Holokost'tan sağ kurtulanlar Netanyahu'yu Hamas’ın elindeki esirlerin hayatlarını hiçe saymakla suçluyor

Esir aileleri, esirler geri dönene kadar meşale yakma törenine katılmayı reddetti

Kudüs'teki Uluslararası Holokost’u Anma Günü'nde yoldan geçenler iki dakikalık saygı duruşunda bulundu / Fotoğraf: Reuters

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Uluslararası Holokost’u Anma Günü'nde yaptığı ve dünyadaki Yahudilerin hayatlarının sorumluluğunu miras almış gibi görünmeye çalıştığı, İsrail'i Gazze Şeridi'ne karşı yürüttüğü savaş nedeniyle eleştiren herkesi antisemitizmle ve Nazi katliamını tekrarlamakla suçladığı konuşmasından birkaç gün sonra, Holokost'tan kurtulan bazı Yahudilerden ağır bir darbe aldı. Söz konusu kişiler, Netanyahu’nun Batı Kudüs'teki Yad Vashem Holokost Müzesi'nde yaptığı konuşmayı yarıda keserek, onu Hamas tarafından esir alınan ve savaşın devam etmesi nedeniyle gerçek bir tehlike altında yaşayan 100'den fazla Yahudi'nin hayatını hiçe saymakla suçladılar.

Holokost'tan sağ kurtulan bazı Yahudiler, Netanyahu ve bakanlarının Hamas'ın bir Nazi hareketi olduğu ve İsrail'in güneyine yönelik saldırısının ikinci bir Holokost olduğu söylemlerini protesto ettiler. Ayrıca bu söylemi en sık kullanan Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'e yüklendiler. Smotrich birkaç kez Batı Şeria'da ‘iki milyon Nazi olduğunu’ söyleyecek kadar ileri gitmişti. İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz da dün (pazartesi) Kerem Şalom Sınır Kapısı yakınlarında askerlere yönelik roket saldırısı nedeniyle Hamas'ı Nazi olarak nitelendirdi.

Diğer taraftan hem devlet başkanı Isaac Herzog hem de muhalefet lideri Yair Lapid bu söylemi reddetti. Herzog, “7 Ekim bir Holokost değildi. Çünkü bugün İsrail Devleti'nin bir savunma ordusu var. Holokost'tan bu yana geçen on yıllar boyunca, Yahudi halkının bir daha asla savunmasız ve korumasız kalmayacağını tekrar tekrar vurguladık ve yemin ettik. Ancak Holokost'un dehşeti Ekim katliamları sırasında hepimizi sarstı ve hepimizin yüreğinde yankılandı” ifadelerini kullandı. Lapid ise “Holokost bize bu ülkenin iyi olması gerektiğini öğretti. Nefrete nefretle karşılık veremezsiniz. Onlar gibi olmayacağız. Onlara bu zevki tattırmayacağız” şeklinde konuştu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Zor koşullarda hayatta kalanlar

Bugün İsrail'de, Nazi soykırımından sağ kurtulan yaş ortalamaları 86'nın üzerinde 133 bin kişi bulunuyor. Araştırmalara ve istatistiklere göre bu kişiler, Holokost'u en çok dile getiren lider olan Netanyahu'nun liderliğinde, her geçen yıl daha da kötü koşullarda yaşıyorlar. Nüfusun bu kesiminin refahından sorumlu fonun 2024 verilerine göre, yüzde 61'i Gazze savaşından sonra yaşam standartlarının düştüğünü düşünüyor, yüzde 51'i günlük yaşam masraflarını karşılamakta zorlanıyor ve yüzde 46'sı sirenler çaldığında güvenli bir yere ulaşamıyor. Yüzde 27'si ise bu süreçte evlerini terk etmek zorunda kaldı. Yüzde 27'si yeterince yiyecek almaktan, yüzde 24'ü masraflarını karşılayamadığı için tıbbi tedavilerden, yüzde 21'i tıbbi yardımlardan, yüzde 8'i ilaç almaktan vazgeçmek zorunda kaldı ve üçte birinden fazlası yoksulluk sınırının altında yaşıyor.

Netanyahu'nun “Holokost'tan Yahudilerin çıkardığı ders, İsrail'in yalnız olduğu ve kendisini savunmak için kimseye güvenemeyeceğidir” şeklindeki açıklamasını eleştirenler var. Bu açıklamayı, İsrail'in güçlü bir ülke, hatta dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olduğunu ‘güzel’ bir şekilde inkâr eden ifadelerden biri olarak görüyorlar. İsrail, askeri olarak Hamas'a savaş ilan etti ve Hamas, İslami Cihad ve diğer gruplardan 30-40 bin savaşçıya karşı yaklaşık yarım milyon asker topladı. Tüm Batılı ülkeler onun yanında yer aldı ve ona silah sağladı. ABD, İsrail’e yaklaşık 15 milyar dolar sağladı ve savaş gemileri gönderdi. İran, Şam'da bazı Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) komutanlarının öldürülmesine tepki olarak saldırdığında, etrafında kendisine yöneltilen füze ve insansız hava araçlarının (İHA) yüzde 60'ını düşüren büyük bir koalisyon oluşturuldu. Netanyahu tüm bunları görmezden gelmeye nasıl cüret eder?

Esir ailelerinin tümü, Uluslararası Holokost’u Anma Günü münasebetiyle düzenlenen meşale yakma törenine katılmayı reddetti. Bu etkinliğe büyük saygı duyduklarını ancak hükümetin esirleri kurtarmak için ciddi ve samimi bir şekilde çalışmaması nedeniyle törenlere katılmayı reddettiklerini söylediler. Bazıları tutumlarını sert sözlerle ifade ederek, bugün bir kez daha Yahudilerin bu savaşta yalnız olduklarını ve hükümetin arkalarında olduğunu hissetmediklerini vurguladı.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın

DAHA FAZLA HABER OKU