Washington Türkiye Büyükelçiliği'nde görev almış tecrübeli bir isim.
 

1.jpg

Yalım Eralp / Fotoğraf: Twitter


Eski diplomata göre her iki üssün de kapatılması ihtimal dahilinde.

Tabii bu, beraberinde Türkiye'nin marjinalleşmesini getirebilir: 

Kapatılma ihtimal dahilinde, olabilir. Bu hükümetin neyi yapıp neyi yapmayacağını tam olarak bilemiyorum. Bir şey yapma ihtiyacı duyacaktır ama ne yapacaktır tam kestiremiyorum. İncirlik'i kapatmak demek İncirlik'teki nükleer silahların çıkarılması demek. Bu Türkiye'nin NATO'dan ayrılacağı anlamına gelmez ama bağlarının tamamen azalmasını beraberinde getirebilir. Türkiye'nin NATO içinde marjinalleşmesi demek. Türkiye'ye yönelik bir takım yaptırımlar olacak gibi geliyor. Trump'ın azil sürece dolayısıyla eli Kongre karşısında zayıf. Ama hangi yaptırımları seçecek, yaptırım metninde neler yazacak onu bilemiyorum. 

"Türkiye bu kartı oynadığı anda elinde başka kart kalmayabilir"

Yukarıdaki tespit ise terörizm ve güvenlik uzmanı Ercan Çitlioğlu'na ait.
 

1.jpeg
Ercan Çitlioğlu / Fotoğraf: Medyaloji


Başkent Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi'nden güvenlik uzmanı Ercan Çitlioğlu, İncirlik Hava Üssü'nün ABD-Türkiye arasında imzalanan askeri savunma işbirliğine dayalı olduğunu hatırlatıyor, Kürecik'in kapatılması gibi bir ihtimalin ise sadece ABD'nin değil NATO'nun da erken ihbar sistemini ciddi bir şekilde zedeleyeceğini düşünüyor.

Meseleye güvenlik stratejisi perspektifinden bakıldığında ise bu durumun ABD dışındaki başka aktörlerin de tepkisine neden olabileceği kanaatinde:

İncirlik Hava Üssü, ABD ile Türkiye arasında imzalanan askeri savunma işbirliğine dayalı olarak faaliyette. Orası bir NATO üssü değil. Dolayısıyla İncirlik'in bir şekilde faaliyetlerinin tatil edilmesi Türk-Amerikan ilişkilerini siyasi ve askeri anlamda ciddi ölçüde olumsuz etkiler. Türkiye bu kartı oynadığı takdirde askeri anlamda ABD'ye karşı oynayabileceği elinde başkaca bir kart kalmayabilir. Bu ancak 'last option' (son seçenek) diyebileceğimiz bir değerlendirme olabilir.  Kürecik'in yansımaları ise daha ayrı olabilir. Çünkü Kürecik'in şu anda erken ihbar sistemine bağlı NATO'nun kontrol ettiği alanlardan biri şu anda İran. Dolayısıyla Kürecik'teki faaliyetler durdurulduğu zaman bu ABD'nin ve NATO'nun erken ihbar sisteminin geniş ölçüde zayıflatacak; İsrail'in İran'a karşı olan güvenliğini riske sokacağı için bu ABD'nin dışında başkaca aktörleri de Türkiye'ye karşı içine alabilecek bir girişim olacağı için yansımaları daha ayrı ve ciddi olabilir diye değerlendiriyorum. 

"Daha önce kapatıldı, yine kapatılabilir"

ODTÜ Uluslararası İlişkiler öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, İncirlik'in daha önce 1975'de kapatıldığını hatırlatıyor. 
 

1.jpg
Eski ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney ve Profesör Hüseyin Bağcı / Fotoğraf: HB arşivi


Meselenin kapatmak değil sonrasında yaşanacaklar olduğuna işaret ediyor. 

Geçtiğimiz günlerde Dubai'de düzenlenen Arap Stratejik Forumu'nda eski ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney ile bir araya gelen Bağcı, Türkiye-ABD ilişkileri ile ilgili kurdukları diyalogdan bahsediyor:

