ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times (NYT), savaştaki önemli iddiaların Batı ve Rus medyası tarafından nasıl farklı şekillerde ele alındığını inceledi.
NYT'nin 6 Mayıs tarihli haberinde, Rus Donanması'nın amiral gemisi Moskva'nın batmasından, Buça'daki katliam iddialarına kadar farklı olayların Rusya'daki devlete bağlı medyayla Batılı yayın kuruluşları tarafından nasıl haberleştirildiği mercek altına alındı.
14 Nisan: Moskva gemisinin batması
Ukraynalı yetkililer, Karadeniz'deki Rus kruvazörü Moskva'yı 13 Nisan'da Neptün füzeleriyle vurduklarını ve gemide yangın çıktığını iddia etti.
Rusya ise aynı gün gemide yangın çıktığını doğrularken kruvazörün yüzer durumda olduğunu öne sürdü.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Rusya Savunma Bakanlığı, ertesi gün yapılan açıklamada alevlerin güvertedeki mühimmatı patlattığını, mürettebatın gemiyi terk etmek zorunda kaldığını ve kruvazörün fırtınalı deniz koşulları nedeniyle kıyıya çekilirken battığını savundu.
Kremlin'e bağlı medya kuruluşları da Savunma Bakanlığı'nın açıklamalarıyla paralel haberler yayımladı. Bakanlık, önce tüm askerlerin tahliye edildiğini iddia ederken, daha sonraysa 27 kişinin kayıp olduğunu, bir askerin de hayatını kaybettiğini duyurdu.
Ülke dışında yer alan bağımsız Rus medyasıysa gemide yaklaşık 40 kişinin öldüğünü ve 100 kişinin yaralandığını savundu.
NYT de 5 Mayıs'taki haberinde Moskva'nın ABD istihbaratının sağladığı bilgiler sayesinde vurulduğunu ileri sürdü.
2 Nisan: Buça'daki katliam iddiaları
Rus birliklerinin 31 Mart'ta geri çekildiği Buça'da Vali Anatoliy Fedoruk 2 Mart'ta elleri arkadan bağlanmış şekilde görülen ceset fotoğrafları paylaşarak Rusların katliam yaptığını öne sürdü.
Daha sonra ortaya çıkan başka fotoğraflardaysa bir kilisenin bahçesinde toplu mezar olduğu iddia edilen bir alanın görüntüleri yer aldı.
ABD'li özel şirket Maxar'a ait görüntülerde, St. Andrew ve Pyervozvannoho All Saints Kilisesi'nin bahçesindeki kazıların ilk olarak 10 Mart'ta başladığı, 31 Mart'a gelindiğindeyse çukurun yaklaşık 14 metre uzunluğuna vardığı görülüyor.
Kremlin ise görüntülerin sahte olduğunu ve sivillere yönelik katliam yapılmadığını savunuyor.
Rus devlet medyasına bağlı Kanal 1'de yayımlanan Vremya adlı haber programında, Savunma Bakanlığı'ndan yapılan bir açıklamaya yer verildi.
Açıklamada Buça sokaklarındaki cesetlerde çürüme emareleri görülmediği ve bunun "Kiev rejimi tarafından Batı medyasının faydalanması için kurgulanmış görüntüler" olduğu savunuldu.
Batı medyasının yayımladığı sansürsüz fotoğraflardaysa cesetlerin gerçek olduğu ileri sürüldü.
9 Mart: Mariupol'deki doğum hastanesine saldırı
Ukrayna'nın Rus ordusunun Mariupol şehrindeki doğum hastanesine hava saldırısı düzenlediğini öne sürmesi ve Batı medyasında harabeye dönen hastaneden tahliye edilen hamilelerin fotoğraflarının yayımlanması tartışma yarattı.
Saldırıdan kurtulduktan sonra kız çocuk doğuran Marianna Vişemirskaya ve kimliği tespit edilemeyen, sedyeyle taşınan bir hamilenin fotoğrafı özellikle dikkat çekti.
Kremlin yanlısı medyaysa fotoğrafların aynı kişiye ait olduğu öne sürerek görüntülerin sahte olduğunu savundu. Vişemirskaya ise bu iddiaları reddetti.
Ayrıca Rus devlet medyası hastaneden sedyeyle tahliye edilen bazı kişilerin Nazizm yanlısı olmakla suçlanan, Ukrayna ordusuna bağlı Azov Taburu askerleri olduğunu iddia etti.
Batı medyasıysa yayımladığı görüntülerde bu kişilerin kadın olduğunu öne sürdü.
4 Mart: Zaporijya nükleer tesislerine saldırı
Rus ve Ukraynalı birliklerin, Avrupa'nın en büyük nükleer tesisi Zaporijya Nükleer Santrali'ndeki çatışması uluslararası kamuoyunda endişe uyandırdı.
Tesisi ele geçirmeye çalışan Rus askerlerle Ukraynalı direnişçiler arasındaki çatışmaların ardından santralde çıkan yangın daha sonra kontrol altına alınırken, Ukraynalı yetkililer, Kremlin'i "nükleer terörizmle" suçladı.
Moskova'ya bağlı medya kanallarındaysa Ukraynalı askerlerin tesise saldırdığı, santralde yangın çıkarıp daha sonra kaçtığı öne sürüldü. Kremlin yanlısı kanallar, Rus askerlerin santrali "Ukraynalı sabotajcılara karşı koruduğunu" savundu.
Rusya, 12 Mart'ta santrale el koyduğunu ve tesisleri Rosatom Devlet Nükleer Enerji Şirketi'ne bağlı çalıştırdığını öne sürerken, devlet medyası da santraldeki çalışmaların aksamadığını ve işçilerin hallerinden memnun olduğunu iddia etti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 24 Şubat'ta verdiği askeri operasyon emriyle başlayan savaşın 73. gününde de çatışmalar devam ediyor.
Independent Türkçe, New York Times, Pravda
Derleyen: Yasin Sofuoğlu