Cheney bana 'Bakıyorum Ortadoğu'da top çeviriyorsunuz' dedi. Ben de sayenizde dedim. Bir türlü atağa kalkamıyoruz, oraya buraya çeviriyoruz dedim. Cheney 'Biz ABD olarak Ortadoğu'dan çekilmeyeceğiz, eger çekilirsek İran ve Rusya bu boşluğu dolduracak' deyince doğal olarak aklıma Astana süreci geldi. Türkiye, İran ve Rusya ile çok sıkı ilişkiler içinde. Türkiye  temkinli ve dikkatli olmak zorunda. ABD, Ortadoğu'dan çıkmayacak. İki başkent PYD konusunda anlaşamayacak. Aslına bakarsanız Ortadoğu'da satranç oynanıyor. ABD klasik kovboy taktiği blöf yapıyor. Bizimkiler de tavlada hep düşeş atıyor. ABD'nin Türkiye'ye yaptırım uygulaması sonrası 1952'den beri var olan İncirlik kapatılırsa bu büyük bir siyasi risk olacaktır.  Türkiye bu siyasi riski alabilir.  Buranın kapatılması demek ABD'nin nükleer başlıklarının devre dışı kalması anlamına gelir. İncirlik yerine alternatif var mı, Amerika'nın bu silahları yerleştirmesi için. Şu sıralar pek öyle bir alternatif yok. Yani ABD de Türkiye'ye bağımlı.

"ABD'nin alternatifi bol"

Eski Özel Kuvvetler Komutanlığı mensubu emekli Yüzbaşı Metin Gürcan ise ABD'nin Türkiye'ye üs anlamında bağımlılığı konusunda daha farklı düşünüyor. 
 

1.jpg
Metin Gürcan / Fotograf: Harbiye Blog


Bununla ilgili olarak, ABD'nin IŞİD lideri El Bağdadi'ye düzenlediği operasyonu hatırlatıyor:

ABD, İncirlik'i bir anlamda kaydırıyor. Türkiye sınırı yakınındaki Bağdadi operasyonunu hatırlayın. Erbil'den kalkan ve Erbil'e dönen Amerikan uçakları ve helikopterleri ile oldu. İncirlik'in alternatifi Erbil. Hatta Suriye'nin kuzeyi, Haseke bölgesindeki havaalanı ve hatta Yunanistan. ABD'nin hem Girit Adası'nda hem Yunanistan ana karasındaki askeri varlığının da arttırdığını biliyoruz. Demek istediğim İncirlik ile ilgili ABD'nin alternatifi bol. Burada iki kişiye dikkat etmek lazım. Birincisi Sayın Hulusi Akar. Çavuşoğlu'nu destekleyecek türden açıklama yapacak mı yapmayacak mı. Onu merak ediyorum. İkincisi Trump'ın vereceği tepki. Görebildiğimiz kadarıyla şu an Washington'da ekim ayı başında Türkiye ile ilgili oluşan olumsuz hava yeniden oluşuyor gibi. 

Peki, Türkiye CAATSA yaptırımları uygulanırsa bunu yapabilir mi?

Güvenlik uzmanı Ercan Çitlioğlu'na göre bu mümkün:

Hiçbir çaresinin kalmadığı bir anda bir kart olarak başvurabilir. Bunun şu anda sadece ABD'ye yönelik S-400 ve F-35 konusunda bir uyarı ve bir ikaz olarak nitelendiriyorum. CAATSA'nın uygulanması konusunda daha dikkatli olmaya davet eden bir uyarı olarak değerlendiriyorum. 

Metin Gürcan ise söz konusu açıklamanın Anadolu Ajansı'nda yapıldığına dikkat çekiyor, üslerin kapatılmasıyla ilgili bir karar alınmasının bu denli basit olmadığını söylüyor: 

Sayın Çavuşoğlu bu açıklamayı yurt dışında, uluslararası bir ortamda, İngilizce olarak görseydim daha çok ciddiye alırdım. iç siyaseti tüketmeye yönelik olarak okuyorum. Bu karar basit bir karar değil. Çavuşoğlu'nun açıklamasında 'yönetimden geçerse' diye bir bölüm var. Bunu da iyi okumak gerek. Buradan hareketle ben bunun Trump yönetimine bir mesaj olarak algılıyorum. Yaptırım konusunda Trump'tan beklenti yüksek olduğunu anlıyoruz.   

"Çavuşoğlu kötü polis, Akar iyi polis"

Metin Gürcan da Prof. Bağcı gibi İncirlik'in daha önce 1975'te kapatıldığını anımsatıyor, bu kararın o dönem beraberinde 10 yıl sürecek bir kriz ortamını getirdiği vurgusunu yaparak:

İncirlik sadece 1975'de bir defa kapatılmış. 1970-1980 arasındaki 10 yıllık süreçte epeyi bir kriz var iki ülke arasında. İncirlik'in bir sonraki açılışı 1978'de. 1975'de kapatıldıktan sonra  1980'e kadar devam ediyor.  İncirlik Türkiye-ABD ilişkileri açısından sembolik önemi sahip bir yer. Kapattığınız zaman bundan kaynaklı etkiler Türkiye'nin 5 ila 10 senesini şekillendirebilir. Hal böyle olunca Türkiye'nin NATO ile 'Tamam mı, devam mı?' boyutunda ciddi bir karar vermeden bu tarz günlük krizler ile üssü kapatamayacağı kanaatindeyim.

Gürcan'a göre Türkiye bu yılın yaz aylarından bu yana dış politika krizlerinin hepsinin büyük bir paket haline getiriyor. 
 

incirlik.jpg
İncirlik Üssü / Fotoğraf: AA


O paketin içinde İncirlik de var ABD ile ikili ilişkiler de, Fırat'ın Doğusu da var YPG de, NATO üyeliği de var ilgili ülkelerin YPG'nin terörist statüsünün tanıyıp tanımaması da.

Ve son olarak Malatya'daki Kürecik Üssü de. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Peki, son dönemde Türkiye'nin NATO'dan çıkıp çıkmayacağı tartışması?

Gürcan iki yıl önce yaptığı tespiti anımsatıyor:

Kenarda 200 milyar doların varsa NATO'dan çıkarsın. Kürecik radarının bir benzeri, sadece radarın kendisi 6 milyar dolar. Sınırlarınızın ötesinde hem yüksek irtifa hem orta irtifa hava sahasında hakimiyet kurmak istiyorsanız NATO'nun yeteneklerinden faydalanmanız lazım. Çıkmak bir opsiyondur. Türkiye'nin özellikle hem deniz (Doğu Akdeniz, Karadeniz, Ege burada önemli) hem hava gücünü sağlayabilmesi için para lazım, ki; epeyi pahalı bir iş bu. Çok maksatlı gemi 3,5-4 milyar dolar. Kürecik radarı gibi birkaç radarınız, Anadolu gemisi gibi birkaç geminiz, F-35 gibi uçaklarınız olsa hemen çıkın. 

"Türkiye üzerinde rüzgar vebası oluşturulmak isteniyor"

Yeditepe Üniversitesi hukuk fakültesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın ise ABD-Türkiye'nin hala önemli müttefik olduğunu soruyor. 
 

foto.JPG
Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın / Fotoğraf: İSÜ


Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun CAATSA'nın uygulanması halinde İncirlik ve Kürecik üslerinin kapatılabileceği yönündeki açıklamaları ile ilgili "Mevcut stratejik ilişkilerin inkıtaa uğramayacağını (kesilmek), bir gerginliğin olmayacağını düşünüyorum" yorumu yapıyor.

Caşın, ABD'nin yaptırımlarının neye dayandığını görmek lazım deyip Washington'da bir kafa karışıklığı yaşandığına işaret ediyor.

Erdoğan ile Trump'ın anlaştığını, iki ülkenin gemilerinin Akdeniz'de ortak tatbikat yaptığını söylüyor:

​Bir defa ABD'de ciddi kafa karışıklığı var. Devlet Başkanları hem Washington hem Londra'da görüştü. Böyle bir yaptırım söz konusu değil. Tam tersine varılan mutabakat sonucu sözde Ermeni soykırımı tasarısı ortadan kaldırıldı. Türkiye de bunu mukabil Suriye meselesinde tam bir mutabakata uydu. Türkiye'nin en önemli muhatabı Amerikan Savunma Bakanı. Ne diyor kendisi? 'Biz herhangi bir şekilde otonom Kürt devletine söz vermedik' diyor. Hukukta sebepsellik diye bir kavram vardır. Hangi gerekçe ile yaptırım uygulanacak Türkiye'ye? Ne dedi Trump? 'Biz S-400 meselesinde kurumlar ile istişare ediyoruz' dedi. Suriye Barış Harekatı ise yaptırım gerekçesi; orada da bir mutabakat var. Yani Türkiye ile ABD arasında bir uyuşmazlık yok. Burada yaptırımdan kasıt olan CAAATSA'ya bakıldığında asıl saiki Rusya devleti. Yani Rusya'nın Kırım'ı işgal etmesi ve Donetsk bölgesinde halihazırdaki iç savaş... Türkiye bir devlet ile iç savaş halinde mi? Hayır. Savaş halinde mi? Hayır. ABD ile Türkiye savaş gemileri şu an Akdeniz'de ortak tatbikat yapıyor. NATO da mutabakat sağlandı. Bence Türkiye'nin üzerinde rüzgar vebası oluşturulmak isteniyor. ABD anayasası ele alındığında Temsilciler Meclisi ve senato üyeleri destek görecek mi? Anayasanın öngördüğü şekilde Trump'ı dışlayacak çoğunlukta mı olacak orası belirsiz. Türkiye ve ABD iki müttefik devlettir. Bu yasa tasarısının hem hukuken hem siyaseten uygun olmadığını düşünüyorum. Bu meselenin tırmanmadan Trump ve Erdoğan arasında halledileceğini düşünüyorum.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU